13-BALLI SÜT

13.4K 975 210
                                    

Oruca daha yeni başladık ama ben açım.

Açım.

Açım açım açım.

Çok açım.

Besleyin beni.

Ezan ne zaman okunacak?

agagagagagaggagaga

Aglicam

Hayır aglamicam

Ağlarsam vücudumdaki su oranı düşer

Zaten susadım

╾━╤デ╦︻

Akay Gürgen

Bütün yorgunluğumla birlikte eve girdim. Akşam saatleriydi ancak çok da geç değildi. Yani Şüheda uyuyor olamazdı demiştim ki içeriden sesler duyduğumda tetiğe geçtim.

Bir normal günüm de olmasın amına koyim.

Hemen silahıma uzanıp yavaşça yatak odama doğru yürüdüm. Kapıyı sert bir şekilde açarak önümdekilere silahımı doğrulttum. Yoğ amına!

"Ne oluyor lan burada?" Diye sordum aval aval. Binbaşı Alpay buradaydı. Şüheda da onun boğazına bıçak dayamış, oldukça sinirli gözüküyordu. Alpay binbaşı istese onu saniyesinde etkisiz hale getirebilirdi ancak tek yaptığı boş boş Şüheda'yı izlemekti. İçeri girmemle binbaşı Alpay'ın bakışları bana döndü.

"Bu adam senin odana girdi!" Diye çığırdı. Bunun üzerine gözlerimi Şüheda'dan ayırıp binbaşı Alpay'a baktım.

"Tam olarak ne oldu?" Diye sordum bu sefer. Şüheda adamın boğazındaki bıçağı biraz bile uzaklaştırmadan konuştu.

"Test çözerken kapı çaldı, bu adam geldi. Sana bir şey vereceğini söyledi. Bana vermesini söyledim, ille de Akay dedi. Sonra gel dedim, önemli dedi mecbur içeri aldım. Fırında da yemek vardı, koku gelince mutfağa gittim fırını kapatmaya bir geldim oturma odası boş. Dedim kesin hırsız ya da terörist, aldım elime satır ve bıçağı aradım odaları burada buldum. Senin çalışma masanı karıştırıyordu. Attım elimdeki satırı ama kaçtı." Çalışma masasına baktığımda satırın ahşap masaya saplandığını gördüm.

"Önemli olan şey neymiş binbaşı?" Dediğimde Şüheda şaşkınca bana döndü.

"Binbaşı mı?" Başımı salladığım esnadan Alpay binbaşı da onu kıstırmış ellerden kurtularak bana yaklaştı.

"Masanızın çekmecesine bir şey bıraktım. Gizli." Dedi yan yan Şüheda'ya bakarak.

"Misafir ağırlama biçiminize haran kaldım hanımefendi." Dedi kıza doğru. Bunun üzerine Şüheda domatesleri bile kıskandıracak şekilde kızardı. "Allah'a emanet binbaşı." Diyerek önce odadan, sonra da evden çıktı.

"İnsanların boğazına bıçak dayamak meslek olsaydı milyarder olurdun." Dedim iğneleyecilikle. Şüheda bu sefer patlıcana özenip morardı.

"Şey... Ben bilmiyordum. Özür dilerim." Benim bıkkın bakışlarım altında odayı terk etti. İç çekerek satır saplanmış masaya ilerledim ve çekmecesini açtım. Bordo renkte bir dosya karşıladı beni. Sandalyeye oturup dosyayı açtığımda hain Kurt'un sorgusunun bana devredildiğini gördüm. Ve sorguda orgeneral Alkan Dinçer de olacaktı.

Bir baba, hele de orgeneral bir baba için bundan daha büyük bir azap olamazdı. Eğer Şüheda'ya insan gibi davransalardı üzülebilirdim.

Dosyayı masanın üstüne atarak arkama yaslandım. Başım ağrıyordu. Sağ elimin işaret ve orta parmaklarıyla burun kemerimi ovuşturdum. Başım ağrımıyordu, çatlıyordu mübarek.

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin