Bölüm 67 Uçurum

4.3K 139 59
                                    

Selamlar:) Nasılsınız?Biliyorum beklediniz bölümü.O yüzden özür dilerim.Vakit buldukça yazmaya çalıştım.Okul hayatı siz daha iyi bilirsiniz.Neyse Elif karakterini tumblr da gezerken buldum ve cuk oturdu diye bilirim atarlı gifleri.Tanıdığım ve dönem sevilen bir oyuncu.Bölüm içeriğinde gifi var.Bölüm yine gecike bilir.Şimdiden özür dilerim...Hatalar varsa affola..

Bölüm Şarkısı:Tilt Meleklerimi İndirdim.

Keyifli okumalar....

Zifri karanlık bir oda.Gözlerim kapalı,el ve ayaklarım bağlı olarak öylece köşede oturuyordum.Küf kokan nemli odada sessizliğime bürünmüştü ruhum.Korku,insanın bedenini ayakta tutan tek şeydi.Korkuyor muydum?Kesinlikle çok korkuyordum.Ama kendim için değil,bebeğim için korkuyordum.Saniyeler belirsiz zamanın kollarına atkarken,dakikalar saatlerin arasında intahar ediyordu.Ve o kaybolan zaman içinde kendime sorduğum tek soru 'kimdim ben' oluyordu.

Kimdim ben?Sokaklarda hayatını yaşayan Şebnem Harmanlı mı? Yoksa sevdiği adam tarafında kalbi kırılan küçük kız mı?Kimdi ben?Bu kadar basit ve yalın mıydı kimliğim?Bana ait olması gereken,ama yirmi üç yıldır taşıdığım soyad ve çocuksu naif hayallere bürünmüş bir isim Şebnem Harmanlı.Benim kimliğim yoktu.Koyu olmuş irslerim,ter damlalarına musallat olduğu yüzün kasılmış hatlarında gidip gelirken,benim hissetiğim tek şey derimin altındaki canavarın açlığıydı.Kana susamış bir canavar,o simsiyah gecede parlayan kırmızı gözleriyle beni yiyib bitiren canavar.Damarlarımın içinde akan o  hayati kana,aç bir canavar bağırıyordu kafamın içinde.Kafamı iki yana sallaıyordum,gitsin uzaklaşsın benden.Ama gitmiyordu hep oradaydı,orada olacaktı.Ama onu yenmem gerekiyordu.Canımı yakacaktı,ruhumun boşluğunda olan o yaralara bile bakmayacaktı.Bu oda da,ruhumun boşluğunda beni bile bile ölüme terk edecekti.Peki bunun için mutlu muydum?Artık herşeye son verilecekti,kimse üzülmeyecek,kimse ağlamayacaktı.Selim hayatında ki olan tek varlığına kavuşacaktı.Ben hayatımın en önemli erkeği ile hayatımıza son verecektim.
Bebeğim,hissetiğim oğlum,kalbimde babasından daha fazla yeri olan kişiyle kendimi ölüme terk etmiştim.Kapalı gözlerimden akan soğuk damla sol yanağımdan nehir gibi süzülürken,acılan ağır kapıya baktım.

"Kimsin?"dedim nefes nefese.

"Hakkı bey Nefesi babasını gönderdim dedi."Bu kadar çabuk mu?Adam kulağıma telefon tutuşturdu.

"Anne?"dediğin an sesim titredi,nefesim kesildi."Babama gidiyorum."dedi büyük mutlulukla.

"Baban nerde bitanem?"dedim ağlayarak.

"Biraz önümde duruyor,sen neden gelmedin?"Ağzım açmak isterken ses aniden gitti.

"Ver şunu artık."Adam kulağımdan telefonu alıb odadan çıkmıştı.

Selim

Gece koyu siyahlığını giyinip beni kasvetiyle boğarken,nefesim hırçın yumruklarımı sıkıyordu.Sıralı kelimeler boğazımda yuttuğum kırıklarla hiçliğin kıysında cebelleşirken,çene kemiklerim kasılıyordu.Hırs insanları karakterinden çıkarır bambaşka biri yapıyordu.Öfke,kendine olan has duygu,içinde yaşadığın intikam duygusunun tek adıydı.Bazen nefret ve öfkeyle baktığımız gözler olur.Rengi mavi de olur,siyah da.Ne olursa olsun o kişi benim gözümde ölümün kıysındaydı.Ben onun iğrenç nefesinin hırsızı olmuş ve çok can almıştım.
Kafes içinde sararmış kağıt gibiydim ben.İlk satırlarında hep ben olan,ama siyah kalemle değil,kanla  karalanan satırlarda.Ruhu acımasız,hırsı başka bendenlere aç,dik bakışlı,bencil,kibirli,kalp kıran ve en önemlisi sevgiye muhtaç ben vardım kanla karalanan satırlarda.

"Onu hakedecek kadar ne yaptın evlat?"Kimi kast ettiğini analamadan sarhoşluğun etkisiyle sendelemiştim."Sarhoşsun bide."

"Baba."Dönen başımı minik sese çevirdim.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin