HASTANE GÜNLÜKLERİ SEZON DÖRT

628 25 0
                                    

Atillahan' ın dediklerinden sonra ortam sessizleşti ve ben yanlışlıkla uyuyakaldım. Bunu da Atillahan' ın kucağında gözümü açınca anladım. Arabadan eve taşırken "Uyumaya devam et." derken sesi alçak ve sakinleştiriciydi. Dediğini yaparken tekrar uyudum. Gözümü açmam Fırat' ın sabahın köründe açtığı Ceza' nın Yerli Plakası ile oldu. Kalkıp aşağı inerken ürperdim. Anlaşılan havalar iyiden iyiye soğumuştu. Ne ara?!

Pijamalarıyla salonda dans eden Fırat' a baktım. "Günaydın!" diye bağırıp dansına devam etti. Fark var şarkısına geçerken yanıma Atillahan geldi. Üstü çıplak altındaki şortla başını olumsuzca sallıyordu.

"Anlaşılan birilerinin 'Adanalı' zamanı gelmiş." dedi. Anlamayan gözlerle baktım. "Fırat 'Adanalı' dizisini çok sever ve senede bir kez diziyi bize izlettirir. Ayrıca kendini o kadar kaptırır ki kavgalarımızı bu şarkıyla yaptırır. Arada evde sakin zamanlarda bize bulaştığı olur." Yanımıza Yonca ve Cenk Uğur geldiğinde "Merak etmeyin ilk sezondan sonra biraz sakinliyor."

Cenk Uğur "Bu havalar ne zaman soğusa bunu yaşıyoruz biz." dedi. "Hadi gidip hazırlanalım."

Odaya girdiğimizde Yonca' yı sıkıştırdım. "Ya anlatmayı çok istiyorum ama biliyorsun pek zamanımız olmuyor." Aşağıda çalan İzel' in Işıklı Yol şarkısıyla Yonca dökülmeye başladı. "Biliyorsun ona ilk öpücüğümü vermek istemiştim ve verdim de. Ona öpücüğümü vermeye çok kısa sürede karar verdim. Ama onunla o kadar bütünüz ki. Çoğu zaman konuşmadan anlaşabiliyoruz." gözlerimdeki fesatlığa göz devirip koluma şaplak attı. "Sarılarak uyuyoruz sadece. Valla aramızda başka bir şey olmadı. Dün beni sizden sonra açık hava sinemasına götürdü. Çok romantik bir film vardı. Ya Nisa ağlamama hiç bir şey demiyor! Bu ilk defa oluyor." bir yerden hazırlanırken aşkla konuşmasını dinledim. "Bazen seni düşürdüğüm durum için üzülüyorum ama yanıma gelip senin onlara güveneceğinden emin bir şekilde konuşuyor. Her şeyimi dinliyor ve tek laf etmiyor. Sabahları ne kadar saçma şarkı açtıysam bana gülerek baktı. Sanki onun için tek mükemmel insan benim."

"Tabi ki öylesin!" dediğimde dil çıkardı. "Seni bu kadar mutlu ettiği için seviyorum onu."

Yonca dudağını ısırıp "Biraz da güvensen." dedi. Omuz silktim. Aşağı indiğimizde oğlanlar gene koltuğa yayılmışlardı. Beraber çıkarken çifte kumruları tek bıraktım ve Fırat garajdan motor çıkardı. "Ben Maraz Fırat, motorla gideceğim."

Atillahan "Hasta olursun saçmalama." dese de kimseyi dinlemedi. Ve ben Atillahan ile baş başa kalmıştım.

Ön koltukta şarkı seçimlerimle okula varana kadar konuşmayı düşünmüyordum. Hatta ben ona hiç bakmadım bakışlarını hissetsem de. Otobüs şoförü olsa daha fazla bakardım hani. Çevreyolunda sabit hızla giderken ayakkabılarımı bağlamak için eğildim. Başımı kaldırırken Atillahan ani fren yaptı. Sağ kolu ile beni koltuğa ittirirken araba durur durmaz bana baktı. Bütün her yerimi tararken "İyiyim." diyebildim sadece. Yolda bir kaza vardı ama sisten dolayı bunu ancak fark etmişti. Kemerini çıkarıp etrafına bakınıyordu. Arkadan arabaya çarptıklarında Atillahan önüme adeta fırladı. Sırtını torpidoya çarparken dişlerini sıktı. Beni bıraktığında hemen arabadan indim. O da inmişken arkadaki arabanın kamyon olduğunu gördüm.

Kamyon şoförü bize iyi misiniz derken ben yerde tanıdık kasklı çocuğu gördüm. "Atillahan!" Atillahan yerdeki Fırat' a bakarken yere çökmüştüm çoktan. Cebimden telefonu çıkarıp ambulansı çağırırken Atillahan' ın eğilemediğini fark ettim. Elini göğsüne götürdüğünde dişlerini sıkıp gözlerini kapatmıştı. Gözlerimin dolması nedendi! Neden üzülmüştüm ki şimdi ben!

Fırat' ın motoru görünürlerde değildi. Kazaya karışan araba kenardaydı ve içindekiler iyiydi. Atillahan onlara bakarken Fırat' ın sesini duydum.

ARSLAN LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin