İlahi Bakış Açısı
Aptal kız ve cesur çocuk yanan deponun içinde baygın olarak yatarken Asrın Karaca, son sürat depoya doğru yol alıyordu. Zaman saniye saniye aleyhine işlerken elleri titriyor, kardeşini ve onun sevdiği adamı kurtaramayacağı düşüncesi ciğerlerini sıkıştırıyordu.
Birkaç dakikanın sonunda nihayet yangın yeri olan depoya ulaştığında Buray, Barça ve Arkın da hemen arkasından yerini aldı. Asrın ve Barça son sürat içeri dalarken, kalanları yangını söndürmek ya da en azından biraz olsun hafifletmek için etrafta koşuşturuyorlardı.
Asrın depodaki odaları kontrol ederken en sondaki kilitli odada Alara ve Kılıç'ı gördü. Alara baygın bir şekilde Kılıç'ın göğsünde yatıyor, bir elini bilinçsizce Kılıç'ın deşilen göğsüne bastırıyordu. Odanın içi kan gölünden farksızdı.
Asrın içeri girmek için kapıyı zorlasa da pek bir sonuç alamadı. Barça da hemen arkasından gelmişti. Barça çaresizce kapıyı kıracak bir şeyler bulma umuduyla etrafa bakarken Asrın ardı ardına kapıya omuz atıyor, kırmak için uğraşıyordu.
Ciğerlerine dolan dumanlar ikisinin de nefes almasını zorlaştırırken Barça tişörtünü çıkararak yarısını Asrın'a verdi. İkisi ağızlarında bez parçalarıyla kapıyı kırmaya çalışırken Asrın birkaç adım geriye gitti ve belinden çıkardığı silahla kapıya birkaç el ateş etti.
Kapı ilk birkaç kurşun darbesine dirense de az sonra büyük bir gürültüyle içeri doğru devrildi.
''Alara!'' diye bağırdı Asrın onların yanına koşarken. Ağzındaki bezle Alara'nın burnunu kapatırken kardeşini kolları arasına aldı. ''Geldim abicim, buradayım bak geldim. Yalvarırım ses ver hareket et bir şey yap!''
Hızlı bir şekilde Barça'ya döndü. ''Kılıç! O nasıl?'' Barça Kılıç'ı taşımaya çalışırken bir yandan da öksürüyordu.
''Nabız yok.'' dedi çaresiz bir şekilde. Asrın derin bir nefes vererek kucağında Alara'yla dışarı çıktığında Buray ve Arkın, Barça'ya yardım etmek için koştu.
''Yaşıyorlar mı?'' Buray'ın endişeli sorusu abisinin ciğerlerini sıkıştırmıştı.
''İkisi de çok fazla duman yemiş, Alara'nın nabzı çok az, Kılıç'ın ise,'' deyip sustu. Devamını getirmek istemiyor gibi hızlıca arabayı çalıştırdıklarında son sürat hastaneye doğru ilerlemeye başladılar.
____________
Yıllar önce
Küçük kız bahçede oyuncak bebekleriyle oynarken karşı çitten bir çocuğun sessizce onu izlediğini gördü. Başlarda bu olaya takılmasa da çocuğu gördükçe içinde bir merak duygu kabarmaya başladı.
Oyuncak bebeklerini eline alıp ayağa kalkıp çitin oradaki çocuğun yanına ilerlemeye başladıkça çocuğu daha net görüyordu.
Kahve saçları ensesine kadar uzanıyor, yeşil gözleri zeytin gibi parlıyordu. Çocuk, kızın geldiğini görünce gitmeye yeltense de kız ona çoktan yetişmişti.
''Hey!'' dedi çocuğa doğru. ''Beraber oynayalım mı?'' Çocuk yürümeyi kesti ve tekrardan kıza döndü.
''Ne?'' diye sorduğunda küçük kız elindeki bebeklerden birini ona uzatarak tekrar konuştu.
''Beraber oynayalım mı? Abimler evde değil, tek başıma oynamak istemiyorum. Benimle oynar mısın?'' Çocuk bir bebeğe bir de kıza bakarken kaşlarını çatarak kıza yaklaştı. Kız onun çitlerin öbür tarafına geçmediğini fark ettiğinde bu kez o yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDEKİ ŞEYTAN
ActionBakışlarım son kez telefonumun açık olan ekranına kaydı. 00.00 Dudaklarımda acı bir tebessüm oluşurken telefonuma gelen bildirimle birlikte kaşlarım çatıldı. Yattığım yerde dikleşip telefonu tekrardan elime aldım. Gözyaşlarım telefonun ekranını ıs...