Bölüm 32 Tılsım

7.3K 248 54
                                    

Bölümü yazarken duygudan duyguya girdim.Bilmem siz öyle his edecekmisiniz?
Bölüm başlığı tılsım.Aslında aşk değil,birine bağlanmak gibi birşey.Aksine birine sığınmak ve onun aydınlığını isteyen biri.Ona tılsım gibi bağlanmak.Siz anladınız kimden bahs ettiğimi.

Bölüm şarkısı : Cem Adrian Ben Seni Çok Sevdim.

Aslında ben bu şarkınım ŞebSel şarkısı olmasını çok istiyorum.İkisine de çok uygun bir şarkı.Ama sizinde fikirleriniz önemli.

Yorumları bekliyorum..

Keyifli okumalar..

~~~

Sanki içimde deniz var.Donmuş...Buz kaplamış, çözülmüyordu.Ama duyduklarım o,içimdeki denizin daha fazla donmasına neden oluyordu.Duygularım küf kokan demir parçası gibiydi.Kalpim,kalbim kırılan cam parçasıydı.Her seferinde paramparça olan kalbim!Ben şimdi ne yapıcaktım?Benim gibi yere çöken adam'a ne diyeceğim?Tesellim mi edeceğim?Yada hiç bir şey olmamış gibi davranacağım?Titreyerek derin nefes alıp,kafamı dizlerimden kaldırıp ona baktım.

Gözlerini pencereden dışarıda bir noktaya sapitlemişti.Ne düşündüğünü ne his ettiğini bilmiyordum.Beni görmekten kaçıyor,dışarıyı izleyerek bir şeyler düşünüyordu.Birinin canını yakmak istiyordu,belkide o kişi bendim.

"Bana istediğini yapa bilirsin." dedim ona doğru yaklaşarak."İstersen öldür,istersen döv,istersen kov.Ama bir şey yap."
Gözleri,içinde kopan fırtınalara rağmen duygularını gizlesede ,bana döndüğünde ela gözlerinden damlayan yaşları izlemiştim bir süre.Ağlıyordu!Güçlü,yenilmez,
korkusuz,cesur adam ağlıyordu.
"Sana hiç bir şey yapamam ben."Kipriklerinin kenarları kızarmıştı,gözleri ise kan çanağı olmuştu.Elimi yavaşça yüzüne götürdüm.
"Ağlama ne olur."Baş parmağımla göz yaşını sildim."Özür dilerim,özür dilerim,özür dilerim." Elmacık kemiğine düşen göz yaşından öpüb geri çekildim."Sana yaşatdıklarım için özür dilerim."

"Dileme!Senin bir suçun yok.Bana ne yaptığını bilmiyorum,ama iyi bir şey olduğunu biliyorum."Elini yüzüme getirip başparmağıyla okşadı.
"Yalvarırım böyle yapma.Canının yandığını biliyorum.Can yakmak istediğini de,ne kadar çaresiz olduğun da bilmiyorum.Ve o kişi benim.Canımı yak Selim!Lütfen canımı yak."Kafasını hayır anlamında salladı."Sen yapmazsan ben yapacağım.Yemin ediyorum yapacağım.!

Hızla ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm.Ne yaptığıma anlam vermeden,merdivenlerden inip kendimi mutafağa atıp,boğazımda düğümlenen yumruyla hıçkırarak ağlamaya başladım.Arkamdan geldiğini anladığım da sehpada duran bıçağı elime alıp bileğimin üzerine koydum.Yere çöküp ayaklarımı karnıma kadar çektim.
İçeri girdiğinde önce durdu,sonra yaklaşmak istedi.

"Saçmalama!Ne yapıyorsun sen?"

"Yaklaşama!"Diye kükredim.Olduğu yerde durdu."Senin yapmadığını yapıyorum.Ben zaten her kesin hayatında fazlılık gibi bir şeyim."Bıçağı tap damarımın üzerine koyup bastırdım.
"Şebnem?"diye fısıldadı."Bırak o bıçağı güzelim."Göz yaşlarım durmadan akıyordu.Burnumu çekip kafamı iki yana salladım.
"Nasıl yaptı?"Dedim bıçağı tutan elimi daha bastırarak."Nasıl öldürdü?"
"Sana o bıçağı bırak dedim."
"Nasıl yaptı?" Bıçağı yavaşça kendime doğru çektiğimde gözlerimi sıkıca kapadım."
"U uyuşturcu vermiş.Bırak artık o lanet olası bıçağı."Kolumu çizmiştim.Ama hiç bir şey his ettmiyordum.
"U uyuşturucu mu?Tamam o zaman bende böyle yapıyorum."Ufak kahkaha attım.

"İkimizinde canı yanıyor,bunu neden görmüyorsun küçük kız?Canımı yakma!Sende acıtma canımı."Omuz silktim.
"Benim canım sensin zaten.Canın her acıdığında,benim canım yanıyor."Gülümseyip biraz daha yaklaştı.
"Biliyorum!"
"Bilme işte bilme!" Sesim yüksek çıktığında iki elini de havaya kaldırdı.Galiba sinir krizi geçiriyordum."Uzak dur benden."Sendeleyerek ayağa kalktım."Elimdeki bıçakla çizdiğim yeri kesip sızlayarak bıçağı yere fırlattım."Bak bıraktım."Kolumdan akan damlayla arkamı dönüp dış kapıya doğru yürüdüm."Gelme peşimden bırak gideyim."

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin