22-TİLKİLER

7.9K 627 347
                                    

Piyade tüfekleri ben sizi en başından beri uyarmıştım bölümlerin düzensiz geleceği konusunda. Belki bir saatte beş bölüm atarım (nah) belki 2025 yılında yeni bölüm atarım (nah) bana hiç güvenmeyin.

Konudan bağımsız birşey söylemek istiyorum.

Abi hayat niye bu kadar boş la

Düz yolda yürürken Allah'ıma kavuştum ama dağda bayırda çayırda normal normal yürüyorum. Ya ben bozuğum ya da yollar.

Bunun hayat ile ne alakası var sorgulamayın aq

İYİ DEĞİLİM İYİ DEĞİLİM

╾━╤デ╦︻

"Önceki bölümde Akay, Lakayıt öğrencilerini azarlamış ardından da onlarla gitmek için bir görev ayarlamıştı. Üst yetkililer ile birlikte toplantı yaparken toplantının ortasında içeri zamanında Akay'ın yüzünü kesen eğitmeni Levent Türkel girmişti ve toplantı odası boşaldığında Akay kendine verdiği sözü tutup onda aynı yarayı bırakmıştı."

Odadaki hava resmen buz gibiydi. Sessizlik yüzünden kendi kan akışımı bile duyuyordum resmen. Tabi buna Levent'in yanağından kayıp yere damlayan kanın sesi de katkı sağlıyordu. Onun başı yere eğikti, ben ise onun haricinde hiçbir yere bakmıyordum. Ortam, benim Bozkurt sınıfına yaptığım ziyaretten daha gergindi. Ve ben de orobsu çocuğu olarak bu gerginlikten zevk alıyordum.

Ulan Durulanmamış Duru... Senin yüzünden orobsu çocuğu dedim lan kendime!

Levent, aniden başını arkaya atıp ondan hiç duymadığım kadar gür bir kahkaha patlatınca içine cin girme ihtimali yüzünden birkaç adım geri çekildim. Adam kafayı yedi ya la.

"Karma evrilip çevrilip götüme girdi." Derken hâlâ gülüyordu. Yorumu haklılık sıçtığı için tek kelime etmedim. Cidden karma evrilip çevrilip götüne girmişti. Dejavu.

Ruh hastası kahkaha atmaktan gözünden gelen yaşı sildi ve bana baktı. Kahve gözlerinde birçok tilki takla atıyordu. Onu en son gördüğümde de böyleydi. Her an birşey düşünüyordu.

"Benden nefret ettin, değil mi?" Diyerek eğlenen gözlerini bana dikti. Şimdi olmayanımı olmayanına dikecem, görecek ebesininkini tersten.

"Evet." Derken sesim en ufak duygudan yoksundu. Ondan çok kez nefret etmiştim. Tüm nefretimi bir sandığa atıp zihnimin derinliklerine gömsem de, bunları aştığımı sansam da öyle değildi. Gömü bulunmuştu, eskiyi aşamamıştım.

"Bana benziyorsun." Dediğinde yine haklıydı. Ona benziyordum. Yaşadığım herşeyi başkalarına yaşatmıştım. Bunlar her ne kadar kötü görünse de onların iyiliği içindi. Levent de bunun için yapmıştı ve onu anlıyordum. Ancak aşamamıştım.

"Evet." Dediğimde yine bir sessizlik oldu. Adım kadar eminim ki ikimiz de aynı anıya takılı kalmıştık. Birkaç kişi ile beraber nedenini bilmediğimiz şekilde erken mevzun olmuştuk. Hatta çok erken. Harp okulundaki üçüncü yılına daha yeni girmiştim.

9 Yıl Önce

Aynadaki yansımama bakarken içim tuhaf duygularla kaplıydı. Ne yapmam gerektiğini bilmediğim anlardan birindeyim. Elimde ufak bir valiz, yüzümde yorgun bir ifade vardı. Tam olarak ne olduğunu kestiremiyordum. Tek bildiğim, bizler silah montaj eğitimi alırken birisi gelmiş, onun ardından da Levent Teğmen gergin bir şekilde beni ve benim grubumdan Orkun'u yanına çağırmıştı. Onun odasındayken içeri tanımadığım bir kişi daha girmişi.

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin