Arkadaşlar merhaba! Eskiden belirtiğim gibi Şebnem'in de acı dolu geçmişi var Selimin de.Farklı hikayeleri var onları birleştiren tek şey acıları...İkiside vir birine derman olucak zamanında.
Keyifli okumalar yorumları bekliyorum.Anlamsız bakışlarla gözlerime bakıyordu.Niye bu kadar şaşırdı?Ne yani beni nasıl biri olarak görüyordu.Üzerimden kalkınca yorganı boğazıma kadar çektim.Zaten görmediği yer kalamamıştı ama yinede utanıyordum.
"Ne dediyinin farkında mısın sen ?" Kaşlarım çatılırken alayla gülümsedi.
"Niye gülüyorsun?"
"Buna inancağımı mı sandın küçük kız."Başımı iki yana salladım.
"Yalan söylediğimi mi düşünüyorsun?" Kendini yatağa attı.Dirseğinden destek alıp elini başının altına koyup bana döndü.
"Aptalsın! Aptal.!Tabikide inanmadım sana ve bir daha bana yalan söyleme." Suçsuzken suçlu durumuna düşmüştüm.
"Yalan söylemiyorum!İnanmıyorsan inanma." Yüzü ciddileşti bisefer daha sert bir ifadeyle konuştu.
"Gerçekten öyle misin? Yatakta doğruldu. "Bunu niye şimdi söylüyorsun gerizekalı."
"Fırsat vermedinki?Hem bakire olmak suçmu?"
"Evet suç bakire olmak senin gibilere suç." Son kelimesinde bağırmasıyla yerimde sıçradım.
"Bağırma bana lütfen."
"Ne zaman söylemeyi düşünüyordun içine girdiğimde mi."
"Söyleyemedim korktum işte." Yorganı kafama çektim.Sanki suç işlemişim.
"Şimdilik uyu yarın uyuşturucunun hesabını vericeksin.Yarın senin için çok kötü geçecek.Yorganın altında gözlerim kocaman açılmıştı.Yataktan kalktığını fark ettim yorganın ucundan baktığım da banyoya gitmişti hızla yerdeki tişörtü alıp üzerime geçirdim.Kapıya baktım çıksam kızardı en iyisi burda uyumak.Ama nasıl bu kesin öldürür beni.Uyuşturucuyu ne yapacağım?Allahım nereye düştüm ben böyle.10 dakika sonra geldi.Duşdaymış boynuna havluyu atmıştı sırtından inen su damlalarının aşağı kaydığını izliyordum.Güzel vücudu vardı.Çok yakışıklıydı niye yalnız ki ? Sevgilisi falanda mı yok?Havluyu boynuna alıp saçlarını kurutmaya başlayıp yatağa doğru geldi.Telefonun alıp bir şeyler yaptı.Sonra telefonu koltuğa fırlattı,resmen fıtlattı.Ardından bana bakarak "sakar!" dedi.Ne yaptım ki ben şimdi? Yorganı kafamdan çekip tek gözümü yavaşça açtım.Yatağa yatıp başını yastığın altına koydu.Değişik piskopat hayvan.
"Kımıldama uyuyorum." Başımı iki yana sallayıp gözlerimi kapattım.
~~~~
Pencerden içeriye doğru hafif bir rüzgar siyah perdeyi yatağa doğru havlandırdı.Yatakta doğrulup saçlarımı karıştırdım.Soğuk rüzgar odaya dolarken aynı zamanda üşümeme sebep oluyordu.Üşümek?Dün gece aynı şeyi yaşamıştım.Ateşim kalkdığı için titriyordum.Şebnem 17 yaşında.
"Şebnem niye titriyorsun?" Metenin sesi kulaklarımda çınlıyordu.Yine olmuştu.
"Bi-bilimiyorum Mete yardım et çok üşüyorum." Kendi battaniyesinide benim üzerime örttü.Ama işe yarmıyordu.Gelen ayak sesleriyle ikimizde o yöne baktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
Teen Fiction'Çıkmaz' yazdığı halde. Israrla girdiğin sokağın adıdır AŞK.. Hikayede +18 ünsürlere yer verilecektir.