🌊|24

1.4K 48 10
                                    

Keyifli okumalar!

Yaşadığım iç çatışmalarla yolculuğu sonunda bitirebilmiştik. Araba sıradan bir binanın önünde durdu.

"Dur ben sana yardım edeyim, pek iyi görünmüyorsun." Arabadan ineceğim sırada kolumdan tutarak beni durdurdu.

Arabadan inip benim kapıma geldiğinde ondan destek alarak arabadan indim. Arabadan inince gerçekten de pek iyi olmadığımı fark ettim.

Başım fena dönüyordu. "Koluna girmemi ister misin? İyi misin?"

"İyiyim ya." Onun kolunu bırakarak yürümeye başladım.

Onu takip ederken büyük adımlarına uyum sağlamakta zorlanıyordum.

Cebinden çıkardığı anahtarı deliğe soktu ve kapıyı açtı. Sırtını hafifçe çevirerek bana baktı. Onu takip ettiğimi görünce yoluna devam etti.

Bina yeni yapılmış gibiydi. Yoğunlukla siyah mermerle döşenmişti.

Asansöre yöneldi ve tuşa bastı. Asansör gelince kabine bindik.

4. kata tıkladığında kafamı aynaya çevirdim. Kendi tipimi görür görmez gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Onur'la göz göze geldiğim sırada gülümsediğini fark ettim.

"Ne sırıtıyorsun be. Şu halime mi?"

"Evet, tam olarak bu haline gülüyorum." Kollarını göğsünde birleştirerek sırıtmaya devam etti.

Gözlerimi devirerek kendi bitmiş halime bakarken asansör katta durdu.

Asansörden indik birlikte. Cebindeki anahtarı çıkarıp yayık yayık yürümeye devam etti.

Soldaki daireye ulaştığında etrafı görünce şaşırdım. Çünkü kapının etrafı çiçeklerle doluydu ve her yerden çiçek sarkıyordu.

"Aa, sen çiçek sever miydin?"

"Yo, önemli birinden geldi." Omuz silkerek kapıyı açtı.

"Oo kimmiş bu şanssız kişi." Onur'la uğraşmak favori aktivetilerimden biriydi.

Onur göz devirdi "Annem." Ben kıkırdarken o kapıyı açtı.

Evin kapısı açıldığında sanki bir savaş alanıydı. Her tarafa kıyafetler saçılmıştı.

"Oya!" diye gür sesiyle evin içinde bağırdığında irkildim.

"Oya da mı burada?" Yerdeki kıyafetleri koluma asarken konuştum. Onur kafasını salladı.

"Efendim abi?" Kıvırcık turuncu saçları dağılmış ağzı burnu kaymış kızı görünce gülümsedim.

"Aa! Pera!" diye çığlık attı sevinçle.

"Oya!" diye ben de aynı şekilde bağırdım ve yanına koşturarak kucağına atladım.

Bana sarılırken gülümsüyordu.

"Hangi rüzgar seni buraya attı? Deli kız."

"Of Oya, neler oldu bi bilsen." Kollarından ayrıldığımda ellerini yanaklarıma koyup yeşil gözleriyle bana baktı.

"Anam, nolmuş buna?" dedi kendi kendine.

"Of anlatırım biraz sonra."

"Boş konuşmayı kesin de şu evi toparlayın. Annem görse mahveder."

Oya ona gözlerini devirdi. "Sen niye bu delinin evindesin?" diye sordum Onur'u göstererek.

"Ay aman, neymiş üniversite için kendi başıma ev tutamazmışım." Oya daha 21 yaşındaydı ama beni ablası değil de arkadaşı olarak gördüğü için 'Pera' diye hitap ediyordu. Tıp okuyordu, zeki kızdı.

24. bölüm sonu, devam edecek...

Selamm! Bölüm çok kısa oldu biliyorum... Ama artık böyle kısa kısa bölüm atacağım devamlı bölüm atabilmek için.

Diğer bölümü çok kısa yakında atacağımm💕🧚🏻‍♀️

Bu arada Oya ve Onur'un modellerini görmek isterseniz biraz araştırır, diğer bölüm atarım.

İtalyan Mafyası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin