SELAMLAR EY AHALİ
Anam bir enerji geldi umarım belam sikilmez...
Kısa kesiyorum ve sizi bölüme uğurluyorummm
╾━╤デ╦︻
"Önceki bölümde Mir'in anne ve babası, Akay'ın yetim oluşuyla ilgili bir şeyler zırvalamış, en başta Güney olmak üzere herkesi zıvanadan çıkarmıştı. En son Umay, Mitat ağanın omzuna bıçağı fırlatmış, Güney de biraz yumruklamıştı ve Mir de babasını kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkarmıştı. Anası Nuray da arkasından zırvalaya zırvalaya gitmişti. Akay ve Güney tam bir duygusallık moduna girecekken Güney, tüm o havayı bozmuştu ve ikisi yine kavga etmişti. Emir ve Gül'ül kızı Rozerin hepimizin duygularına tercüman olup ikisinin manyamış olduğunu söylemişti. Sonra Mir gelmişti. Efsun'un emri üzerine Emir ve Gül, Mir'in anası babası yerine geçmişlerdi. Akay, Umay ve Mir'in ablası Mira da mutfağa gibip kahveleri hazırlamıştı. Daha sonra da isteme merasimini gerçekleştirmişlerdi ki Güney, gibip bir süzgeç almış, o süzgeci Mir'e vermişti. Üstelik süzgeçi doldurmadan Akay'ı alamayacağını söylemişti."
"Lan senin burada gelip benim rızam var mı yok mu diye sorman gerekliyordu! Süzgeç nereden çıktı lan?!" Sinir krizi geçireceğim. Az kaldı bak. Çok az kaldı.
"La sen zaten gerizekalısın. Başka bir vir gerizekalıyla bir araya gelirsen ikiniz yüzünden ülkenin IQ ortalaması eksilere düşer. Her şey ülkem için." Sırıttı.
"Sorun yok. Ben bunu yaparım." Dediği zaman Mir'e side eye attım. O da bana yazıklar olsun bu kadar mı güvenmiyorsun bakışları yollayınca onaylar biçimde başımı salladım. İç çekti, omuzları düştü ve ben de güldüm.
Bu adamla uğraşmak çok iyi anasını satayım.
"Neyle doldurayım?" Dediğinde amcam hiç düşünmeden yanıtladı.
"Su."
Mir durdu, düşündü ve sonra zaten yolunu bildiği mutfağa gitti. Tabi biz de liderini takip eden Afrika kabilesi gibi peşinden gittik.
Birkaç dolabı kurcaladı, baya bi' bir şey aradı ve en sonunda süzgeçle aynı boyda olan bir kaseyi çıkardı. Amcam da belli belirsiz gülümseyerek onu izliyordu.
Mir süzgeçi kasenin içine koydu, kaseyi de musluğun altına geçirdi ve suyu açtı. Ta ki kase tamamen dolana kadar da kapatmadı. Sonunda musluğu kapatıp elindeki kaseyle amcama döndü. "Doldu."
La bu nasıl benim aklıma gelmedi?
"Tamam hadi, tamam. Verdim kızı." Dediğinde hepimiz rahat bir nefes aldık. Şimdilik sorun yoktu. Söz ve isteme aynı olacaktı bu yüzden tekrar odaya geçtik yüzükleri takmak için.
Acaba orta parmağıma mı taksam?
İki yüzüğün ve bir makasın olduğu minik tepsiyi bize getiren Mira abla oldu. Amcam da ikimizin ortasında duruyordu. Birbirimizin yüzüklerini taktıktan sonra amcam geçti ve hayretler olsun ki hiç uzatmadan konuya girdi.
"Eğer kızımı üzersen, seni çok pis yaparım, Mir efendi." Ve kurdeleyi kesti.
Mir ile göz göze geldik. İkimiz de sıcacık gülümsedik birbirimize. Ama bu güzel bakışmamız amcam adamın ensesine şamar atınca bozuldu.
"Güney! Gençleri rahat bırakacak mısın yoksa ben senin rahatını bozayın mı?" Devreye yengemin girmesi sonucu amcam aramızdan çekildi. "Çocuklar, siz biraz başbaşa konuşun."
Benim yaşım otuz, Mir'in yaşı artık otuz iki olacak. Ne çocuğu lan?
"Allah razı olsun." Diyerek Mir'i kolundan tuttuğum gibi arka bahçeye, köşedeki çardağa çektim. Sonunda biraz yanlız kalmıştık ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAKAYIT
Random"Şuan itibariyle şehirden bile çıkışınız yasak. Her hareketiniz kontrol altında tutulacak." "Peki sen, binbaşı?" Diye sordu. "Biyolojik olarak benim kızımsın. Kayıtlarda DNA testi raporu var. Neye güvenerek böyle konuşuyorsun?" "Merak etmeyin, Alkan...