🖤9🖤

631 336 682
                                    

Merhabalar yeni bölüm için biraz geciktim, biliyorum. Biraz yoğundum. Bu yüzden ilham perilerime pek zaman ayıramadım. Ama güzel bir bölüm ve güzel bir müzik bırakıyorum buraya. Keyifli okumalar... 🤍🕊️


|FİLMLERDE...|

Aren'in birden daldığı şekerleme uykusu sırasında onu izledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aren'in birden daldığı şekerleme uykusu sırasında onu izledim. Tamamen güvendeydim, güvendeydi, güvendeydik.

Telefonuma gelen mesajla birlikte onu rahatsız etmeden yerimden doğruldum. Şirket sahibi mesaj bırakmıştı.

"Sabah erkenden stüdyoda olmalısın. Konuşmamız gerekiyor."

Ekranı kapattım. Hemen karşımda duran minik duvar saatine baktım. Saat gecikiyordu. Onu hiç bölesim yoktu ancak sabah stüdyoya gitmek ve bu sabah aldığım paranın hesabını vermek zorundaydım.

Ona seslendim. "Gitmemiz gerek. Uyan artık."

Mahmurlukla gözlerini araladı. "Çok uykum var."

"İstersen ben kullanırım."

Zorlukla doğruldu.

"Bana bu iyiliği yapar mısın?"

"Evet. İstersen burada kal."

"Hayır öne geleceğim."

"Anahtar nerede?"

Vücudunu geriye yaslayarak cebinden anahtarı çıkardı.

"Cebinde mi taşıyorsun."

Yandan kibirsiz bir gülüş attı. "Araba anahtarı mı sandın? Burası benim evim."

Bir şey söylemeden havada tuttuğu anahtarı aldım. Gece iki civarlarıydı, artık eve dönüyorduk. Tablomu ön taraftan alıp, kaşla göz arası mutfak masanın altına koymuştum bile. Dik ve uzun bir yokuşu, dönüş yolunda inmesi her zaman eğlenceli olmuştur.

Yan tarafımda yönünü bana çevirmiş, beni izlerken yakaladım onu.

"Hani uyuyacaktın?"

"Uykum kaçtı."

"Böyle de dikkatimi dağıtıyorsun."

"Sen de benim uykumu..."

Konuyu değiştir.

Saniyelik direksiyona doğru eğilip gökyüzüne baktım. "Manzarayı izle, bak ne güzel, yıldızlar ne kadar yakındalarmış gibi."

İstifini ve sakinliğini bozmadı. "Benim yıldızım sensin Çağıl."

Direksiyonu kıracakmış gibi sıktım o an. Bu sefer saniyelik ona dönüp baktım.
Söyleyecek hiçbir şeyimin olmaması ne kötüydü. Birkaç dakika konuşmadık fakat beni izlemeyi sürdürdü. Aslında çok fazla şey hissediyordum ancak hiçbiri ağzımdan dökülmüyordu. Karavanı durdurup ona sarılmak dahi içimden geliyordu. Sebebini bilmediğim bir şey beni ondan uzaklaştırmasa da, bundan daha fazla yaklaşmamı engelliyordu. Derin bir nefes aldım. Bu sessizlik beni rahatsız etmeye başlıyordu. Radyoyu açmak için uzandım.

PUSULA | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin