[18. BÖLÜM]: KIRIK GÜL YAPRAKLARI

4.4K 283 231
                                    

IG: spyke_light hem buradan hem de Instagram'dan takip etmeyi unutmayın, iyi okumalar hepinize:))

Alara KANDEMİR

Kılıç'ın sözleri beynimde yankılanırken bir hışımla arkamı dönüp arabaya doğru yürümeye başlamışım ki Arel'in sesini duydum. 

''Alara!'' Peşimden gelip bana yetiştiğinde çoktan arabaya varmıştım. Yavaşça ona döndüğümde yüzündeki şaşkınlığı gördüm. ''Taşkın'ı nereden tanıyorsun?'' 

Sinirle bir nefes çekerken ellerimi saçlarıma geçirdim. ''Sana ne Arel? Tanıyorum tanımıyorum, geçmişim var ya da yok. Bundan sana ne?'' Sabır çekercesine gözlerini kapattığında şaşkınlığının yerini kızgınlık almıştı. 

''Tamam, konuyu kapatıyorum. Şimdilik.'' 

''Sana hiçbir şey açıklamak zorunda değilim.'' Arabadan montumu alıp kapıyı tekrar kapattım. Arel'in bakışları değişti. 

''Nereye gidiyorsun?'' 

''Kafa dinlemeye, bugün yeterince ego kavgasına şahit oldum. Biraz kafa dinleyeceğim.'' Cevap vermesini beklemeden montumu giyip yürümeye başladığımda ses etmedi. 

''Alara,'' ona dönmesem de durdum. ''Geç kalma olur mu?'' Kafamı sallayıp yürümeye devam ettim. Daha fazla erkek çekemeyecektim bugün. Ana yolun kenarında rastgele yürümeye başladığımda cebimdeki bluetooth kulaklıkları çıkarıp telefonuma bağladım ve rastgele bir şarkı seçtim. 

Arka fonda çalan kısık müzik biraz olsun beynimi boşaltmama yardımcı olmuştu. 

Biraz daha yürüdükten sonra tanıdık bir araba görmemle kaşlarımı çatarken yürümeyi kestim. Siyah dar sporcu tişörtü ve ona uygun siyah eşofmanıyla ayakta dikiliyordu. Gerilen kasları ve sık nefes alıp verişi sporunu yeni bitirdiğini haykırırken adım atıp atmamak arasında kararsızdım. 

''Korkma, yemem seni aptal kız.'' Fark edilmenin verdiği sinirle derin bir nefes verip Kılıç'a doğru yürümeye başladım. Yeşil hareleri üzerimdeydi. 

''Nasıl oluyor da her seferinde karşıma çıkmayı başarıyorsun?'' Haylaz sırıtışı yüzüne yayıldığında midem kasıldı. 

Gülüşünü özlemiştim. 

''Gittiğim her yerde olman benim sorunum değil, kendine hakim olmayı öğren biraz.'' Söylediklerim gür bir kahkaha atmasına sebep oldu. 

''Dilin uzamış,'' diye takıldı benimle. 

''Senin de egon.'' Yavaş adımlarla yanına gidip onun gibi arabaya yaslandım. Batmaya yüz tutan güneş önümüzdeki manzarayı eşsiz kılarken Kılıç'ın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. 

''Özledim, aptal kız. Çok özledim.'' İçimdeki yangın beni kor gibi yaksa da bakışlarımı ona çevirmedim. Bakarsam dönerdim, bakmazsam kaybolurdum. 

Ve ben dönmeyi seçtim..

''Aşık kalbine sahip çık cesur çocuk.'' Gülümsememle gözleri parlarken önümde durdu. Aramızda santimler vardı. 

''Çıkmazsam ne olur prenses?'' 

''Öperim.'' Dudaklarımızı birleştirdiğimde özlem dolu bir mırıltı çıktı ağzından. Aşk, tutku, şehvet, günah, yanlış ve doğru... Bütün duygular birbirine karışırken yaptığım seçimin yanlışlığı belki de hayattaki en doğru şeydi. 

O doğru hissettiriyordu, ama yanlış kişiydi. Arel yanlış hissettiriyordu ama doğru kişiydi.. 

Fakat ben hiçbir zaman beyaz atlı prensini bekleyen prenses olmamıştım, ben canavara aşıktım. Ve istediğim canavar dudaklarıma kapanan bu adamdı. 

KARANLIĞIN İÇİNDEKİ ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin