🌊|28

1.4K 55 29
                                    

Keyifli okumalar!💝

Tedirgin adımlarla kapıya doğru ilerledim. Delikten bakarken oldukça korkuyordum.

Kapıyı çalan kişinin Çağ olduğunu görünce farkında olmadan tuttuğum nefesimi verdim.

Kaşlarımı çattım. Kapıyı araladığımda göz göze geldik.

"Sana yalvarmaya ya da zarar vermeye gelmedim. Önemli şeyler söyleceğim. Hem de çok...." Elindeki dosyayı gösterdi. Bu dosyayı anımsıyordum.

"N-nerden biliyorsun benim evimi?" İstemsizce kekeledim.

"Orasını boşver. Ama gerçekten ihtiyacın olan bilgiler var elimde."

"Tamam geç." Kapıyı tamamen açarak içeri geçmesini bekledim.

Eve girer girmez koltuğa oturdu.

Yanına giderek karşısını oturdum. "Ne bu dosya?" Sehpanın üzerine koyduğu dosyayı almaya çalıştığım sırada çekti.

"Dur, dur kalbine indirmek falan mı istiyorsun? Yani bunu söyleyeceğim için biraz tedirginim. Ama bunu bilmeye hakkın var."

"Söyle o zaman. Ağzında geveleyip durma."

"Aslında iki şey diyeceğim." Gözlerimi devirdim.

"Tamam ne diyeceksen de."

"Yüzün sararmış, iyi misin?" Elini yanağıma koymaya çalıştığında geri çekildim.

"Amacın farklıysa lütfen gider misin Çağ?"

"Tamam, özür dilerim." Derin bir iç çekti.

Konuşmasını bekledim. Beklerken kalbimin güm güm attığını hissedebiliyordum.

"Bu..." Pantolonunun cebinden küçük bir torba çıkardı. Kaşlarımı çatarak torbaya baktım. Şeffaf paketin içinde beyaz bir ilaç vardı.

"Ne bu?"

Sehpanın üzerine attı. "Korhan'ın yanında durduğundan beri sana bu ilaç veriliyor."

"Ne?" İlk başta inanamamıştım.

"Seni kendine bağlamak için yaptığı bir şey. Kendi vücudunda, evde, yemeklerde, senin kıyafetlerinde, yatak örtüsünde dahi bu ilaç vardı. Ona bu kadar hızlı adapte olmanın ve her şeyine göz yummanın sebebi bu ilaç." Yüzüne bakmaya devam ettim. Verecek bir cevabım yoktu.

Hislerim de mi sahteydi? O zaman ben neden acı çekiyordum?

"Ne kadar süre bu ilaçların etkisi?"

"Bir gün bile verilmese etkisi yok oluyor. Yani şu an ona bir şey hissetmiyorsun. Bu normal bir şey." Kafamı olumsuz anlamda salladığımda Çağ'ın yüzü düştü.

"Ne yani hala onu seviyor musun? Onca şeye rağmen?"

"Bunu konuşmak istemiyorum. Şimdi diğerini söyle. İkisini beraber sindireceğim."

"Bu söyleyeceğimi pek sindiremeyeceksin bence."

"Söyle!" Üzüntüm öfkeye dönüşmeye başlamıştı. Ben tamamen öfke topu olmadan söylemeliydi.

İtalyan Mafyası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin