SOKAK ÇOCUKLARI

831 34 0
                                    

Polisler içeriye göz atarken oldukça şaşkındı. "Şikayetçiyim." dedi sarışın. İçerideki üç kız, beni ve Yonca' yı alırken Atillahan' lar peşimizden geldi. Beni önce acile götürerek dikişimi yenilediler. Canımın aşırı yandığını hissetmem uzun sürdü. Adrenalin sanırım acıyı hissetmemi engellemişti. Dikişlerden sonra karakola kadar polislerle gittik. Onlar bizden biz onlardan şikayetçiydik. İfadeler verilirken Atillahan' lar da tanık olarak ifade verdi. Kızların onlara takıntısını Yonca' nın sevgilisinin Cenk Uğur olduğunu anlattım. Yonca içerideyken Ilgaz abi geldi.

"Hayrunnisa!" gözüyle taradı ve karnıma baktı.

"Dikişlerimi açtırdılar Ilgaz abi yaralanmadım." iç çektim. "Annem kesin öldürecek bu sefer beni." dedim. Ilgaz abi geldiyse o da yoldadır.

Sarıldıktan sonra saçlarımı karıştırdı. "Annen gelmeyecek. Yonca' nında babası. Karakolluk bir durum olursa diye ki sebebini biliyorsun veliniz olarak kendi numaramı verdim. Anlat neler oldu?"

Ilgaz abiye olayı anlatırken olayın Atillahan olmamasına şaşırdı. Yonca ifadeden çıktıktan sonra memurlarla uzun uzun görüştü. Kızlar ifadelerini bitirdikten sonra beklemeye başladılar. Anlaşılan ailelerine haber verilen bir tek biz değildik. Ilgaz abi çıkabileceğimizi söylediğinde içimdeki mutluluk tarif edilemezdi. "Ilgaz abi annemlere bunu söyleme olur mu? Gerçekten her hafta bir olay. İnan uslu durmaya çalışıyorum ama bunda haklı olan benim."

"Olayı dinledim kızlar senin saldırmanı ama size verdiği zarardan bahsetmemiş. Çok bir şey çıkamayacaktır ama buradan." dedi.

Cenk Uğur, Yonca' nın elinden tutmuştu. Hiç birinden ses çıkmıyordu. Atillahan boğazını temizledi. "Ilgaz abi kızlar yurtta güvende değil. Oradaki kızların çoğu takıntılı tipler. Oraya bırakamayız kızları." Karakolun önünde durduk Atillahan' a bakıyorduk. Dışarısı ne ara soğudu. Kollarımı sıvazlarken Atillahan konuşmaya devam etti. "Kızları yurda bırakmak tekrar tehlikeye atmak demek." üstündeki ceketini çıkarırken devam ediyordu. "Bu ilçede iki tane yurt var. Bir tanesi Demir' in bölgesi diğeri de ortak bölgedeydi." ara vermeden konuşurken ceketini sırtıma koymaya çalıştı. Ondan uzaklaşırken gözleri benimle buluştu. "Benim bölgem dışında kalırsa tehlikede-"

"Senin bölgen mi?" Ilgaz abi göz devirirken. Atillahan sadece omuz silkti. Ceketini bana uzatmıştı. "Önce açık bir yer bulalım kızlar üşüyecek." dedi Ilgaz abi.

"Biz yurda gidip eşyalarımızı toplayalım." dedim. Annemle fotoğrafımın nereye koyduğumu hatırlamıyordum bile.

Fırat sırtıma ceket bırakırken "Biz hallettik onu." dedi. Ne ara Atillahan' dan ceketini aldı! Nasıl halletti? Ay onlara ne oluyordu ki? Benim eşyalarıma kim dokundu? Heyheylerim gelirken derin bir nefes aldım. "Önce sıcak bir yere gidelim ne yapacağımıza karar veririz." Ceketi sırtımdan alıp Fırat' ın elini tutuşturmamla arabalara dağıldık.

Cenk Uğur ve Yonca Atillahan' ın arabasına binerken diğerlerimiz Ilgaz abinin arabaya doluştuk. Merkeze gitmekten başka çaremiz yoktu çünkü güneşin doğmasına az kalmıştı. Merkeze varana kadar ağırlık çökmüştü neredeyse uyuyacaktım ama araba durunca mecburen sıcacık arabayı bırakıp indim. Üstümde hoşgeldin partimdeki elbisem ve karnımdaki kanla kafeye girmek biraz utanç vericiydi.

Cam kenarı bir köşeye geçerken Yonca yanıma Cenk Uğur' da onun yanına oturdu. tam karşımda Atillahan yanında Ilgaz abi ve onların yanına sığamayan Fırat sandalye çekmişti. Biz yokmuşçasına bizim hakkımızda konuşmaya başladılar. Önce Ilgaz abiye bölge olayını anlattıktan sonra bizim akıbetimize geçildi.

"Ilgaz abi bana kalırsa kızları bugün bizim eve götürelim-"

"Hop hop hop..." diye yükseldim.

"Ne var?" tersledi mi bu dengesiz beni.

ARSLAN LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin