Bölüm 29 Rüzgar

8K 245 61
                                    

Bölüm Selim'in ağzından olmasada.Selimin söyledikleri var.Ben yazarken duygulandım.Bölüm için kaç tane şarkı dinledim bilmiyorum.Neden biliyorum ama gerçekten Selim'i yazmak zor.
Fikirlerini,düşüncelerini,acılarını yazmak zor.Ama bu bölüm inşallah başara bilmişim.O duyguyu size vermeyi denedim.Evet Selim'in acı dolu geçmişi o duyguları size yaşatmak istedim.Belki olmadı belki oldu bilmiyorum.O siz tatlı okuyucularıma kalmış.Uzun bir bölüm oldu..Yorumları bekliyorum...

Bölümü medyadakı şarkıyla okuyun.Keyifli okumlar...

Barış Akarsu -Rüzgar
~~~

"Defalarca kalem darbesi yiyip,sonradan silnimeye çalışan,kağıdı andırıyor geçmişim.Her korkuya,her kötülüğe,her acıya göğüs gelmek bir yerden insan öldürebilecek konuma geliyor.
Küçük bir çocuk düşün.Daha 10 yaşında küçük bir erkek çocuğu.
O yetimhanede büyümüş,ve çok erken olgunlaşmış bir erkek.Her gece başını yorganın altına saklayan,sabaha kadar annesi için,hıçkırarak ağlayan biri.Karşısında ki,yatakta uyuyan kız kardeşi onu böyle görmesin diye hep yorganın altına saklanan biri."
Yatağın tam ortasına oturmuş onu dinliyordum.Başını aşağı dikmiş dizlerini hafif yukarı çekmiş,titreyen ses tonuyla konuşuyordu.Nedensiz olarak gözlerim kendiliğinde doluyordu.

"3 yaşında kız kardeşi için güçlü görünen biri.Belkide en mutlu günümüz o yetimhanede geçmişti.Sonradan zengin bir aile,neden bilmiyorum ama bize sahip çıkmıştı.O gün ki mutluluğumuzu düşün,nasıl huzurlu olduğumuzu düşün."
Gözlerimi kapattıp derin nefes aldım.Gülmseyip bana baktı.Acıyla yanıp kavrulan gözleriyle bana baktı.

"O huzurlu günün akşamı şiddet gördüğünü düşün.Karanlık odaya girip belinden kemeri çıkarıp defalarca vuran adamı düşün."Bakışlarımı gözlerinden çekip beyaz çarşafa baktım. "Bana bak küçük kız."Sesiyle irikleyib ela gözlerine baktım.Acı,öfke,nefret,kin gizliydi gözlerinde.

"O ilk günü unutamayorum.Beni yataktan fırlattıp defalarca vurdu.Her baba değişimde,anne değişimde vurdu.Elif bir köşede ağlıyordu 3 yaşında daha zar zor konuşuyordu.Ona vurmasın diye her gece beni dövdü."Yanına oturup elini tuttum.Gözlerimden akan yaşlar umrumda bile değildi.

"Canının ne kadar acıdığını biliyorum.Ateş gibi yanıyor,sonra tam iyleşmeye yakınken tekrar vuruyor ve tekrar acıyor." Bana bakıp acıyla gülümsedi.

"Bunları neden yaptığını sonradan öğrendim.Annem yüzünden yapıyorumuş bilmiyordum nedenini ama ona öfkeliymiş.Acısını benden,kardeşimden çıkarıyordu.Hayatım böyle devam ederek büyüdüm.Elif'i gizlice başka bir yere götürdüm.Öğrenemediler nerde olduğunu.
"Peki nereye götürdün?"

"Ali'lere bıraktım.Yerini öğrenmek istediler ama ben söylemedim.O yüzden bana bunu yaptı."Elini karnındakı bıçak izine götürdüğünde elimle ağzımı kapattım.
"Önce bıçakladı,sonrada yaktı.2 hafta ayağa kalkamadım.Ama bir yandan mutluydum Elif'i bulamamıştı.Ama artık bana vuramıyordu.Vurmasa bile yine acı veriyordu.Kim düşmanıysa onları benim öldürmemi isterdi.Belkide elimde binlerce insanın kanı var.Her gece rüyalarıma giriyorlardı.Her gecem kabustu.
Ama zamanla bütün duygularım yıprandı.Bir daha anne diye ağlamadım,ağlayamadım.Onun karşısında güçsüz durmamak için canım yanmıyormuş gibi davrandım.Beni yanına alıp şirkete çalıştırdı,beni kendisi gibi yapmak istiyordu."Korkuyordum dehşet içinde ona bakarkan,o sadece yere bakıyordu.
"Yaptığı bütün iğrenç şeyleri bana izletti.İşkence verdi,öldürdü!"

"Tamam artık anlatma!" Başını iki yana salladı.
"Gözümün önünde çaresiz kızlara defalarca tecavüz ettirip öldürdü..Hissizdim hiç bir şey hisetmiyordum." Elimi ağzına götürüp susmasını istedim.

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin