🖤42🖤

155 81 325
                                    

Selam sevgilerim. 💕

Bir hafta kadar ara vermiş bulundum. Çünkü daha öncesinden de dediğim gibi, ben bazen kendini dinlemeye alan bir yazarım. PUSULA'da beni oldukça yoran bir gelişme sergiliyor açıkçası.

Geçen gün enişteniz bana kolye almış, dirayetim için... Ucunda pusula var. Çok anlamlıydı. ❤️
Teşekkür ediyor ve bu bölümü kendisine ithaf ediyorum.💕

Bölüme koyacak bir müzik bulamadım, ki yazarken de çok zorlandım. Siz bir şeyler uyduruverin işte.

Keyifli okumalar diliyorum...🌸

| PUSULA 2 |

"Polise gidelim!" dedi Min-jun, nefes nefese kalırken

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Polise gidelim!" dedi Min-jun, nefes nefese kalırken. Arabayı sakin bir yere park edip, dörde ayrılan caddeyi ikişer bölüşerek talan etmiş ve başladığımız noktaya dönmüştük.

"Yerli değiliz. Sorun olmaz mı?" diye sordum.

"Hayır, tabii ki olmaz. En azından daha hızlı buluruz."

Hemen yanımızdaki restaurantın taş duvarına yaslandım. Gözyaşlarımı yarım yamalak sildikten sonra saçlarımı geriye sıvazlayıp derin bir nefes aldım. Hiç durmaksızın gözlerimle etrafı tarıyordum.

Nereye kayboldun Aren?

Min-jun elindeki telefonu arka cebine soktu.
"Buralara yakın olan birkaç arkadaşıma haber verdim. Onlar da çevreyi arıyorlar. Gel, biz polis merkezine gidelim."

Bacaklarım titremeye başladığında yaslandığım yerden doğruldum. Bir adım ötemdeki kaldırım taşına oturmak için hamle yaptığımda bir anda elim ayağım boşalınca sendeledim. Min-jun beni sıkıca yakalayıp ayakta durmamı sağladı.

"İyi misin?"

"Evet." dedim, ağlamaktan buğulaşan sesimle.

"Sakin ol. Gel şuraya oturalım önce." diyerek sağ tarafıma geçti ve kolunu belime sarıp yürümem için yardımcı oldu. On adım kadar zor bela yürüyerek banka attım kendimi.

"Teşekkür ederim oppa*."

Kafasını eğip kaldırarak rica etti.

"Sizin hiç anlaşma yönteminiz yok mu? Yani onu bulmanın hiçbir yolu..?"

"Hayır." dedim kafamı sağa sola salladığım sırada.

"E böyle olduğunda nasıl buluyorsun?"

"Daha önce hiç olmamıştı." dedim. Sesim hiç olmadığı kadar çaresiz çıkıyordu. Aren'in telefonu artık kapanmıştı, muhtemelen şarjı bitmişti. Ve neredeyse kaybolmasından bir buçuk saat geçmişti.

"Böyle zamanlarda önlem almalısın. Onu bulmanın yolunu bilmen gerekir." dedi Min-jun. Bunu biraz kızarak söylemiş gibiydi. Geriye doğru yaslandı. "Seni hatırlamasını mı bekleyeceğiz?"

PUSULA | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin