"Ben seni hakedecek ne yaptım, Mahperi'm?" Saçlarımda gezen nefes sesleri, yeni bir güne uyanmamı sağladı.
Başım inanılmaz derecede ağrıyordu ve gözlerimi açamıyordum. Yüzüme gelen saçlarımı ittim, gözlerimi yavaşça açtım. Korhan eliyle başını desteklemiş beni izliyordu.
"Günaydın." dedi
"Günaydın, off başım çok ağrıyor." Elimle başımı ovuşturdum. Yatakta doğrulup, başlığa yaslandım.
"Yemek ye, Gülay sana ilaç verir. Dün çok içtik sanırım." Dünden, az buz bir şeyler hatırlıyordum ve hatırladığım şeyler pek güzel değildi fakat yine de yaptıklarımdan pişman değildim. Çünkü Korhan'ı seviyordum, aşık değildim ama seviyordum.
"Seni çok seviyorum." Kolumu tutup, avuçiçimi öptü. Sonra kaşlarını çattı ve koluma dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Hayır, hayır bu olamaz, bileğimdeki kesiği görmüş olamaz!
"Bunu sen mi yaptın?" Yüzüme baktı, gözleri kızarmıştı neredeyse ağlayacaktı.
"Ergenlikte olan şeyler, boşver." Aslında ergenlikten çok daha fazlasıydı.
"Nasıl kendine zarar verirsin, neden yaptın bunu? Kimin yüzünden oldu, söyle de sıkayım kafasına. Seni kimse üzemez!" Ah, ah ben sana onu anlatsam kafasına sıkmakla kalmaz, köpeklere yedirirsin.
"Artık önemsiz birisi, cezasını çekiyordur orada bir yerde." Hayır cezasını çekmiyor hatta krallar gibi yaşıyordu. Benim yerime tercih ettiği hayatı yaşıyordu.
2014 Antalya
"Pera, ben Antalya'dan taşınacağım."
"Ne!? Beni bırakıp hiçbir yere gidemezsin!"
"Geleceğim daha önemli, iki üç günlük hevesti bizimkisi."
"Ne iki üç günlüğü ya, üç yıl, tamıtamına üç yıl! Sen beni bırakamazsın, başka biri mi var?"
"Hayır yok, yoluma bakmam gerek. Seni de yanıma alacağım söz veriyorum. Sadece üniversitem bitinceye kadar seninle ayrı kalacağı-"
"Çağ siktir git, istemiyorum hayatımda senin gibi adi, şerefsiz, yarı yolda bırakan birini!"
Saatler önceki konuşma hâlâ kulaklarımda çınlıyordu. Evimizin, kırık dökük banyosunda yerde oturuyordum.
5-6 saat önce, bütün hayallerimi onun üzerine adadığım adam beni terk etmişti. Artık yaşamamın bir manası yoktu. Elimdeki, biraz sonra hayatıma son verecek jilet beni korkutmuyordu.
Biricik sevgilim beni bırakmış, ölmek mi acıtacaktı? Jileti sımsıkı tuttum, bileğime yaklaştırdım. Dişlerimi kenetledim, etime değen jilet gözyaşlarımı akıtmama sebep oldu. Canım yanıyordu ama biraz sonra tüm bu acılar dinecekti.
Günümüz İstanbul
Kesik izinin olduğu yerleri defalarca öptü. "Yaparken nasıl canın yanmıştır." O da doğruldu ve bana sımsıkı sarıldı.
Ben de ona sarıldım, ciğerimi delip geçen kokusunu içime çektim. Ondan ayrılıp konuştum "Sen de beni bırakıp gideceksin, biliyorum ben. Bağlama kendine."
"Saçmala, seni bulmuşum bir de bırakacak mıyım? Sen benim en büyük şansımsın." Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı, yanağımı öptü.
Kapı, alacaklıymış gibi tıklatıldı. İrkildim ve tamammen doğruldum.
"Kimsin?" diye bağırdı Korhan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İtalyan Mafyası (+18)
RomanceÜnlü İtalyan mafyası Korhan Kumludağ, yıllardır aradığı aşkını rüyasında görür. Rüyasındaki kızı yıllarca arar ve sonunda bulur; Pera Adıgüzel. Hayatını sefalet içinde sürdüren Pera'ya kafayı takan Korhan onu elde edebilmek için çabalar ve bir yol...