1- Kaçırılma

36.3K 1.2K 360
                                    

Kurgu eşcinsel bir kurgudur baş rol karakterlerimden biri intersex bir bireydir. Kurgu eşcinsel evliliklerin normal karşılandığı bir ütopyada geçmektedir. Bunun dışında kurguda taciz, tecavüz, pedofili vb içerikler yoktur. +18 öğeler (cinsellik, kan, şiddet) çok olmamak şartıyla vardır.

Bol olaylı, heyecanın dorukta olduğu bir kurgu olacak hadi bakalım bismillah usuhqepadqıpdjwocfwqoıjcoı

Bu açıklamayı beş ay sonra yapıyorum: Esin kız, Derin erkek. Teşekkür ederim :)

Keyifli okumalar <3


"Oğlum geç kaldık zaten çabuk yürü." Esinin kolumdan çekiştirmesiyle amfinin kapısından girip kenardan yürüyerek boş bir yere yerleştik. Hoca derse geçmişti bile. "Al işte dedim ben sana geç kaldık diye." Esin söylenmeye başladığında çantamdan defterimi çıkardım. Bir an önce not almaya başlamam gerekiyordu.

"Arkadaşlar sessizlik." Hoca çıkardığımız uğultu yüzünden bize uyarı dolu bakışlar attığında utanıp kafamı eğdim. 

"Oğlum bu hoca çok değişik ya." Esinin ağzının içinden mırıldanmasıyla gülümseyip derse odaklandım. Esin de defterini çıkartıp not almaya başladığında odağımızı tamamen derse verdik.

...

Ders bittiğinde herkes toparlanıp sınıftan çıktı. Bizde Esinle kafeteryaya ilerleyip kahve almak için sıraya girdik. Oldum olası buranın kahvelerini sevmiştim.

"Kanka bu Orçun pisliği gül gibi psikolojimi mahvetti ne yapacağım ben?" Esin sevdiği çocuğa sallamaya başladığında kıkırdamadan edemedim.

"Esin Orçunu unutsan mı artık?" Esin bana doğru dönüp omuz silkti.

"Görmesem unutacağım da Yusuf sağ olsun Orçunu da peşine takıp sürekli senin etrafında dolandığı için pek mümkün olmuyor." Esinin dediği şeyle utanıp kafamı eğdim. "Al işte iti an çomağı hazırla." Esinin baktığı yere baktığımda içeriye giren Yusufu ve tayfasını gördüm. Aniden Yusufla göz göze geldiğimde gülümseyip göz kırptı ardından arkadaşlarına döndü. Bu flörtöz halleri bana inanılmaz tatlı geliyordu.

"Toprak bu çocuk sana fena yanık bu arada." Esinin dediği şeye gülümseyip kahvemi aldım. "Çocuk senin için kendi fakültesine yakın olan kafeteryayı es geçip buraya geliyor. Valla nereden baksan kral hareket."

"Esin utandırma beni kahveni al da geçip oturalım bir yere." Esin ima dolu bakışlarını attıktan sonra kahvesini alıp koluma girdi. O esnada bize doğru gelen Derinle kocaman gülümsedim. Enerjisi bile insana iyi geliyordu.

"Selam beyler." Esin sinirle Derinin koluna vurduğunda küçük bir kahkaha attım. Bu halleri oldukça komikti.

"Oğlum benim kadar güzel bir kıza 'bey' demen için ağır mal olman lazım haberin olsun." Derin dil çıkartıp omuz silktiğinde yanıma gelip kolunu omzuma attı.

"Toprak beylerimiz nasıllar?" Gülümseyip kahvemi sıkıca tuttum.

"İyiyim aynı sen nasılsın?" Derin gülümseyip iç çekti.

"Nasıl olayım aşığım bende." Esin duyduğu şeyle hızlıca Derinin koluna girdi bende dikkatimi ikisine verdim.

"Kime lan?" Derin gülümseyip koluma girdiğinde boş bir masaya geçip oturduk. Kahvelerimizi masaya bırakıp Derine döndük. Aşk ve o ilk defa aynı kelimede geçtiği için oldukça meraklanmıştık.

"Sare hocaya." Esin duyduğu şeyden sonra kocaman bir kahkaha attığında bende gülmeye başladım. O esnada kafamı kaldırıp Yusufların masasına baktığımda hepsinin sinirle bu masaya baktığını gördüm. Boğazımı temizlediğimde Yusufun ayaklanıp buraya doğru geldiğini fark ettim. Oldukça sinirli duruyordu.

"Oğlum ne aşık olması ne saçmalıyorsun sen?" İkimizde gülmeye devam ederken Yusuf masaya kısa bir bakış atıp dışarı çıktı. 

"Ne bileyim Esin oldum işte." İkili konuşmaya devam ederken benim aklım dışarı çıkan Yusuftaydı. Derinle yakın olduğum için sinirlenmiş olmalıydı.

"Arkadaşlar ben bir telefon konuşması yapıp geleceğim siz oturun." Esin kafasını sallayıp tekrardan Derine döndüğünde telefonumu alıp ayaklandım. Yusuf için çıktığımı bilmelerini istemiyordum aksi taktirde iki sene dillerinden düşemezdim. Bu düşünceyle gülümseyip kafeteryanın kapısından çıktım. Bahçenin ortasına adımlayıp etrafa göz gezdirmeye başladığımda aniden kolumun tutulmasıyla irkildim.

"Anton bey, amcanız sizi istedi." Karşımda ki takım elbiseli adam anlamadığım bir dilde konuştuğunda kaşlarım çatıldı.

"Anlamadım?" Adam bana aldırmadan kolumdan çekiştirmeye başladığında siyah bir arabanın önünde durduk. Beni arka koltuğa bindirdikten sonra şoför koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırdı. Adam, daha şokumu atlatamadan gaza bastığında "Has siktir." diye mırıldandım. Bir mafya kılıklı adamlar tarafından kaçırılmadığım kalmıştı...


                            Devam Edecek

Saldım gitti kurguyu :)

Diğer bölümü atayım mı hemen ne diyorsunuz ?


RUH ADAM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin