20-BÜCÜRÜĞÜN KORUMASI

10K 779 311
                                    

Bir bölümde daha buluştuk piyade tüfekleriiii

İçimde güzel bir his var kesin başıma bir bok gelecek ama hadi hayırlısı

Ama demedi demeyin bana birşey olursa bunun sorumlusu içimdeki güzel histir bdhdbdj

╾━╤デ╦︻

"Önceki bölümde Akay, Ankaradaki Lakayıt karargahına giderek Kurt'a işkence etmiş ve işkence sırasında bir terör örgütü başkanı olan Dizdar'ın Kurt'un babası olduğunu öğrenmişti."

Şüheda Gürgen

Tüm dikkatim karşımda duran Zafer abimdeydi. Göz temasını birkez bile kesmeden birbirimize bakıyorduk. Gözlerim yanmaya başlamıştı artık ancak inat yaptığım için bu ufak yanmayı umursamamaya çalışıyordum.

"Hayır ya." Derken gözünü kırpmıştı Zafer abim. Onun gözünü kırpmasıyla ben de rahatça yumdum gözlerimi.

"Kazandım." Dedim hâlâ gözlerim kapalıyken. Göz kırpmama yarışı yapıyorduk. "İddiayı kaybettin. Hemşireyle flört edeceksin."

Benimle ilgilenen bir hemşire vardı ve o kadına kanım ısınmıştı. Sadece ben değil Zafer abim de beğenmişti kızı. Benden daha minyon bir kızdı. Kahverengi saçları ve mavi gözleri vardı. Benimle neredeyse aynı boydaydı ancak sanki ben ondan birazcık daha kısaydım. Boyu 1,55 ile 1,60 arasında olmalıydı. Çok minnoştu.

"Başka birşey isteseydin ya." Dediği zaman pekala da benim kararımdan dönmeyeceğimi biliyordu. Önceden olsa -ki bu önceden Akay'dan öncesini kapsıyor- asla bu kadar özgüvenli olmazdım. Akay ile yaşamaya başladığımdan beri üstümdeki o çekingenliği atmış, daha girişken biri olmuştum. Eski beni tanıyamıyordum neredeyse. Ne yaparsam yapayım Akay'a olan borcumu ödeyemezdim.

"İddiaya girmeseydin." Derken abimin an ve an kızaran yanaklarına bakıyordum. Her ne kadar Akay'a arsız ve yüzsüz biri gibi davransa da özünde kızlara karşı utangaç birisiydi.

Ama galiba Akay'ı kızdan saymıyor ki onun yanında rahattı. Yoksa abim hayatta bir kızın yanında küfür etmez, şiddet kullanmaz, kaba davranmaz veya kavga etmezdi. Tam bir İstanbul beyefendisiydi yani.

Odanın içinde telefonumun melodisi yankılandığı zaman abim hemen koltuğun üstünden alıp bakmadan bana verdi. Bu özelliğini seviyordum. Bana çok da karışmazdı. Üstelik o evde bana yaşatılan herşeyi sorgulayan tek kişiydi.

Siyah Arabalı Şövalye arıyor...

Çok yaratıcı bir rehberim vardı ve bundan gayet memnundum. Ki zaten Akay benim için siyah arabalı şövalye gibiydi. Hemen açtım.

"Alo?" Dediğim sırada meraklı gözlerle beni izleyen Zafer abime gözüm takıldı.

"Zafer oradaysa hoparlöre al." Dediğinde anlam veremesem de telefonu hoparlöre aldım.

"Burada. Seni duyuyor." Dediğim zaman önce birkaç hışırtı, sonra küfür ve sonra da birisini azarlamasını duydum. Galiba Ankaradaki karargahtaydı.

"O şerefefsizin yanında aklını kaybetmiş olmandan şüphe ettiğim için bir psikolog ayarladım. Yarın saat iki gibi hastaneye gelecek kadın. Onun doğru kişi olduğunu anlamanız için 'Akay'ın selamı var' demesi yeterli. Şüpheli bir davranış görürseniz beni arayın."

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin