Bölüm 45 Cennet Gibisin

5.9K 187 85
                                    

Merhaba:)Arkadaşlar gerçekten eskisi gibi yorum gelmiyor neden?Yani bölümleri mi beğenmiyorsunuz?Neyse ya çok fazla konuşmayacağım  ben yazıyorum ve devam edeceğim gerisi size kalmış keyifli okumalar.

Gece  her zamankinden daha koyu renk almıştı.Gökyüzünün parlayan yıldızları yerine bulutların arkasına saklanan dolunay vardı.Ama yine göz kamaştırıyordu,altında yanan bir süre ışığa rağmen.Sanki şehirde sahiplik yapan ışıklara rağmen öfjekiydi.Kırılmış gibi etrafa yayılan toprak kokusu,gökyüzünü delicesine yaran yağmurun habercisiydi.

"Yine dolunay keyifi mi yapıyorsun?"Başımı omuzumdan yukarı kaldırıp ela gözlerine baktım.Askıdaki kolunu sağ eliyle ovuşturuyordu.

"Evet"dedim ona dönerek "O kadar muazzam görünütüsü varki onu bizden saklaması  sanki bir ceza."Gülümseyip kafasını iki yana salladı.

"Yağmurdandır"diye mırıldayıp soğuk havayı içine çekti."Ama yine çok güzel baksana onca ışığa meydan okuyor,şimdi tüm şehrin ışıkları kapansa her yeri aydınlatacak derecede parlak."

Gülümseyip kollarımı gösümde birleştirdim."Selim buraya niye geldik?"

"Öyle gerekiyor çünkü."Derin nefes alıp tekrar ona döndüm.

"Kaçıyoruz yani?"İfdasesizce yüzüme bakıp gözlerini kapattıp öfkeyle nefes aldı.
"Hayır kimseden kaçmıyoruz küçük kız sadece öyle gerekiyor bir süreliğine."Başımıla onaylaydım.

"Pekala!O zaman Nefes ne olucak?"

"Ali yanında."

"Ama seni istiyor,sana ihtiyacı var yapma bunu ona o daha küçücük.Ba-bak tamam senide anlıyorum ama Nefes'in Aliden çok sana ihtiyacı var Selim."Boşta kalan elini yüzüne yerleştirip başparmağıyla yanağımı okşadı.

"Biliyorum"diye fısıldayıp biraz daha yaklaştı "Bende onu özlüyorum,bende şuan onun yanında olmak istiyorum ama...."Ondan önce davranıp lafını kestim.

"Ama benim yüzümden gidemiyorsun yanına.Benim yüzümden küçücük çocuk babasını istiyor.Benim yüzümden bu haldesin,benim yüzümden allah kahr etsin her şey benim yüzümden."Sesim gittikce yükseldiğini elini havaya kaldırıp susmamı istedi.

"Senin suçun yok,senin hiç bir suçun yok küçük kız bir daha asla kendini suçlama tamam mı?"Kararlı bakışlarıyla kafamı salladım."Güzel"diyerek saçımı okşadı.

"O zaman gidelim burdan tamam biliyorim belki klişe olucak ama Nefesi'de alıp gidelim burdan Selim."Ensemden tutup beni kendine çektiğini başımı göğsüne yasladım,boşta kalan kollarımı sıkıca beline doladım.

"Bunun için çok geç kaldık,eğer gidersek kaçmış oluruz.Korkup kaçtı derler o yüzden gidemem,gidemeyiz."Haklıydı gitmek için geç kalmıştı.Beline sarılı olan kollarımı birbirine kenetleyip daha çok sokuldum.

"Bu hikayenin sonu ne olucak peki?"Saçlarımı okşayor,kokluyor,öpüyordu.

"Ya kazanacağız,ya kaybedeceğiz."Başımı kaldırıp gözlerine baktım bakışlarını gökyüzüne dikip derin nefes aldı.Ardından tekrar gözlerime bakıp iç çekerek "ama tek kişi sağ çıkacak ve o sen olucaksın.Sana bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim."Gözlerim dolduğunda gülümseyip alnımdan öptü.

"Be-ben seni kaybedemem Selim."Elimi yüzüne yerleştirdiğimde göz yaşlarımı serbest bıraktım."Seni benden almalarına izin verme,beni bırakma."Bu cümlenin içinde olan karanlık harifler,o harfleri süsleyen acı kokan nefes vardı sadece.Acılar mıydı benim ruhumu  zedeleyen?yoksa karanlık harfler mi?Daha karar vermemiştim ama tek bildiğim şuydu; benim ilacım kollarında güvende olduğum adamdı.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin