Bölüm 60 Çakıl Taşı

4.1K 173 62
                                    

Ve 60.bölüm

Bölüm şarkısı :Seksendört -Kendime Yalan Söyledim.Bölüm'ün bir kısımdan açmanızı belirteceğim.
Keyifli okumalar yorum ve voteler bekliyorum...

Kelimeler beynime ulaşmadan kırılıp, yere dökülüyordular.Ne duyuyor,ne haraket ediyor,ne de konuşuyordum.Öylece bomboş izliyorum;o sert rüzgarlarda savrulduğumu izliyordum.
Korkuyorum çok korkuyorum,ama kendim için değil,Selim içinde değil,karnımdaki o minik için korkuyorum.Bağırarak ağlamak istiyorum ama yapamıyorum onu bile yapamıyorum.Bir yaprak iniyor ağaçtan sanki benimle alay eder gibi havada sallanıyor.Kahkahasını duyar gibiydim, benimle alay ediyordu sanki.O yaprak geçmişim miydi?yoksa şimdiki zamanım mı?

Aslında geçmişi Selim'e aşık olduğum gün geçmişte bıraktım.Kendi yaralarımı unutup onun yaralarını sardım.O da bana aynısını yaptı belki,ama benim yaralarım her canım acıdığında,her yanıldığımda,her ağladığımda zaten kanıyor,ve yine ilk taze yerini alıyordu.Benim yaralarım iyileşmiyordu sadece onları hatırlamamaya,acısını hissetmemeye çalışıyordum.Geçmişimdeki acılarım her seferinde küllerinde yeniden doğarak karşıma dikiliyordu.Yakıyordum,yok ediyordum ama yine aynı yüzüyle karışımdaydım.Benim geçmişim ayağına zincir takmıştı ve ben nereye gidersem gideyim, hep peşimden gelecekti.O zincir ne paslanıyor,ne de kopuyordu.O zincir yıllarca benimleydi.

O kadar soğuktu ki.İçimde yangınların alevleri yakmıyordu artık.Gereğinde fazla üşüyordum,göz yaşlarım durmuş yerini sızlayan kirpik uçlarıma bırakmıştı.Elimde sıktığım küçük çakıl taşına bakıyordum.Bana inanan, bana güvenen ama şimdi hayatta olmayan adamdan bana kalan tek şey olan çakıl taşına bakıyorum.Mete'nin parası olmadığı için bana yerden bulduğu doğum günüme verdiği hediyeye bakıyordum.Ruhuma bıraktığım o acıyla ezilen damarlarımın kanı çekiliyordu sanki ve içimi parçalıyordu.Şimdi hayatta olsaydı ben böyle üzülmezdim,belkide hiç aşık olmazdım,bu hayatta adımı mı bile atmazdım."Seni çok özülüyorum çocukluğum."diye hıçkırarak ağladım.

Ardından burnumu çekip gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ardından burnumu çekip gülümsedim."Keşke senin dediğin gibi hep ayran gönüllü olsaydım,keşke hep kitap karakterlerine aşık olub,onlarla tertemiz,mutlu bir hayal yaşasaydım..Ne acı olurdu,ne de hayal kırıklığı.Ama yapmadım ben çok aşık oldum,çok sevdim.Acı çekeceğimi bile bile sevdim,o ateşde yanacağımı bildiğim halde  o ateşe yürüdüm."Ardından elimi karnıma götürüp iç çektim."Biliyor musun ben anne olacağım hani hep derdim ya ben çocuklarımı hiç azarlamayacağım,onlara hiç bağırmayacağım ne isteseler yapacağım.Sende demiştin ki bende aynısını yapacağım,eğer ölmesem.Neden öldün ki Mete,neden beni yalnız bıraktın?Şuan sana o kadar çok ihtiyacım var ki,sana sarılarak ağlamak,sana içimi dökmek istiyorum.Sevdiğim adam tam iki gündür yüzüme bakmıyor Mete.Öyle canım acıyor ki,sanki kalbimi ateşin üstünde yakıyormuşlar gibi hissediyorum."Kafamı iki yana salladım."Bir mezarla konuşmak çok garipmiş."
Elimi mezar taşına sürüp "ama beni duyuyorsun biliyorum"dedim.
Etrafımdaki karanlığın içinde bir tek onun nefesi yüzüyürdü sanki.Sıcaklığı düşüncelerimden arındırarak ürpertiyordu ruhumu.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin