ÖZEL BÖLÜM

3.5K 281 405
                                    

Neden bilmiyorum ama içimden böyle bir bölüm yazmak geldi

Nasıl diye sorarsanız...

Bu bölümde eğer Karaca ve Kuzey(anne ve baba) ölmeseydi, Güney görev için dokuz yıl ayrı kalmasaydı ve Şüheda bir oyuna kurban gitmeyip onlarla yaşasaydı günümüzde nasıl olurlardı onu göreceğiz

Şunu söyleyeyim, ben yazmıyorum.

Bu bölüm kendiliğinden yazıldı amk hiç de uğraştırmadı beni hdbfucbfubc

Her cümle sonra on cümle geliyor akla amk

Bu bölümün diğerleri ile alakası olmayacağı için önceki bölümün özetini yazmadım zaten gerek de yok

Bu arada not da geçeyim, bölümde Şüheda'nın ismi, gerçek ailesinin ona verdiği isim olan Umay olacak.

Şunu da söyleyeyim: Yine Alpay ile tanışık olacaklar çünkü Kuzey o karargahta albay ve Akay da orada asker. Ötüken timi de orada. Mir ile de tanışıyorlar çünkü Güney, Mir'in abisi ile aynı karargahta ve Mir'in abisi Emir ile yakınlar.

Bir süprizim de var, bu bölümde Mir ve Akay'ın çok minik, ufacık bir sahnesi de olacak ;)

Hadi iyi okumalarrr

╾━╤デ╦︻

"Umay!" Diye bağıran, sinirden gözü seğiren tabiki de bendim. "Öldüreceğim lan seni!" Evin alt katına tabiri caiz ise atlamıştım. Gözüm ilk Güney amcama takıldı. "Nerede o?!" Diye sinirle sorduğumda mal mısın lan ne diyon der gibi baktı.

"Kim?"

"Yeğenin olacak o gerizekalı! İki aydır bizim ruhumuz bile duymadan Alpay piçiyle yazışıyormuş!" Demem ve amcamın böğürerek oturduğu yerden kalkması bir oldu.

Mağaramızdan çıkardın bizi, Umay.

"Ne demek lan o?!" Diyerek etrafı taradı. "Ne yazmışlar?!"

"Oruspu Alpay, bundan boydan foto istemiş!" Dediğimde dondu kaldı. Yavaş bir sakinlikle bana döndü. Ciddi miyim yoksa taşşak mı geçiyorum diye baktı. Ciddi olduğumu anlayınca resmen kükredi.

Ben ve Umay, gittiğimiz bir restorantta Alpay ile karşılaşmıştık. Alpay resmen benim gibiydi. Tek fark boy, kilo ve cinsiyetti. Hal, hareket ve tavır. Hepsi aynı bendi. Tek fark o benim aksime neredeyse hiç konuşmuyordu. Umay onu ilk gördüğü zaman en sevdiği yemek olan bol sarımsaklı işkembe çorbasını içiyordu. Yoğun sarımsak kokusu yüzünden de kendisini sikine takmayan adama yakalanmayarak beni de çekiştirerek eve kaçmıştı.

"Akay ben aşık oldum." Diyen sesi kafamda yankı yapıyordu. Gözlerim seğirmeye devam etti.

"UMAY!" Diye bağıran amcam, her bir sesli harfi uzatmıştı. İkimiz de asker kimliğimize bürünmüştük. "Yenge!" Diye seslendi bu sefer. Ses gelmedi. Hafta sonuydu ve annem evde değildi. Hassiktir!

"Hain var lan evde!" Dedik aynı anda. Amcam üst kata çıktı ve kısa süre içinde elinde iki tane pompalı tüfek ile yanımda bitmişti. Birisini bana uzattı. Bu babamın bana mevzuniyet hediyesi olandı. Amcam bu tüfeğe çıplak elle dokunamayacağını çok iyi bildiği için bir bez ile tutmuştu. Tüfeğin mermilerini kontrol ettim. Tamdı.

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin