3 ağustos dedim ama bölümü yazdığım gibi paylaşmak istedim...Bölümlerde +18 sahneler olucak çünkü hikaye öyle ilerliyor...Selim çok sert biri Şebnem onun yanında güçsüz biri ama gerektiğinde karşısında duracak kişi olacak.Yorumlarınız eleştirileriniz çok önemli benim için yazın.
Yürüyordum loş sokaklarda yağmur damlaları hafif yüzüme vurarken ben aldırmıyordum sadece yürüyordum.Karanlık sokaklarda yalnız gezmeye alışmıştım.Üşümüyordum çünkü kalbim sıcak değildi sanki buz bağlamıştı.Çocukken hep derdim benim annem,babam kim!Kimin kızıyım ben?Niye burdayım neden bu çocuklarla kalıyorum?Hiç birine cevap bulamadım büyüdükçe anladım büyüdükçe olgunlaştım.
Sonra bir gün kardeşim olduğunu öğredim.O kadar mutlu oldum ki çünkü yalnız olmadığımı anladım.Ama kardeşimi bulduktan sonra daha yalnızlaştım.
Mahallede Koray çıktı karşıma değişik bir tip ama iyi kalpli onunla sohbet etmek iyi geliyordu bana.Belkide ona aşık değildim belkide aşık olduğumu sanıyormuşum.Ama ona karşı içimde bitmeyen bir şey daha adını bende bilmiyorum.Galiba arkadaş çok iyi arkadaştı.
Evin önüne geldiğimde önce durdum sonra hızla eve girip kendimi yatağa attım.Yarın erken kalkmalıydım.Sabah uyandığımda kahvaltı etmeden evden çıkıp kafeye gittim.Daha kimse gelmemişti üzeri puantieli kırmızı önlüğümü taktım önce yerleri süpürdüm,sonra masaları silidikten sonra yerleri sildim o sırada Sena geldi.
"Ayaklarını sil gir içeri yeni sildim daha." Ayaklarının paspaza silip içeri geçti.
"Şebnem nasıl temiz olmuş buralar."İçeri hayaranlıkla geçti.Mutfağa baktığında oha dedi."Kızım sen harikasın ya mutfağıda toparlamışsın biliyormusun Aylin abla tam senin gibi birini arıyordu.Ama senin işin temizlik değil ki be kuzum sen pastacısın." Kafasını iki yana sallayarak konuşuyordu.
"Ben çok titiz biriyim bitane kahve yapsana sabahtan beri bir şey yemedim."Başını sallayarak mutfağa girdi kapını ağzını sildiğimde pazpas siyah ayakkabılara takıldı.Başımı yavaşça kaldırdığımda ellerini ceplerine sokmuş yüksekten beni izliyordu.Karşısında dik durduğumda ayakklarımdan başıma kadar beni süzdü.Yutkunarak konuşmaya başladım.
"Bu-buyurun! Kafe daha yeni açıldı ama geçin oturun." Soğuk ses tonuyla konuşmuştu.
"Oturmaya gelmedim." Ellerini ceplerinden çıkarıp.Yüzüme baktı.
"O zaman kime bakmıştınız?"
Demin oturmaya gelemedim diyen adam şimdi karşımda ki masaya oturmuştu.Sana!" Dudaklarını sanki içerden kemiriyordu.Kimdi bu adam?
"Anlamadım?" Elini masaya koyub parmaklarının masaya vurmaya başladı.
Kaç yaşındasın sen?" Bense haraket ettiği parmaklarını izliyordum.İçimde kendime bir güven geldi.
"Soruma cevam almadım." İzlediğim parmaklarını durdurunca yüzüne baktım.
"Tanımadığım insanlara cevap vermiyorum.Ve eğer bir şey içmeyecekseniz lütfen çıkarmısınız?"
Resmen adamı kovmuştum kafeden hafif gülümsemeyle ayyaklabılarında ki çamuru yere sürterek çıktı."Odun." Kaşlarımı çatıp arkasından baktım siyah arabasına binip uzaklaştı."Kimdi o Şebnem?" Merakla sordu Sena.
"Ne biliyim?Tanımıyorum ki?" İşime koyuldum ortalığı topladıktan sonra Aylin hanım geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
Teen Fiction'Çıkmaz' yazdığı halde. Israrla girdiğin sokağın adıdır AŞK.. Hikayede +18 ünsürlere yer verilecektir.