Bölüm 41 Dokunuş

10.1K 198 64
                                    

Herkese merhaba:)

Öncelikle gerçekten yorumlarınızı okuyorum ve inanın cevap veremiyorum.Bu gün vaktim olduğunca cevap vermeye çalıştım.O kadar güzel yorumlar alıyorum ki gerçekten çok mutlu oluyorum.

İyiki varsınız gerçekten :)

Çıkmaz Sokak hikayesi birden bire aklıma gelen kurgu oldu ve yazdığımı gibi yayımladım.Masum bir kız geçmişi yüzünden kendini kalpsiz zann eden adam.Bir biri için çıkmaz olan iki insan.Bir diğerine sokakken diğer ona çıkmaz oluyor.
Yani neden bu konuşma diyorsunuzdur bana bazı mesajlar geldi ki senin hikayene uygun hatta aynı paragrafları kullanan hikaye var.İsmini söylemeyeceğim zaten aranızda bilenler var.Hikaye'ye göz attım bazı sahnler var ama yazarı bana yazdı öyle bir şey yok diye.Bende pek üstelemedim çünkü zaten boş konular.   

Neyse biz bölüme geçelim bölümde beklediğiniz +18 sahnler var aslında bu bölüm de her şeyden uzak Selim ve Şebnem yazmak istedim.Umarım beğenirsiniz.

Bölüm şarkısı - Ed Sheeran kiss me eşliğinde okumanızı tavsiye ederim.

Yorumları bekliyorum.Keyifli okumalar...

Uzun zamandır görmediğim kabus bu sabaha kalıcı yanını bırakmıştı.Aniden gözlerimi açıp yatakta doğruldum.Gördüğümün kabusun etkisiyle saç diplerim akan usulca ter,titreyen bedenim,inip kalkan göğüsüm,ve deli gibi çarpan kalbim ne kadar kortuğum anımalna geliyordu.Gözerimi kapatarak derin nefes aldım.Titreyen ellerim'le saçlarımı arkaya verip sol tarafıma baktım.

"Selim?"dedim ama yatakta yoktu rüyanın etkisiyle hızla kalkıp banyoya koşup içeri baktığımda yoktu.Ardından topuklarımı yere vura vura aşağıya indim."Selim?"dedim tekrarda "Nerdesin Selim?"Komidenin üzerindeki telefonumu alıp hızlıca Selim'in numarasını tuşladım.İlk çağrıda telefonun sesi diğer odada yankılandı.Odaya girip telefonu elime alıp ekrana baktım.

-Küçük kız- arıyor.

"Of Selim nerdesin sen?"Cama yaklaşıp etrafa göz gezdirim lakin hiç bir şey gözükmüyordu.Cam kaplı kapının kilidini açıp dışarı adımladım.Yalın ayaklarım buz gibi fayans'la bütün olduğunda bedenimde ürperti oluştu.Tekrarda "Selim"diye bağırdım.Korkularım menegen gibi boğazımı sıkmaya başladı.Elimde titreyen telefonu numaraya bakmadan kulağıma koydum.

-Seni bulmama çok az kaldı.Yanındaki o delikanlıya söyle boşuna seni gizlemesin kızım!-

Duyduğum tandık ses ile titryerek nefes aldım.Kulağımdaki telefon tüy misali elimden kayarak kahve rengi fayansa düşerek paramparça oldu.Geri geri adımlayım sırtımı duvaraya yaslayıp yere çöktüm."Selim"diye mırıldandım.Gözümden akan damlarlar saniyeler için buz gibi yanağıma ulaşıyordu.Karanlık dört bir yanımı sarmışken sadece Selim'i istiyordum.Karanlık her zaman beni kendine çekerken o dernliğin içinde bir ışık hep ona koşmamı sağlardı.Şimdi o ışığa ihtiyacım vardı.Sabahın ayazında dışarı çıkalı nerdeyse iki saat oluyordu.Soğuktan bedenim donmaya başlamıştı artık.Yine soğuğa yenilen acizdim.Kulağıma dolan araba sesiyle bakışlarımı o yana çevirdim.Siyah BMV'yi gördüğüm gibi sendeleyerek ayaklandım.Dengemi kaybetmemek için duvara tutundum.Selim'in geldiğini gördüğüm gibi titreyerek derin nefes aldım.Hiç bir şeyden habersiz eline poşetleri alıp eve doğru döndüğünde beni görüp duruksadı.

"Ne yapıyorsun sen?"Hızla yanıma gelerek poşetleri yere koydu.Dudakları aralanmış telaşla bana bakıyordu.

"Selim"dedim inleyen sesimle "Ben çok kötüyüm."Yüzümü avuçlayıp baş parmağıyıa göz yaşımı sildiğinde istemsiz olarak boynuna sarıldım.Gücümün yettiği kadar sarılmıştım."Çok korktum ben se-seni görmeyince çok korktum."

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin