🖤36🖤

208 108 183
                                    

Selam sevgilerim.💕🕊️

Slow, yabancı müzik önerisi olan buraya bırakabilir mi? 👉

🌸Sanki bütün şarkılar bu kitaba yazılmış gibi...

✨BÖLÜM MÜZİĞİNİN TÜRKÇE'SİNİ MUTLAKA İZLEYİN. YUKARI BIRAKIYORUM. ✨

🧭 Rauf & Faik / Там, где мы с тобой 🧭

Keyifli okumalar...🌸

| İNTİKAM |

| İNTİKAM |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 ay sonra...

HAZİRAN

Düzenim tamamen oturmuştu. Eski müşterilerimi buraya çekmek Kutay'a kalmıştı. Uygun fiyata matbaacı arkadaşlarından birine afişler bastırıp, şehrin en elit yerlerinde reklamımı yapıyordu. Kiraz'la gittikleri tatilde, Kapadokya'ya broşür dağıtmışlar ve birçok gezgin, turistle ön görüşme gerçekleştirmişti. Birkaçı sergime de dahil olmuştu. Bunu bana çok sonradan söylese de, ona her zaman minnettar kalacaktım.

Dürdane abla her gün toz alıyor, tabloları düzenliyor, etrafı her an ferah tutmaya çalışıyordu. Geniş mutfakta her gün çorba ve sulu yemek pişiriyordu. Yorulduğunda üç beş saat kestiriyordu. Üstelik ona kaliteli temizlik bezlerinden bile almıştım. Artık sarı bezle dolaşmıyordu. Ona yakışacak, renkli ve rahat bir önlük diktirmiştim. Artık "temizlikçi kadın ortada dolanıyor" gibi görünmüyordu.

Üç haftada bir sergi düzenleniyordu. Kutay belirli zamanlardaki yoğunlukları takip ediyor ve analizlere göre ayarlamaları yapıyordu. Ben sadece oturup dağılmış psikolojimle resim yapıyordum. Önümdeki korkutucu zamanı bekliyordum. Bu yüzden Kutay şu an benim için çok büyük bir şanstı.

Eski patronumu unutmadım. Yeni işimin haberi ona ulaşmış olacak ki beni sık sık arayıp saçma sapan şeyler söylüyor, başarımı taktir ediyordu. Bunun altında yatan büyük menfaatinin kirli kokusunu ölesiye hissediyordum. Dürdane abla ve Kutay'a yaşattıklarını, tablolarımı gözü kapalı vermeye çalıştığını hâlâ unutmamış olduğumu söyledim. Samimiyetsiz bir özür diledikten sonra her şeyi unutmamı ve üzerine sünger çekmemi istemişti. Ben ise kendime söz verdiğim gibi, neredeyse bir hafta uğraşmış ve onun "yiğidin malı meydanda olur" misali bir resmini yapmıştım. Daha doğrusu iki metre büyüklüğünde bir şaheser... Bunu tabii ki ona hediye etmemiştim. Kutay'la Evrim'i bir gece yanıma almıştım. Stüdyonun yangın çıkışından girip çatı katına çıkmış ve büyük resmin kalın kağıdını uçlarından delerek sağlam bir şekilde tepeden asmıştık.

Aşağı indiğimizde Evrim resmin üzerindeki yazıyı tekrar okudu. Harika olduğunu ancak penisini bu kadar küçük yapmış olmamın patronum için oldukça gurur kırıcı olduğunu, intikamın böylesini hiç görmediğini söylemişti. Tam da öyle düşünüyordum.

PUSULA | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin