🖤10🖤

623 315 732
                                    

Buraya Türkçe'si çok güzel bir şarkının "slowed" halini koyuyorum. Dinleyerek okumanız bu bölüme ayrı bir hava katacak, bana güvenin.

Keyifli okumalar... 🕊️🤍

|HB/2B/4B|

Sabah erkenden stüdyodaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sabah erkenden stüdyodaydım. Şirket sahibi benden önce ofisime varmıştı bile. Kendi malı gibi, kısmen de böyle sayılırdı, odamdaki geniş koltuğa rahatça yayılmış, bacak bacak üzerine atmış beni bekliyordu.

"Hoşgeldin." dedi.

"Merhabalar. Siz de hoşgeldiniz."

Masamın başındaki koltuğa yerleştim.

"Çok bekletmedim umarım."

"Direkt konuya gireceğim. Bütün tabloları nasıl satarsın!"

"Bu iyi bir şey değil mi?"

"Tablo kalmadı, sen bunun farkında mısın? Bir tane bile karakalem tablon yok!"

"Bunlar yerine koyulabilecek şeyler. Bunu biliyorsunuz."

"İki hafta sonra ne kadar önemli bir sergi olduğunu bilmiyor musun? Gün boyu iki bine yakın turist gelecek ve hepsi milyarlarca zengin insanlar."

"Aldığım miktar güzel görünmüyor mu?"

Kravatını gevşetti.
"Evet miktar güzel ancak geride kalan tabloların bu stüdyo için neredeyse hiç denecek kadar az!"

Ellerini dizlerine vurdu.
"Sana inanmıyorum. Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilirsin!"

"Üzerinde durmaya çalışacağım."

"İki hafta içinde o kadar tabloyu nasıl çizip bitirmeyi düşünüyorsun?"

"Halledebilirim."

"Hiç uyumayarak mı?"

Hiç uyumasam da onca tablonun yerini kapatamayacağımı biliyordum.

"Gereken her şeyi yapacağımdan emin olabilirsiniz."

"Sana ceza: kırk tablo. Eğer bunu yapamazsan, bütün pılını pırtını toplayıp burayı terket."

"Ne?"

Ayaklanıp alnından akan terleri sildi.

"Ne dediğimi duydun! Senin gibi düşüncesiz biri için kocaman resim stüdyosunun statüsünü sarsamam."

Yerimden kalkıp ona doğru birkaç adım attım. Kollarımı birbirine bağlayarak karşısına dikildim.

"Hatırlatmam gereken bazı şeyler var sanırım. Ben bir işçi değilim. Siz de benim patronum değilsiniz."

"Aynen böylesin! Ben olmasam yaptığın tablonun reklamını nasıl yapacağını, nasıl o kadar paraya satacağını düşünüyorsun? Sana ben ekmek veriyorum!"

PUSULA | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin