Bölüm 25 Kimsesiz

9.1K 262 47
                                    

Öncelikle şunu söylemek istiyorum.Arkadaşlar Selim Şebnem'e aşık değil,henüz değil.Şu an Şebnem onun için bir boşluk.Ne hissettiğini,nasıl hissettiğini bile bilmiyor.Evet onu sahipleniyor ama sevmiyor.Bu hikaye klişe hikayeler gibi iki sevgiliden bahs etmiyor.Bir birlerinin acılarından anlayan iki kimsesizden bahsediyor.Selim Şebnem'e nasıl derman olduysa,Şebnem de Selim'e olucak..

Bide birlikte olmaları için yorumlar geldi hemen sevgili yapma,çok çabuk birlikte oldular,erken davrandın falan gibi..Daha ne erkeni??Selim zaten sahip olucaktı Şebneme.Borç karşılığı yada isteyerek sahip olucaktı.Birlikte olunmakla sevgili olunmuyor...Sizden tek istediğim bu yazıyı okumanız...

Bölümü keyifle okumanızı ve yorumlarınızı bekliyorum....

Neden ağlıyordum?Bu manasız tepki yüzünden mi?Nerde olduğumu bile bilmiyordum.Kaç saattir yolda yürüyorum.Ayaklarım güçsüz düşmüştü kendime kızarak yer çöktüm.Sırtımı buz gibi duvara yaslayıp dizlerimi karnıma çekerek dertop oldum.Kendimi olabilidiğince ufaltmak istiyordum.Belki bu abuk sabuk acım da küçülürdü.Başımı dizlerimin üzerine koyup aptalça göz yaşlarımı serbest bıraktım.Kim için ağlıyordum?Beni kullanıp sonra bir köşeye atan adam için mi?Yoksa hiç sahip olmadığım her şeyi kaybetiyiğim duygularım için mi ağlıyordum?Ne kadar saçma.
Hiç olmamış bir şeyin, altüst olmuş umutlarımın, hayallerimin yasını tutyordum sanki.
Ne bekliyordum ki,beni seveceğini mi?Ne kadarda haklıydı ben aptalın tekiyimdim.
'Aptalım,aptal.' Hıçkırıklar içinde kendime kızıyordum.Hava gittikçe kararıyordu.Ve ben hala kaldırımda oturuyordum.Nerde olduğumu anlamak için etrafıma baktım.Ağlamkatan bulanık görüyordum.
Omuzu dokunan elle,içimde bir umut oldu.Yavaşça başımı çevirdim.

"Ne yapıyorsun burda?" Esmer bir kızdı.Güler yüzlüydü.Kaşlarımı çatıp sendeleyerek ayağa kalktım.

"Şey ben özür dilerim kapınızın önünde giderim şimdi." Saçlarımı arakaya verip montun kapşonunu başıma geçirip yavaş adımlarla arkamı döndüm.Nereye gittiğimi bilmeden öylece yürümeye başaldım.

"Hey dur!" Arkamdan gelen topuk sesleriyle daha hızlanmaya başladım."Ya dursana." Nefes nefese bana yetişti."Bu saate nereye gideceksin.Bak buralar pek tekin yer değil.İlerde kötü adamlar oluyor istersen benimle kal.Baksana donuyorsun." Bir kız olarak ona güvene bilir miydim?Üşümüştüm hemde çok."Bak sana yardım ediyorum bu gece kal,yarın gidersin." Başımı ağır ağır aşağı yukarı salladım.Kolumu sıvazlayıb "hadi"dedi.Çekinerek arkasından gittim.Eve girdiğimzde pek dayalı döşeli değildi ama güzeldi en azından sıcaktı.
"Hadi geç içeri çekinme."İçeri geçip montumu çıkardım."Ver bana onu sen otur ben sana kahve yapayım."
"Bana neden yardım ediyorsun?"
"Senin demin köşede oturup kimsesiz kaldığını ne demek olduğunu bildiğim için.Merak etme kötü biri değilim." Gülümseyip mutfağa gitti.Bende tekli koltuğa oturup söylediklerini hatırladım.
~~~
"Bana borcunu ödedin küçük kız artık özgürsün." Derin nefes alıp arabadan inmek istediğimde kolumdan tuttu."Numarımı biliyorsun dimi?Başın sıkıştığında ara beni.Paraya ihtiyacın olduğunda ya da ne biliyim neye ihtiyacın olursa." Kolumdaki elini tutum avucumun içine koydum.Sağ cebimde duran telefonula parayı elime alıp avucuna yerkeştirdim.

"Aramam!Sadakaya ihtiyacım yok benim.Kimseye ihtiyacım yok.Ne sana,ne de bir başkasına..Hoşçakal!" Telefonu eline verip hızla arabadan inip koşmaya başladım.Ağladığımı görmesin diye deli gibi koşuyordum.Arkama baktığımda siyah BMV le gözden kaybolmuştu.
~~~
"Kim üzdü seni?"Göz yaşlarımı silip uzattığı kahveyi aldım.Kokusu burnuma dolduğunda onun burda dolaşan kokusunu unutmak için daha çok kokladım."Çok sevdiğin biri olmalı,yoksa bu kadar ağlamazdın."

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin