Gülümsememi yüzümden sildim. Aniden her şeyin başı olan yangını düşünürken buldum kendimi. Arslan Lisesine gelişim ve Atillahan ile tanışmam. Az önceki kibar çocuğun gerçek yüzünü biliyordum. O, sırasına oturdum diye bana çirkince muamele yapan biriydi. Ertesi gün yalaklananlara engel olsa da... Tabi ben bu çirkin hareketi için arabasını çizmiştim. Ama o altta kalır mı! O da bisikletimi dağıtmıştı. Bisikletime karşılık arabasına boya fırlatmıştım ki baya eğlenmiştim. Tabi o da bunun acısını benden beden dersi öncesi eşofmanlarımı yırtarak çıkarmıştı. Eh bende gidip sigara paketini parçalamıştım hem de hiç açılmamış paketini. Onlu paket olması işin zevkli kısmıydı. Sigara paketini gördüğünde arabayı üstüme sürmüş kenara kaçarken ayak bileğimi burkmuştum. Ben kalkamayınca insafa gelip hastaneye götürmüştü. Orada beni bırakıp hemşireyle flörtleşmişti. İlk hastane maceramız baya sakindi ama kabullenmek lazım. Lakin sonra ben tekerlerini patlatmıştım. O zaman ise Vedat' ın hainliğini öğrenmiştik. O gün ilk defa çok yakınlaşmıştık. İntikam alacağıma onu Vedat ve Demir' den korumuştum. Ama o beni Demir ile bırakmış o çocuğun bana saplantı yapmasını sağlamıştı. Yani onun pek etkisi olmasa da baş başa bırakmayabilirdi! Tamam.. kavaklıbahçede Demir' den kurtarmıştı ama kurtarmak denilemez ona. Ayrıca ben onu kurtarırken o okuldakilerin bel altı muhabbetleriyle beni utandırmış yetmemiş flörtleşmeme engel olmuştu. O günkü lunaparktaki en büyük korkumla sınayışının hala etkisindeydim. Benim zaafımı bana karşı kullandıktan sonra onun zaafını öğrenmiştim ama hiç bir şey yapmadım. O zamana kadar Vedat ile takılıyordu ve o gün onu tekrar kurtardım. Bu da Demir' in daha da sinirlenmesine sebep olmuştu. O gün yurttaki kızlar da cephe almıştı. Sonra Demir okula baskın yapmıştı ve bıçaklanmıştım. Hastanede vicdana gelmiş olabilirdi belki. Sonuçta ondan sonra pek bir şey yapmasına gerek kalmamıştı. Yurtta kızlarla kavga ederken bizi gözlemişti. En azından dış müdahaleden korumuştu. Ancak onlar yüzünden kızlarla kavga etmiştik. Sonra da sokakta kalıp onların evine gelmiştik.
Bunların hepsi bir buçuk, iki ay içinde olmasına yuh çektim. Yani neler olmuş böyle. Hiç düşünmemiştim. Onların evindeyken kampa gidip ilanı aşk edilmişti ama öncesinde yine flörtleşmeme engel olmuştu. Sonra beni izinsiz öpmüştü hem üç kez. Belki iki de olabilir o bir benimdir ama olsun. Sınav zamanı kafamı karıştırmıştı ayrıca. Onun yüzünden sınıfta kalmazdım umarım. Ama kampta gösterdiği o mağara çok hoştu. Ayrıca çocukların gece planladığı herkesi korkutacağı planda benim için endişelenmişti. Ve belki de en önemlisi kazada torpidoya beni korumak için çarpması. Bu yüzden ameliyat olması gerekmişti. Arabasının durumu da kendinden halliceydi. Arabası...
Her şeyi sindirip son iki haftada olan sınav ve annemdeyken yapılan baskın ve izlenilen filmlerde artan samimiyetimiz gözümde önemsizleşti. Yataktan çıktım. Aşağı inip etrafa şöyle bir kolaçan edip garaja geçtim. Arabası buradaydı. Kazadan beri buradaydı. Tekrar kullanılmamıştı. Kapısını açmayı denediğimde hemen açıldı. İçerisine binip ışık yaktım. Altına sağını solunu kurcalamaya başladım. Torpido kilitliydi ama anahtar koltuk kolçağındaydı. Açtığımda normal peçete mendil falan vardı ama bunlar neden kilitlensin ki! İçini elimle yoklamaya başladım ve üst kısmında bir farklılık vardı iyice bastırdım. Kaydırmaya çalıştım ama bir şey olmadı. Elimle yoklarken bir anahtar yeri hissettim. Hemen torpidonun anahtarıyla oynamaya başladım ve kapak açıldı.
Silah... Bu çocuklar silah mı taşıyordu? Tekrar kapatıp kilitlerken anahtarı yerine bıraktım. Bagajını açıp koltuktan inerken ayağım kaydı ve ayağımı koltuğun alt kısmına vurdum. Birbirine çarpan demir sesiyle başımı eğdim. Koltuğun altına telefonun ışığıyla bakarken bir farklılık seziyordum ama iyice incelemedim. Orada oyalanmadan bagaja geçtim. Bagajda ses sistemi çok büyük alan kaplıyordu. Kenara kamp sandalyeleri sıkıştırılmıştı. Ses sitemini hareket ettirmem mümkün değildi. Kapağı kapatırken fazla ses çıkardım. Soluğumu tutarken bir ses gelmedi dışarıdan. Tam nefes alırken kapının kolu hareket etti. Hemen eğildim. Ah be! Ayak sesleri gelirken arabanın altına girdim. Sürünüp ses çıkarmamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARSLAN LİSESİ
ChickLit"Burası prenses gerçek dünya. Eğer gerçek dünyayla tanışmak istemiyorsan benim sabrımı zorlama ve dediğimi yap! Geldiğin yerde ne kadar şımarık olmuş olursan ol burada o tozpembe dünyandan eser yok." gözlerimden ayırmadığı gözler beni yerden yere vu...