🌊|4

5.7K 126 31
                                    

"Dök." Kulağıma gelen yankılı bir kadın sesi vardı. Vücudumun her tarafı kırık gibi ağrıyordu. Gözlerimi açmaya çalıştığım sırada yüzüme buz gibi bir su geldi.

"Aaa!" Ağzımdan tiz bir çığlık çıktı. Nefes nefes kaldım, iki tarafım da doluydu. Sarı saçlı, buğday tenli, mavi gözlü, dünyalar güzeli bir kadın vardı. Onun yanında ise beni bayıltan adam.

"Ne istiyorsunuz? Rahat bırakın beni!" Ellerim arkadan bağlıydı, ayaklarım da oturduğum sandalyeye bağlıydı. Çözemeyeceğim için çırpınmadım.

"Demek Gerardo'nun benim yerime seçtiği kız sendin? Anlattığı kadar güzel değilmişsin. Bir de o seninle nasıl doyuyor? Şu göğüslerine baksana" Sarışın kadın küçümcercesine güldü. "iğrenç."

"Siktir git! Beni çözün gitmek istiyorum!" Ne kadar çok bağırsam da duymanazlıktan geldiler. Kadın yanıma yaklaştı ve saçlarımı çekti. Bağırarak konuştum "Saçlarıma rahat bırak, canım yanıyor!"

"Benim de canım çok yandı küçük kız."

Etrafa göz gezdirdiğim de bir odada olduğumu anladım. Siyah duvarları vardı. Odaya 4-5 kişi ancak sığardı.

"Söylesene, bende olmayıp sende olan ne?" Yüzünde acı vardı ancak gülümseyerek bu acıyı gizlediğini sanıyordu.

"Evet sen benden güzelsin, hatta dünayadaki bir çok kızdan güzelsin ama tek bir eksiğin var." İçinde okyanus olan gözlerine kilitlenerek konuştum.

"Neymiş?" Diye sordu.

"İlk önce şu saçımı bırak." Elini gevşetti ve çekti.

"Söyle."

"Senin iyi bir kalbin yok. Baksana Korhan'dan çıkaracağın acıyı benden çıkarıyorsun. Benim bir kabahatim olmadı. Seni yarı yolda bırakan Korhan'dan intikam al." Sözlerimle kaşlarını çattı.

"Sana çok değer veriyor ama bana vermedi. Beni sadece-" Konuşmasını yarıda kesti. Sesinin durgunlaştığını fark ettim.

"Sen suçlusun! Sen çok fazla suçlusun! Melek yüzlü şeytansın sen! Hatta yüzünden bile o pislikliğin anlaşılıyor!" Bir anda yükseldi. Yumruğunu sıktı, elini saçlarından geçirdi.

"Sen şizofren misin? Benim ne suçum var?" Rahatça oturduğum yerde konuştum.

"Hayır, ben şizofren değilim. Sen onun aklına gelmeseydin, rüyasına girmeseydin biz evlenecektik! Tamam ilk başlarda beni sevmiyordu, hatta nefret ediyordu. Ama sonrasında aşık oldu, sen... Sen o aşkı mahvettin!"

"Ne rüyası? Neyden bahsettiğini anlamıyorum." Gözlerini büyüttü.

"Nasıl bilmiyorsun? Sana anlatmadı mı?"

"Hayır, bana hiçbir şey anlatmadı."

"O seni 3 yıl önce rüyasında gördü. Sonrasında, yıllarca Batu'ya seni arattı. Beni yarı yolda bıraktı. Neyse, bunlar önemli değil şimdi asıl amacıma gelelim." Bok kokusunu derinden alıyordum. Kıyafetinin arkasına elini attı. Kapı gürültülü bir şekilde açıldı. İçeri Diana'nın tıpkısının aynısı biri girdi. Sadece onun boyu biraz daha uzundu.

"Sofia, şuan seninle uğraşacak zamanım yok. Odadan derhal çık." Eliyle kapıyı gösterdi. Diğer kadın kafasını iki yana salladı. "Hayır, bana söz vermiştin Diana. Ona zarar vermeyeceğini söylemiştin." Kimden bahsettiğini anlayamıyordum, benden bahsetmediği kesindi. Çünkü gözleri bana değmedi bile.

"Sofia şuan ne yapabilirim? O alışık vurulmaya, bir şey olmaz bunu da atlatır." Şimdi anlamıştım, Sofia Batu'dan bahsediyordu.

"Diana, sen iğrenç bir insansın! Baksana şu hâline. Gerardo'nun seni neden bıraktığını anladın mı? Anlamadıysan anlatayım. Suçsuz bir kızdan hıncını çıkarmaya çalışacak kadar acizsin, onca adamın canına kıydın. Senin babamdan bir farkın yok, içindeki kin onunkiyle aynı. Nefret ediyorum senden!" Sofia ona öfkesine akıtırken Diana yutkundu, ardından güldü fakat gözlerindeki hayal kırıklığını anlayabiliyordum.

İtalyan Mafyası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin