48-İNTİKAM YOLDAŞLARI

823 120 144
                                    

Selamlaaarrr yine bennnnn

Daha birkaç saat önce iskence bölümü attım ve sonra dedim ki e o bölümü okuyamayanlar ne olacak?

Sonra tekrar dedim e ben bir bölüm daha yazayım :)

Ve yazdım ᕙ⁠(⁠ ͡⁠°⁠ ͜⁠ʖ⁠ ͡⁠°⁠)⁠ᕗ

╾━╤デ╦︻

"Önceki bölümde sadece işkence vardı."

Sorgu odasından elimizde hediye paketiyle çıkamayacağımız için birkaç askeri çağırmış, paketi karargahın soğuk hava deposuna kaldırmalarını emretmiştim. O odadan çıktıktan sonra ise Pusula Ve sancak geride kalmış, yerine Lakayıt ve Yaver olmuştuk.

"Yaver." Diyerek durdurdum adamı. Başını salladı efendim dercesine. "Yuva." Dedim ve anladı. Yuva'ya gidelim demiştim. Üçümüz en son üç yıl önce yan yana gelebilmiştik. Onda da bizim kimliklerimizi bilen tek kişi Yuva'ydı. Yüzümüzde maske vardı. O zamanlar Yuva, bir odaya kapatılmamıştı.

İkimiz birlikte Lakayıt üssünün en üst katın bir alt katına çıktık. Malesef asansör yapmadıkları için o kadar kat yürümüştük. Her basamakta bir küfür.

Koridorun en sonundaki kapıya gittik. Kapının önünde dört asker vardı. Günlerden perşembe, yani Yuva'nın dışarı çıkma izni vardı ve bu askerler dısarı çıkarsa ona gardiyanlık edecekti. Ancak Yuva'nın çıkmayacağını biliyorum. Bir odaya kapatılmıştı ancak çıkmasına izin verildiğinde çıkamazdı. Eğer çıkarsa yine sinir krizi geçirirdi. Bize dediği tek şey buydu. Ne ben, ne de Yaver onun neden çıkarsa kriz geçireceğini bilmiyorduk.

"Kapı." Dediğimde askerler kıpırdamadı. "Lakayıt ve Yaver'e kapıyı açmayacak mısın, asker?" Sert sesimle ürktüler bi tık.

"Afedersiniz, efendim. Hemen." Dediği zaman kapı açıldı. Bu odaya üç yıldır uğramamıştık. Yuva bizimle görüşmeyi hep reddetmişti. Boz de ona mahremiyet tanımıştık ve odasına gelmemiştik. Doğal olarak bu adamlar da bizi hiç görmemişti. Ve zaten ben de bu dörtlüyü hiç görmemiştim. İki taraf da birbirini tanımıyordu. Artı olarak üzerimizde Lakayıt ve Yaver'in kendi üniforması yoktu. Sadece maskeler vardı yüzümüzde.

Kapı teknolojik değildi. Bildiğimiz demir kapılardandı. Asma kilidi, normal kilit deliği ve kilit mandalları vardı. Tüm kilitleri açtıktan sonra kapıyı açtılar ve biz de içeri girdik. Kapı arkamızdan kapandı ve kilitlendi.

Yüzünde maskesiyle Yuva, yatağına sırt üstü uzanmış kitap okuyordu. Bizim geldiğimizi bilmesine rağmen yerinden kıpırdamamıştı. Ancak yüzüne maskesini taktığına göre geleceğimizi kameralardan görmüş olmalıydı.

"Üç yıl önce size gelmemenizi söylemiştim." Diyen sesi kulaklarımıza ulaştı. Başını kitabından ayırmamıştı.

"Kurallara uymadığımız için seçilmedik mi zaten?" Dediğim sıra ortadaki bir koltuğa oturmuştum. Yaver de karşımdaki ikili koltuğa geçti.

"Maskeleri çıkarabilirsiniz. Askerler görmesin diye taktım ben sadece." Dediği zaman ikimiz de maskelerimizi çıakrdık. Yuva da çıkardı. Maske ve kitabı yatağın üstüne koyup bize döndü.

Kahküllü, uzun turuncu saçları vardı. Eğer yanlış görmüyorsam gözleri turuncu gibi bir renkti. Bal rengi de olabilir gerçi. Alacakaranlık serisinden çıkmış gibi soluk bir ten rengi vardı. Boyu benden uzundu. Üzerinde haki yeşili bir sıfır kol, altında da kargo eşofman vardı. Boynunda bir zincir vardı. Zincire alyans geçirilmişti ve alyan tişörtün üzerinde açık açık gözüküyordu.

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin