24. bölüm : YANLIŞ TEDAVİ

1.9K 146 81
                                    

Bir günde iki bölüm 🥰
Keyifli okumalar canlarım 🫶

" Psikolog olmak için çok mu okul okumak zorunda kaldın oğlum? " diye sordu Birol' un annesi.

Çayımdan aldığım yudumu yutarak başımı salladım ve " İlk önce tıbbı bitirmek lazım. Sonra psikiyatri okudum. " diye cevap verdim.

Birol'un annesi ve ablalarıyla oturmuş çay içiyorduk. Birol ve babası ise hayvanlarını sulamak için dereye gitmişlerdi. Her ne kadar Birol beni de yanında götürmek istese de ablaları " Bırak çocuğu bizimle otursun. Açılsın. " diyerek bırakmamıştı. Birol, uzun uzun gözüme bakmış ve bir mimiğimle ablasına karşı gelip beni de yanında götürecekti ama " Sen git. Beni merak etme. " diyerek kalmıştım. Ablaları ve annesi benim doktor olduğumu bildikleri için biraz sohbet etmek ve beni yakından tanımak istemişlerdi. Hele normal bildikleri doktor olmayıp psikiyatrist olmam anlar özünde baya bir rağbet görmüştü. Çünkü belikde televizyonlarda gördükleri bir doktorluk çeşidini ilk defa yakından görüyorlardı.

" Peki ablam sana hangi tür hastalar geliyor? Korkmuyor musun hiç? Yaşında çok genç. " diye sordu ablası.

Gülümseyerek " Ben daha yeni mezun oldum. Korkacağım bir türden vaka hiç görmedim. " dedim ve ekledim. " Gelirse de korkacağımı düşünmüyorum. Bunun için eğitim aldım. "

Diğer bir ablası başını anlarmışcasına ve hayranca salladı ve " Bu yaşta mezun olduğuna göre okulunun en çalışkan öğrencisisindir o zaman. " dedi.

Utanarak " İngilizce tıbbı birincilikle bitirdim. " dedim. Kendimi övmek hiç yaptığım bir iş değildi ama nedense bu aileye kendimi sevdirmeye çalışıyordum. Aslında beni sevmişler ve içlerine almışlardı ama ben onlara gerçek anlamda daha yakın olmak istiyordum. Bu belkide aile ortamında büyümediğim için ve onları kendi ailem gibi gördüğüm içindi. Bilmiyordum.

Ablalar sırayla bana merak ettikleri soruları sorarken bir kadın sesini duymamızla Birol'un ablası hemen oturduğu yerden kalkmıştı. Köy evlerinde zil olmadığı için gelenler seslenerek geldiklerini belli ediyordu.

Birol'un annesi " Kimmiş gelen kızım? " diye seslenirken kadının birisi ablasıyla  içeri girmişti.

Başında yazması kadın ilk olarak dikkatli bir şekilde bana bakmış ve sonra da Birol'un annesi selam vermişti. " Bizim kız için gelmiştim komşu. Birol bey oğlumun yanında psikolog doktor arkadaşı gelmiş dedi köylüler " dedi ve yalvaran gözlerle bana dönerek " Bide sen baksan, ha oğlum. Kaç hocaya götürdük fayda etmedi. " dedi. Anladığım kadarıyla misafir gelen kadın, benden kızı için yardım istiyordu.

" Bilemedim ki... Nesi var? " diye sordum kırmadan.

" Elini sudan çekmiyor.  Banyoya girdimi de çıkmak bilmiyor. " dedi annesi.

Obsesif kompulsif bozukluğuydu bu. Ancak psikiyatristin göreceği ve tedavi edebileceği bir hastayı neden hacılara hocalara görürlerdi ki? Kim bilir kızcağız böyle merdiven altı tedavi yöntemleriyle ne kadar acı çekmişti?

" Bi de  iki tane arkadaşı olduğunu söylüyor. Biz görmüyoruz tabi. İsim bile koymuş onlara. " diye konuşan Birol'un ablasıns baktım. Ardından teyit edercesine bakışlarımı anneye çevirdim.

" Doğru oğlum. Vallahi yemek yiyemez hale geldik. Sofraya neden onlar için de kaşık koymadın diye beni dövmeye bile kalkıştı. " dedi gözü yaşlı anne.

Durum gerçekten de çok ciddi olmalıydı. Kadının kızına kısa bir sürede ve hiçbir şartlar olmadan yardım edebilmem mümkün değildi ama kadını da kırmak istemiyordum. En azından durumu anlayıp aileye ne yapmaları gerektiği konusunda uyurabilirdim.

İMGELER -  GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin