Çok uzun bölüm oldu.Keyifli okumlar.Yorumları bekliyorum
Selim
Karanlığa alışan tek şey bedenimdi.Ruhum çok az olsa da beyazı isterdi,çünkü karanlık beni hep ürkütürdü.Ama belkide karanlık benim en iyi arkadaşımdı,her gece ışığı ararken karanlık hapsederdi bedenimi.Kendine çeker benim orda kaybolmamı isterdi.Sığınacak kimsen olmadığım da karanlığa sığınırdım.Hayatımda her gün bir olay geçerken yarının bilinmezliğinde
kayboluyordum ben.Geleceğim karanlık dipsiz bir kuyudan ibaretti,geçmiş ise her seferinde sert rüzgarını yüzüme vuran fırtınamdı ve hâlâ vuruyorudu,ne kadar aydınlığın yanında olsam da bu böyleydi.
Bazen düşünüyorum önünde iki seçenek var karanlık ve aydınlık hangisini seçersin diye.Herkes düşünmeden aydınlığı seçer.Çünkü orası güvenlidir,huzurludur,ve en önemlisi orası hep güneşdir.
O zaman önüne çıkan her kötülüğe engel olarak tüm duvarları yıkarsın çünkü aydınlık sana güç veriyordur.Ya aydınlıktan gelen o yoğun ışık gözlerimizi ele geçirir,ve görmemizi zorlaşdırırsa?İşte o yolda devam eder miyiz,yoksa yine karanlığı seçim onun zifri gecesinde ölümü mü bekleriz?Cevap bulamayan sorular.Cevaplar ve sorular karşısında karşı karşıyaydım.
2011 Kasım
Yüzüme düşen yağmur damları yüzümü yalayıp geçtikçe köşedeki kaldırıma oturup elimde tuttuğum kapağı siyah ve gece mavisi üzerin de yarasa olan kitaba bakıyordum.Sayfalamaya cesaretim yoktu sanki,ama okuyacaktım, "okumam lazım"diyerek ilk sayfayı açarak derin nefes aldım.Her kelimelerin altında çizgiler atılmıştı.Tıpkı benim yaptığım gibi tüm sayfaları karıştırdım hepsinde kırmızı çizgiler vardı.Sayfanın üst kısmında yazılan yazıya takıldı gözlerim.Gözlerimi kısıp ne yazıldığını okumak için çabalıyordum.Biraz daha yana kayıp tam sokak lambasının altına oturdum.Üst kısımda parmağımı yavaş narin haraketle kelimlerin altında gezdirmeye başladım.
"Kırmızı kalemle altına çizgi atılan kelimeler korkmayın ben sizin varlığınza son veren değilim.Bazıları öyle yaparak varlığınıza son veriyor ve sizi okumadan geçiyor.Orda ne yazıldığına bile bakmıyorlar.Ama bilmiyorlar ki kitapdaki her kelime bir umuttur kimsesizlerin umududur."
Gülümseyip burnumu çekmiştim.Altına çizgiler atılan kelimeleri okumaya başladım.Mutluluk
Merhamet
Şefkat
Güç
Ve aşk!
Daha kalın çizgiler atılan kelimelerdi.Derin nefes alıp kitapın içinde kırmızı kalemi aldım.Sanki elime hiç kalem almamış gibi her zerresini inceledim. Parmaklarını tuttuğu yerde işaret parmağımla gezmeye başladım ardından kendime gülerek kafamı iki yana salladım.Çizdiği kelimelerin altında boş alan bulub cümlelerin arasına yazmaya çalıştım.
"Zor."ilk kelimem buydu."Ben senin gibi,iki cümleyle istediklerimi yazamıyorum taşıyor sonra..Mutluluk hiç bir zaman tam olmadı ki koca gözlü kız.Ama mutsuzluk o tam haliyle bizimle,yani bizimle derken bizim gibi olanlar için hep bizimle.Haksızlık değil mi?Masumlar mutlu olmaz ki,olamazlar da.Nedenini sorarsan eğer,o masumların üzerlerinde hep bir gölge vardır geçip gitmeyen bir gölge."Sayfayı çevirip yine yazmaya başladım."Merhamet hak edene verilir,ve bu lanet dünya da henüz merhametili olan çıkmadı."Diğer kelimeye geçip "şefkat"diye mırıldandım."Üzgünüm buna cevap yazamam koca gözlü küçük kız çünkü şefkat ne bilmiyorum.Hiç tatmadım o duyguyu."Bakışlarımı gökyüzüne çevirip siyah bulutların arkasından boy gösteren ay'a baktım.Bir çıkıyor bir batıyordu.Tekrar kitaba bakıp cebimden sigara çıkarıp iki dudağımın arasında dengeleyib yaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
Teen Fiction'Çıkmaz' yazdığı halde. Israrla girdiğin sokağın adıdır AŞK.. Hikayede +18 ünsürlere yer verilecektir.