Diğerleri bana bakarken yerdeki biraları gördüm. Arabadaki solumdaki adam güldü. Ama iğrenç bir gülümsemeydi bu. Biralardan birini açıp bir kaç yudum aldı ve üstüme dökmeye başladı. Zaten soğuktu hava bir de ıslanmak hemde alkolle ıslanmak! Yerde dururken arabada sağımdaki duran adam ellerimi tutarken şoför ayaklarımdan tuttu. Solumdaki kıyafetlerimden vücuduma dokunurken çırpınıyordum. Bağırırken ağzımı bir bez parçasıyla bağladı arkamdaki. Ellerimi bıraktığı için önümdekine vurmaya başladım. Ağzımı çözmeye çalışırken ellerimden geri çekti. Ayaktaki adam bir tokat indirdi. Kulağım çınlarken gözlerim doldu. Ama ağlamayacaktım!
Üstümdeki markete ait lakosu yırtarken atlet giydiğim için bir tık sevinmiştim ama onu da yırttığında iç çamaşırımla kalmıştım. Gıcık gıcık gülümserken ben çırpınıyordum. Elleri pantolonuma İnmeden göğüslerime dokunmasıyla midem bulanıyordu.
Pantolonumu çıkartırken üçünün bakışını hissediyordum. Ayakalarımı iki saniyelik bıraktıklarında hemen kendime çekmiş hayvan gibi tekmelemeye başlamıştım. Arkamdakinin boğazıma bıçak dayamasıyla donup kaldığımda ağlamamak için direnmeyi bıraktım. Vücudumdaki o iğrenç elleriyle ölmek istedim. Bana dokunmalarındansa ölmeyi yeğlerdim.
Gürültü koptuğunda üçü de bakışlarını kapıya çevirdi. O şaşkınlıklarıyla kendimi çektim, onlardan uzaklaşırken içeriye tanımadığım bir kaç adam girdi. Ağzımı çözerken daha fazla adam görmemle korkudan köşeye çekilmiş dizlerimi kendime çekmiştim. Başımı dizlerime gömmüş ağlıyordum.
Üstümde koyulan şeyle irkilip kaçmaya çalışınca başımı kaldırdım. Yabancı karşımdaydı. "Geçti kızım geçti." dediğinde ellerini tuttum. Beni ayağa kaldırırken montunu giydirdi. Beni kucağına alırken dışarıya çıkardı ve kapıdaki arabaya bıraktı beni. "Bekle beni." dedi ve içeriye döndü.
Yanda duran tanıdık kırmızı arabadan Atilla indi. Arabadan iner inmez içeriye yönelirken arabadan indim. "Atilla!" Beni gördüğünde yanıma geldi. Cenk ve Fırat da yanındaydı. Atilla bana bakarken "Bu itler ne yaptı sana?" dedi. Ona sarılırken "O şerefsizleri öldüreceğim!" dediğinde beni bırakmaya çalıştı. Ona sıkıca sarılıp ağlarken titriyordum.
"Bırakma beni." Belki onun ailesi yüzünden bu halde olabilirdim ama o benim güvendiğim tek adamdı. Beni arabasına götürürken arabaya oturdum. Elimi bırakmak istediğinde ona yalvaran gözlerle bakıyordum.
"Yan koltuğa geçeceğim. Merak etme bırakmayacağım seni." Yan koltuğa geçip arabayı ısıtmaya başladığında bana baktı. Arabayı çalıştırıp eve götürürken koltukta dizlerimi kendime çekmiştim. Montla kapatabildiğim kadar vücudumu kapatırken kendimi çok fazla kirli hissediyordum. Evin önünde durduğumda kapımı açtı Atilla.
Beni kucağına alıp eve sokarken ağlamayı bırakamıyordum. Kendi odasına soktuğunda Yonca da ağlıyordu. Beni yatağa bıraktığında Yonca bana endişeyle bakıyordu. "Neler oldu Atilla? Nisa bu halin ne?"
Atilla' nın yatağında böyle kirli olmak istemiyordum. Ayağa kalktım. Üstünde yabancının montu, tenimde tanımadığım şerefsiz üç adamın izleri, bira kokusu ile kanımın kokusu... İkisi bana bakarken bizim odaya geçip kendimi duşa attım. Arkamdan Yonca girdi. Ben duşa kabine çökmüş sıcak suyun altında ağlıyordum.
Yanıma geldi. Beni kendine çekip sarılırken ağlıyorduk. Sanki acım acısıymış gibi ağlıyordu. Benim arkama geçip beni yıkarken ona izin verdim. Elime aldığım kese ile adeta yaşanılanları silercesine tenimi kazıdım. Yonca keseyi elimden alıp lifle yumuşakça yıkadı. "Hadi güzelim çıkalım." dediğinde ayağa kaldırdı.
Banyodan çıkınca kalın peluş pijamalarımı verdi. Üstümü değiştirince banyoya girip o da ıslanan kıyafetlerini değiştirdi. Ben yatağa uzandığımda arkamdan sarıldı. Beni uyuttuğunu düşündüğünde yataktan kalkıp odadan çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/353081643-288-k199326.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARSLAN LİSESİ
Chick-Lit"Burası prenses gerçek dünya. Eğer gerçek dünyayla tanışmak istemiyorsan benim sabrımı zorlama ve dediğimi yap! Geldiğin yerde ne kadar şımarık olmuş olursan ol burada o tozpembe dünyandan eser yok." gözlerimden ayırmadığı gözler beni yerden yere vu...