"Seni kaybedemem." dedim.
Avuç içleriyle yanaklarındaki taze ıslaklığı yok etti.
"Beni kaybedeceksin."
~
Böyle, değil mi? Sadece hatıralar Aren. Önemli olan sadece, bu dünyaya bıraktığımız hatıralar."
~
Bana yönünü kaybedip boğulan, dalgalarla boğuş...
Yeni bölümü salıp gidiyorum. Ayol benden de şu iki haftadır akıp gidiyor her şey. İki günde bir bölüm mü atılırmış! 😏
Bölüm şarkısıyla okuyun, naçizane fikrim değil, şiddet içinde öneriyorum ama çok şiddet, o kadar yani. 😂 Bu şarkıyı başka bir bölüme de koymayı düşünüyorum.
🧭In The Stars - Benson Boone (Cover by Julia Middleton)🧭
Kafanızdaki karakteri biçimlendirmek istemem ama bir gif bırakıyorum buraya. Bölümü okuyunca, kendi kafamda kime benzettiğimi anlayacaksınız.😌
Keyifli okumalar...🌸🕊️
|YAKUP DEDE|
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Öğlene doğru uyandığımda uzun bir zamandan sonra zinde olduğumu hissettim.
Hayatı en çok uykumu aldığımda seviyorum.
Telefonuma baktığımda Aren'den hiçbir mesaj olmadığını gördüm. Artık ilk mesajları atmaktan çekinmeyecektim.
Saldım çayıra, mevlâm kayıra...
"Günaydın Aren. Hayatımda olduğunu bilmek çok güzel. Mutlu uyandım, teşekkür ederim." (11:24)
Ekranı kapatıp bütün vücudumu titreterek esnedim.
Neden prensesler gibi değil de gece titreşime programlanmış gibi esniyordum ki uyandığımda? Bilim adamları bunun açıklamasını yapmalı, hemen!
Hızlı bir duş alıp odamı topladım. İlk önce huzur evini ziyaret etmeliydim ve akşam Evrim'le olan randevumuza yetişebilmek için evden çıkabildiğim kadar hızlı çıkmam gerekiyordu. Perdeleri açtım ve havanın durumuna göz attım.
Sonbahar yeni bitmek üzereyken, iki gündür güneş neden bu kadar ön planda?
Havanın güzel olmasını değerlendirmeliydim. Zira haftaya kadar yağabilirdi bile, kışa giriyorduk. Dolabımı açıp, sonbahar için aldığım ancak hiç kullanmadığım kırmızı, siyah çizgileri olan, kalın kumaşlı eteğimi çıkarıp üzerime tuttum.
Diz üstü, fena değil, giyilir.
Eteğimi yatağın üzerine attıktan sonra üst kısımlarımı koyduğum bölmeyi açıp sade beyaz, kısa gömleğimi çıkardım ve tereddüt etmeden eteğimin üzerine fırlattım. Sonbahar havasına güvenmiyordum ancak hava oldukça iyi görünüyordu. Sanırım çorap giymemekte inatlaşacaktım.
Üzerimi hızlıca giydikten sonra biraz önce ısınsın diye bıraktığım düzleştiricimi hatırladım.
