"Seni kaybedemem." dedim.
Avuç içleriyle yanaklarındaki taze ıslaklığı yok etti.
"Beni kaybedeceksin."
~
Böyle, değil mi? Sadece hatıralar Aren. Önemli olan sadece, bu dünyaya bıraktığımız hatıralar."
~
Bana yönünü kaybedip boğulan, dalgalarla boğuş...
Bölüm müziğini size bıraktım bugün. Hangi müzikle dinlediğinizi yazar mısınız?🧭
Keyifli okumalar...🌸
|BENİ BÖYLE ÖLDÜRME 2|
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~ Benimle tanış ve bir buluşma ayarla. Bu sıradan bir kahve veya sinema buluşması olmasın. Ben hiç gitmediğim yerlere gitmek istiyorum. ~
"Hey, şuraya bak! Haydi biz de binelim."
Elinden tutup onu parkın içine sürükledim. Bir anda hızla elimi çekip beni durdurdu.
"Benim bu şeyi kalbim kaldırmaz." dedi kararlılıkla.
"Hadi ama..."
"Yok, ben çok ciddiyim." diyerek tepemizdeki metrelerce uzunluğundaki hızlı trene baktı. "Hem de son derece ciddiyim." diye yineledi.
"Gökay gibi yükseliklik korkun yoktur herhalde." dedim ortak arkadaşımızı anımsayarak.
"Hayır ama bu.... Bu çok fazla."
Onu zorlamayacaktım. Aniden düşüp bayılırsa burada yapabileceğim hiçbir şey olmazdı. Everland'in ortasında yardım çığlıkları koparmak istemiyordum.
"Biraz yürüyüş..?"
Kafasını sallayarak onayladı. Etrafı keşfederken içim pozitif enerjiyle dolup taşıyordu. Kısa minareleri olan cami görüntüleri, rengârenk döşenmiş bakımlı çiçekler, küçük çocuklar için binmeli dinazor oyuncaklar, ve yine kenarları sarı, kırmızı çiçeklerle donatılmış banklar, en ortada ise renklendirilmiş heybetli gövdesi olan, oldukça büyük bir ağaç duruyordu. Dallarından yer yer renkli kumaşlar, toplar, balonlar sarkıyordu. Rüya gibi bir yerdi.
Küçük çocukların mutlu çığlıkları arasında biraz daha yürüdük. Hemen yakınındaki "Everland Tema Park" denilen yere adım attık.
Diğer adıyla Yongin.
"Her yer çok renkli." dedi bir an.
"Büyülenmiş gibiyim. Aşırı huzurlu." diye ekledim ona.
Renkli minik binaların çevresini sardığı orta alan, bir yürüyüş yolunu andırıyordu. Geniş su havuzunun kenarlarından başlayarak bütün orta alana yayılan rengârenk çiçekleri görseydiniz eğer, buranın o bildiğiniz "cennetin" diğer bir versiyonu olduğunu düşünürdünüz. Çiçek tarlasına atılmış gibiydik. Pamuk şeker iyi giderdi ancak seyyar görememiştik. Bütünüyle yenilenen enerjimizi toplayarak iki saatin sonunda Everland'i terk ettik.
