Çıkmaz Sokak

Bölüm 18 Üvey

Eskiden kimseden bir şey beklemiyordum.Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyordum.Ama şimdi?
Ah ne salağım!Kaşlarım çatılırken dudaklarımı küçük çocuklar gibi büzmüştüm.Alay eder gibi bakarken yüzüne tokatı geçirme isteyimi kafamdan silmişti.Nişanlım!Salak Şebnem salak!

"Ne oldu küçük kız?" Yüzümü ovuşturup kucağında kalkmayı denedim.Belimde tutub durdurdu.

"Sen nasıl birisin ya?" Sesim kasvetli çıkmıştı.Şaşkınlıkla bana bakıyordu."Nişanlısın ama benimle böyle şeyler yaşıyorsun.Sen beni ne sandın ya?" Ufak bir kahkaha attıp işaret parmağını dudağıma bastırdı.

"Şişt sessiz ol kafa bu." Başımı arkaya verib elini ittim.Tekrar kalkmam isterken bu sefer sert şekilde belimden tuttum tam sertliğinin üzerine oturttu.

"Ya bırak.Nişanlı biriyle böyle şeyler yaşamam ben." Ama aşık olunca oluyor dimi?'Ne alakası var sevgili iç sesim ben onun nişanlı olduğunu bilmiyordum.Hemde sarı badana kafayla.' "Ya niye gülüyorsun?"

"Melis benim şimdi hiç bir şeyim küçük kız." Elinin tersiyle yüzümü okşadı."Eski nişanlım." Eskiymiş? 'Ya yalan söylüyorsa' Ya yok söylemiyor işte.'

"Gerçekten mi?" Başını ağır ağır aşağı yukarı salladı.Sırtımda dolaşan sol eliyle beni biraz daha kendine çektiğin itiraz etmeden ona uydum."Yalandan nefret ederim." Evet yalanı sevmiyordu.

"Onu sevmiyor musun?" Başını hayır anlamında salladı.

"Ben kimseyi sevmiyorum.3 sorun kalıyor." Elime yavaşça omuzuna vurdum.

"Ya hayır bir soru içimde istediğimi sora bilirim İnan geriye 4 sorum kalıyor."  Tek kaşını kaldırıb gülümsedi.

"Peki sevmediysen neden nişanlandın?"

"Sadece bir oyundu.Ama o gün onunda gerçek yüzünü gördüm."

"Hangi gün?" Kaşlarını çatmıştı."Tamam başka sorulara geçiyorum."

"Tamam ama her sorunun cevabında beni yine etkilemeni istiyorum.Ancak öyle cevap veririm.Demin hissettiklerimi yine hissetmek istiyorum küçük kız." Kaşlarım çatılırken ani reflekse başımı aşağı dikip dudaklarımın altında mırıldandım.

"Ama bu haksızlık olmaz mı?" Kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Soru sormak isteyen sensin,istersen konu burda kapana bilir." Başımı hızla kaldırıp ela gözlerine baktım.Gözlerinin içi gülüyordu.

"Daha soracağım çok soru.Sen benim alıcağım cevaplardan kork İnan." Alt dudağını dişlerinin arasına alıp gülümseyib başını başlığa yasladı.Ellerimi omuzularına yerleştirdiğimde yavaşca aşağa kaydı.Kalçamı biraz kaldırıp sertliğinin üzerinde farketmeyeciği türde yavaşca sürtünmüye başladım.Omuzundaki elimi yanağına götürüp kirli sakallarını okşadım.Hızlı nefesini yüzümde hissediyordum. Şuan sormak istediğim Barışı nerden tanıyordu ve barış ne yapmıştı ona.

"Barış sana ne yaptı?" Yaklaşıp çenesinde dudaklarımı gezdirerek boynuna doğru yol çizdim.Kırtlağından sert yutkunduğunu hissetmiştim.Elini sırtımda gezdirdiğinde gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.Kalçasını biraz dikleştirdim sertliğini bana bastırdı.

"Gözlerini aç!"Yüzümü yüzüne yaklaştırıp elimle yanağını okşadım.

"Öğrendiğinde ondan nefret edersin küçük kız." Gözlerini açıp bana baktı.Şuan onun gibi hızlı nefes alıyordum.Dudaklarımız arasında bir santim fark vardı ama bir birimizi öpmemek için direniyorduk sanki.Gözler şehvetle bakarken dudaklarımı islatıp masum şekilde ona baktım.Gözleri dudaklarımı izlerken elimi çıplak göğüsünde gezirip fısıltıyla konuştum.