İtalyan Mafyası (+18)

🌊|11

Korhan'ın gitmesinin üzerinden 3 saat geçmişti. Ve ben 3 saattir balkonda sadece sigara içiyordum. Soğuk havanın verdiği kasvetli hissi iliklerime kadar hissediyordum.

Askılı geceliklerimle durmam da üstüne eklenince iyice üşümeye başladım ama soğuk dinç kalmamı sağlıyordu.

Paketimde kalan son sigaramı da yaktım. O gittiğinden beri sürekli düşünüyordum. Seçimlerimi, hayatımı, yaşadıklarımı, sindiremeyip söyleyemediklerimi. Ayrı olarak yarın Çağ ile ne konuşacağımı da düşünüyordum. Hepsi bir araya toplandığı için başım ağrımıştı. Sigaramı kahve bardağımda söndürdükten sonra içeri girdim. Balkon kapısını kapatıp perdeyi çektim. Üzerime bir hırka aladıktan sonra mutfağa indim.

Kafamı dağıtmak için temizlik yapacağımı asla düşünmezdim lakin insan her zaman korkutuğu kişiye dönüşüyordu.

Tezgahı tertemiz olmasına rağmen temizlemeye başladım. Karıştırdığım deterjanların kokusu burnumu sızlatıyordu.

Ocağı ve tezgahı ellerim buruş buruş olana kadar temizledim. Temizlik malzemelerini de geri yerine koydum ve ağrıyan belimle mutfaktaki sandalyeye kendimi fırlattım.

Dönen bar sandalyesinde bir o tarafa bir bu tarafa çocuk gibi dönerken arkamda takırtılar duydum. Biraz tedirgin bir şekilde kafamı hafifçe arkaya çevirdim. Batu balkon kapısının önünde ellerinde poşetlerle kapıyı kırarcasına vuruyordu. Kaşlarımı çatarak yerimden kalktım ve kapıyı açtım. "Naber?" İçeri girdi ve poşetleri tezgahın üstüne koydu.

"İyidir senden naber?" diye sordum şaşkınlıkla. Bu saatte ne işi vardı? Hem de ben tekken.

"İyi ben de, öyle işte." Üstündeki deri ceketi çıkarıp bar sandalyesine astı. Poşetlerden bira ve çerez çıkardı. Benim ona çevrilen şaşkın bakışlarımı fark etti ve kafasını salladı "Evet, evet biliyorum. Korhan bizi böyle görürse keser, asar cart curt." Bıkkınlıkla konuştu. Korhan'ın bu kıro hareketlerinden onun da bıktığı kesindi.

"O şimdi Rana'yla 'özel ve önemli' işini konuşuyordur. Ayrıca denemeli gösteriyordur. Gelmez eve." İçimdeki kırgınlığı kalın bir maskeyle örterek umursamaz sesimle konuştum.

"Sen varken başka bir kızla yatmaz hele ki Rana ile asla." Bir birayı benim önüme, diğer bir birayı ise kendi önüne çekti. Eliyle otur işareti yaptı.

Önüme gelen saçlarımı yüzümden çektim ve sandalyeye oturdum.

"Nasıl bu kadar eminsin başka bir kızla yatmayacağına?" Biramı açtığımda o da kendininkini açtı ve konuşmadan önce bir yudum aldı. "Çünkü senin için yıllarca peşinden koştu. Ayrıca sana olan bakışlarını görmüyor musun? Sanki evrendeki en mükemmel ve kusursuz varlıkmışsın gibi bakıyor."

"Benden soğudu. Konuşmuyor bile." Başım eğik mermer desenlerini izliyordum konuşurken.

"Soğuduğundan değil, senin canını yakmamak için konuşmuyordur. Bu seni çok sevdiğinin belirtisidir. Çünkü Korhan birini çok seviyorsa ve ona kırıldıysa ondan uzaklaşır, o kişinin canını sözleriyle yakmak istemez. Üzülme birkaç güne geçer kırgınlığı."

"Ya geçmezse kırgınlığı? Çok sinirli duruyor, bana bakmıyor, konuşmuyor, gülümsemiyor, sarılmıyor." Derin bir nefes aldım ve biramı kafama diktim. 3-4 yudum içtikten sonra devam ettim "Batu ben ona alıştım. Onun bana güzel ve şefkatli davranmasına alışmıştım. Ama o, bu duyguları bir anda kesti. Ne yapacağım ben? Gönlünü almak istiyorum ama konuşmama izin vermiyor." Masadaki sigara paketime uzandım. Bittiğini görünce bir küfür savurdum. Batu hemen ceketinden paketini ve çakmağını çıkarıp bana uzattı.