Kılıç ve Şafak ahşap eve vardıklarında Alara ve Aden çoktan hazırlanmış, kapının önünde onları bekliyordu.
''Baba!'' Diye ciyakladı Aden siyah araba görüş açısına girdiğinde. Kılıçların içinde olduğu araba dışında bahçede bir araba daha vardı ve Alara'yla birlikte hazırladıkları pastaları o arabaya yerleştirmişlerdi.
Araba bahçeye girdi, Kılıç ve Şafak dışarı çıktı.
''Hızlı olun hava kararacak.'' Dedi Kılıç telaşlı telaşlı. Kılıç'ın neden telaş yaptığını bilen Şafak sırıtırken Alara kaşlarını çattı.
''Acelen ne? Akşam da gidebiliriz eve.''
''Olmaz!'' Dedi Kılıç anında. Sonra ne yaptığını fark edip kendini toparladı. ''Yani akşam araba sürmeyi sevmiyorum.'' Alara şüpheli bakışlarını sürdürse de bir şey demeden onayladı. Kılıç'ın yanında geçip arabaya binmişti.
Dakikalar sonra Kılıç ve Alara Kılıç'ın arabasında, Şafak ve Aden de Şafak'ın arabasında önlü arkalı yola koyuldular.
''Sana bir sürprizim var.'' Dedi Alara hafifçe tebessüm ederken. Tamamen Kılıç'a dönük oturuyor, parmaklarıyla Kılıç'ın yanağını okşuyordu.
''Öyle mi?'' Diye sordu Kılıç gözlerini ufak bir saniye yoldan ayırıp Alara'ya bakarken. Sırıtıyor ve arada Alara'ya kaçamak bakışlar atıyordu.
''Hm hm.'' Diyerek onayladı Alara. Uzanıp Kılıç'ın yanağına ufak bir öpücük kondurmuştu. Kılıç Alara'nın bu hareketini beklemiyor olacak ki birkaç saniye afallasa da bu kez uzanıp o öptü Alara'yı yanağından. Yolda olması umurunda değildi.
''Kılıç!'' Dedi Alara Kılıç'ın dudakları hala yanağındayken. ''Yoldasın, yola bak!'' Kılıç umursamaz tavrını sürdürerek birkaç saniye daha dudaklarını çekmeden öylece beklerken en sonunda ayrılıp yola döndü.
Şafak ve Aden de hemen arkalarındaydı fakat öndeki yol ayrımından sonra Kılıç sola dönerken Şafakgil sağa dönmüş, yollarını ayırmıştı.
''Yanlış döndün.'' Dedi Alara kaşlarını çatarak. ''Ev sağ tarafta kalmadı mı?''
''Evet.'' Diye onayladı Kılıç. ''Ev sağda kaldı.''
''O zaman dönelim, yanlış yolda gidiyoruz şu anda.'' Kılıç biliyorum dercesine kafasını sallayıp Alara'ya döndü.
''Eve gitmiyoruz aptal kız.'' Alara yerinde dikleşti. Tedirgin bir şekilde elini Kılıç'ın yanağından çektiğinde Kılıç gülmüştü.
''Korktun mu?'' Alara'nın ciddi olduğunu anladığında arabayı inletecek kadar gür bir kahkaha attı. ''Gerçekten korktun sen.'' Alara ise Kılıç'ın aksine temkinli bir tavırla yola bakıyor, arada sırada Kılıç'a kaçamak bakışlar atıyordu.
''Bir şey yapmayacağım aptal kız.'' Eliyle Alara'nın elini tuttu. ''Emin ol, ne yaptığımı gördüğünde çok sevineceksin.'' Alara tedbiri elden bırakmasa da biraz olsun rahatlamıştı. Kılıç susarak arabayı sürmeye devam etti. Birkaç dakika sonra, eski bir ev görüş açılarına girdiğinde Alara kaskatı kesilmişti.
''Erez.'' Diyebildi yarım yamalak. Gözleri dolmuş, elleri hafiften titremeye başlamıştı. Bakışları Kılıç'a dönerken Kılıç tepki vermeden sürmeye devam etti.
Bahçeye girdiler, araba patika yolda sallanırken sonunda evin girişine kadar gelmişlerdi.
''Kılıç.'' Dedi Alara telaşla. Korkuyla etrafa bakıyordu. Kılıç ise Alara'nın aksine oldukça rahat bir tavırla arabadan inmişti. Birkaç saniye Alara'nın inmesini beklese de Alara'nın hareketlenmediğini gördüğünde gidip kapısını açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDEKİ ŞEYTAN
ActionBakışlarım son kez telefonumun açık olan ekranına kaydı. 00.00 Dudaklarımda acı bir tebessüm oluşurken telefonuma gelen bildirimle birlikte kaşlarım çatıldı. Yattığım yerde dikleşip telefonu tekrardan elime aldım. Gözyaşlarım telefonun ekranını ıs...