Acımak?Bana acıyordu.Geçmişimi öğrenmesi bile umrumda değildi bana acıyarak zaten bana en büyük cezayı vermişti.Gözümden akan yaşa engel olup elimin tersiyle sildim."Senin hiç bir şey bildiğin yok tamam mı?Rahat bırak beni artık.Benim geçmişim benim hayatım beni ilgilendirir seni değil." Yanından geçerken kolumdan tutup beni koltuğa fırlattı.
"Bana sesini yükseltme." Ayağa kalkıp bağırarak söyledim.
"Sende bana bağırma anladın mı?Çekil önümden gideceğim burdan." Kolumdan tutuğunda acıyla inledim."Ah!Bırak kolumu allahın belası."Daha çok sıktığında diğer elimle koluna vuruyordum." Sende benim gibisin.Terk edilmişsin o yüzden böylesin hiç sevilmemişsin sen piskopat." Kolumu bıraktığın boğazımdan tutarak duvara yapıştırdı.
"Sen bi bok bildiğin yok tamam mı?Benimle ilgili nasıl böyle konuşursun sen?" Eli boğazımdayken zor yutkundum.
"Yalan mı benimle ilgileniceğine aynada kendine bak bir ruhun hasta.Hastasın sen." Boynumu daha çok sıktığında başımı duvara yasladım.
"Kes sesini."
"Söylediklerim canın mı acıtdı Selim?" Gözlerine bakamıyordum öfkeliydi hızlı nefesi yüzüme çarpıyordu.
"Kes sesini dedim sana." Havaya kalkan sağ elini gördüğümde başımı yana çevirip yüzümü buruşturdum.
"Vurma!" Sağ elini yumruk yapıp duvara vurmuştu.Bana vurmak istediği elini duvara vurmuştu.Boğazımdaki elini çekip yanımdan geçtiğinde kızaran elinden tuttum.Niye tuttum onuda bilmiyorum.
"Dur gitme!" Nefesini dışarı verip bana dön."
"Çekil git başımdan." Hala elini tutuyordum.
"Selim! Gitme eline bakalım çok kötü görünüyor." Elimi ittiğinde bir adım geriye gittim.
"Çek elini dedim sana defol git başımdan."
"Gitmiyorum!Eline buz koyalım şişer sonra." Beni dinlemeden odadan çıkmıştı.Peşinden koştum.Bırak gitsin işte.Arabaya bindiğinde hızla koşup ondan önce oturdum.
"İn arabadan delirdin mi defol git içeri."
"İnmiyorum!" Arabaya binip kapıyı çok sert kapattı.Bakışlarını bana çevirdi.
"Ne istiyorsun ha siktir git eve.Bak şuan çok sinirliyim."
"Umrumda bile değil.Sinirliysen git kafanı duvara vur." Arabayı çalıştırdı.
"İyi sen bilirsin." Arabayı çalıştırdığında koktuğa yapıştım ellerimi.
"Özür dilerim! Lütfen yavaş kullanır mısın?"
"Ne dedin?"
"Özür dilerim."
"Ne?" Daha yüksekten konuştum.
"Özür dilerim tamamı özür dilerim öyle demek istemedim.Korkuyorum yavaşla lütfen." Arabayı durdurduğunu gözlerimi kapatım nefesimi dışarı bıraktım.
"Bir daha bana benim hakkımda bir şey deme anladın mı?Senin bir bok bildiğin yok.
"Özür dilerim." Göz yaşlarım benden izinsiz avuçlarıma dökülmüştü.Direksiyonu sımsıkı tutan morarmış elini tuttuğumda bakışlarını camdan ayırıp şaşkınlıkla bana baktı.Elini avucumun içine koyup işaret parmağımla üzerinde gezindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
Teen Fiction'Çıkmaz' yazdığı halde. Israrla girdiğin sokağın adıdır AŞK.. Hikayede +18 ünsürlere yer verilecektir.