LAKAYIT

53-İSTEME

Selamlar ben geldim hoşgeldim hoşbuldum teşekkürler rica ederim eheheh

İyiyim arkadaşlar delirmedim.

Sadece düğündeyim ve çok müq halay çekiyorlar bölümü tamamen tamamlayıp atayım diye halaydan çıktım geldim buraya

Sizi bölüme uğurluyoruuuuummmmm

Not: yazım yanlışları olabilir inanın o kadar halay çekmek istiyorum ki hic düzeltmekle uğraşamam ilüzgünüm Urfa halayı faha önemli ehehhehe

╾━╤デ╦︻

"Önceki bölümde Akay, akşam yemeğine gelen Efsun ve Güney'in kavga etmesini sağlamış, Güney'in götünü dara soktuktan sonra da geleneksel bir yolla evleneceğini bildirmişti. Güney bunun şokundan az dah akalp krizi geçirecekti. Daha sonra Efsun ile olan kavgayı da tatlıya bağladı. O süreç içerisinde de Efsun, Akay'ın on adamla evlense de destekçisi olacağını ve her birinde beşi bir yerde takacağını söylemişti. Kavga normale dönünce Akay, altınların gidip gitmeyeceğini sordu. O an Efsun'u yengesi olarak kabullendi. O akşam yemeğinden sonra zaman atlaması olmuş, Akay'ın isteme gününûn erken saatlerine gelinmişti. Güney sözde en erken o gün için nikah tarihi bulmuş ve sabahın köründe Efsun ile resmi olarak evlenmişti. Onların bikahından sonra eve geçmişlerdi. Bir noktada hepsi salonda otururken bir habere denk gelmişlerdi. Dinçer ailesinin kalan üyelerinin de öldürüldüğü haberiydi ve o haberde Levent Türkel'i de görmüştük. Dinçer ailesini öldüren kişi Efsun'du. Zaten haber bittikten sonra odadan çıkan Umay'ın arkasından bir süre sonra Akay çıktı ve arka bahçeye geçti. Selda Bağcan şarkılarndan birisini açtı, sigarasını yakıp son bir yılını düşündü. O sırada Alpay da ona mesaj atmış ve onunla aynı aktivitede olduklarını göstermişti. Akay'ı Umay üzerinden sinir etmişti. Akay daha sonra hazırlanmak için eve geçmişti. Umay'ın ona hediye ettiği elbiseyi giymişti ve kendisini Uamy ile Efsun'un eline bırakmıştı. Mir ve ailesi gelmeden son kez atışmışlar, son kez üstlerini başlarını düzeltmişlerdi. Mir ve ailesi geldiğinde onlari kapıda karşılamışlardı. Mir ve Akay arasında çok kısa bir diyalog geçmişti. Akay sırasıyla kayınbabası Mitat ağa, kaynanası Nuray, görümcesi Mira, eltisi Gül ve Gül'ün kızı Rozerin ile tanışmıştı. Emir ve Gül'ün kocası Bora'yı zaten tanıyordu. Mitat ağa ve Nuray hanım ile tatsız bir konuşmaları olmuştu. Akay ve kızların hepsi mutfağa geçtiğinde Mira anne ve babası adına özür dilemişti. Gül ise Akay'ı söyledikleri şeyler için tebrik etmişti. Onlar orada konuşurken Rozerin gelmiş, Nuray hanımın Akay hakkında ne konuştuğunu söylemişti ve daha onlar bir şey yapamadan içeriden Güney'in sesi duyulmuştu. Güney, birilerini evden kovuyordu."

Tüm kızlar olarak içeri girdiğimizde Mitat bey ve Nuray hanımın işkin pişkin oturduğunu; Mir'in, Efsun yengemin, Emir'in ve Bora'nın sinir küpü olmuş amcamı tuttuğnu gördük. Dört kişi adamı zar zor tutuyordu.

"Ne oluyor burada?" Diye sorduğumda amcam sinirle bana döndü. Sonra tekrar o ikiliye baktı. Beni pek duymamış gibiydi.

"Ben kızımı sokakta mı buldum lan!?"

"Baba ya şimdi gidersiniz, ya da sizi zorla götüreceğiz." Mir kolay kolay öfkelenen birisi değildi. Tamam, amcamı anlarım ama o neden sinirliydi? Ve Emir ve yengem ve hatta Bora.

"Saygısız saygısız konuşma babanla!" Nuray hanımın bağırması Emir'in çileden çıkmasına neden oldu.

"Lan bu çocuk daha ne kadar saygılı davransın?!" Yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu. Gül abla hemen yanına gidip onu sakinleştirmeye çalıştı. İşe yaramış olmalı ki daha sakindi. "Defolun gidin. Bu ahlaksızlığın üzerine burada kalmaya devam etmeyin. Elimden bir kaza çıkacak."