Bölüm 48 Çelişki

4.8K 201 58
                                    

Diamon Eros şöyle demiş;
Yeni olan bir yıl sizi değiştirmez. Sizi değiştirecek olan: yeni bir düşünüş biçimi ve yepyeni bir bakış açısıdır.    

Selim

Gece saat 02:15 gösterdiği esnada fincanın dibinde duran tatsız kahveyi yudumladım.Acı tadı boğazımı acıtıp gıdıkladı yüzümü buruşturup bir kaç saniye öyle kaldım.Aslında kahveyi hep acı içerdim,ama bu kahveyi içerek kendime acı çektiriyordum.Sallanan sandaleyem bir kaç kes iler geri giderken ayaklarımı aynı anda haraket ettiriyordum.Gözlerimi kırpmadan kub şeklinde olan sevimsiz saatime bakarak zamanın gelmesini bekliyordum.Titreşim sesiyle hızla telefonumu elime alarak kulağıma götürdüm.

"Buldun mu?Tamam biraz hırpala hemen geliyorum."Telefonu kapattım çekmeceden siyah colt silahımı belime yerleştirip anahtarı elime alıp kapıya doğru ilerledim.

"Nereye?"Uyukulu ve hafif kısık sese arkamı döndüm."Bu saat de nereye gidiyorsun Selim?"Kafamı iki yana sallayıp tekrar kapıya döndüm.

"Uyu küçük kız sabah olmadan gelirim.Ve sakın ben gelmeden cama bile yaklaşma."Diyerek odadan çıktım.

"Selim lütfen bekle bir şey söyleyeceğim."Derin nefes alıp olduğum yerde durdum.Arkadan belime sarılıp burnunu çekti.Elimi arkama götürüp ellerinden tuttup ona döndüm.

"Ne oldu?"

"O adamın yanına gidiyorsun biliyorum."Kaşlarımı çatıp elimi çekmek istedim."Git tamam ama geri gel lütfen.Zaten beni dinlemeyeceksin biliyorum,o yüzden git."

"Küçük kız?"

"Ama tek ben değil kızında seni bekliyor.O yüzden ilk beni değil kızını düşün ve ona göre haraket et."Elini yanağıma yerleştirip "tamam mı?" dedi.

"Tamam güzelim söz veriyorum gelicem."Aynı şekilde ben elimi yüzüne yerleştirip yanağını okşadım."Dediğim gibi ben gelene kadar bir şey yapma."

"Tamam seni seviyorum."Gülümseyip dudağının kenarından öptüm.

"Bende seni."diyerek hızla evden çıktım.Birkaç kes gözlerimi kapatarak başımı sağa sola çevirdim.Ben haraket etdikçe zihnimdeki cümlelerde hızlı haraket ediyordu.Arkama bakmadan arabaya binip son surat depoya geldim.Kırmızı paslı ağır demir kapıyı aralayıp içeri girdim.

"Ali dışarı."diye bağırıp belimdeki silahı çekip odaya girip "Ali dedim dışarı"

"Abi zaten hali yok izin ver burda kalayım."Aliy'e sert bakış attığımda kapıya yaslanıp beni izledi.Kafamı öfkeyele sallayıp sandalyede çökmüş olan adamın çenesine silahı dayayıb bana bakmasını sağladım.

"Merhaba!Orospu çocuğu."Öskürmeye başladığında Ali gülümsedi."Lan ben sana demedim mi az hırpala bana da sakla diye."

"Valla insanın dövdükce dövesi geliyor."

"Ya dimi birazda ben döveyim."Dediğimde yumruğu yerleştirdim.

"Bır-kın be-ni."

"Aaa sesi çıktı."Saçlarından önüme çökerttim."Böyle mi ittin ha?Sana söyledim ona zarar verirsen seni beter ederim dedim."

"Hakketti."

"Lan."defalarca tekme indirip ağzından kan akana kadar dövdüm."İki dakikalık canının var senin belanı sikerim anladın mı?Hatta yapıyorum."Aliy'e bakıp bıçağı istedim.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin