Merhaba,
Heyecanlamamızın vakti zamanına az kaldı!
Bu bölümü yine telefondan yüklediğim için ithaf edemiyorum. Bilgisayara geçince düzelteceğim. Canım Köstebek'im, Ezgi bu bölüm sana. Her zaman bitmeyen enerjinle beni aydınlattıyorsun. İyi ki varsın! Seni kocaman seviyorum.
Görsel kısmında bulunan Berrak bölümde bu kıyafetlerini giydi.
Keyifli okumalar...
****
Haziran ayının tatlı ve sıcak güneşi güç veren ışıklarıyla beni selamlıyordu. Bugünün mutlu bir gün olmasını istiyordum tüm kalbimle.
Telefonuma gelen mesaj sesi yataktan kalkmamı belirtiyordu.
"Günaydın, prenses. Bir an önce yataktan kalk ve hazırlan. Yarım saat içinde evden çıkacağım yaklaşık bir saat sonra oradayım. Bekletme."
"Günaydın, yakışıklı dev. Seni dikkate alıyorum ve yataktan kalkıyorum. Görüşürüz."
"Aferin, prenses. Böyle akıllı ol."
"Prenses seni öpüyor."
"Ben de onu."
Cengiz'in bitmek bilmeyen neşesini seviyordum. Ne zaman mutsuz olsam güneş gibi doğuyordu mutsuzluğuma.
Benim için her zaman yol gösterici bir dost olmuştu. Gördüklerini, benim duymak istemediğim doğruları söyleyerek gözümü açıyordu. İyi ki vardı.
Bugün hava bulunduğu ayı hatırlatacak şekilde sıcaktı. Siyah büstiyerimi ve İspanyol Paça kotumu giyebilirdim.
Cengiz dakik bir adamdı. Hemen hazırlanıp, kahvaltımı yapmalıydım.
Aşağıya indiğimde mutfakta kimse yoktu. Anlaşılan verandada kahvaltı yapıyorlardı.
Sesime neşemi ve bugüne duyduğum umudumu katarak şakıdım.
"Günaydın!"
"Günaydın, kalp ışığım."
Annemi ve babamı kocaman öptükten sonra masadaki yerimi aldım.
"Bugün ne yapıyorsun, kızım?"
Soru annemdendi. Fırsattan istifade yanına uğruyacağımı söyleyebilirdim. Tabağıma kahvaltılıklardan alırken annemi yanıtladım.
"Birazdan okula gitmek için Cengiz beni almaya gelecek. Sonra da biliyorsunuz bugün Selin'de kalıyorum. Bu arada anne ona geçerken sana uğrayacağım tatlı bir şeyler almak için."
"Uğra tabi. İstediğin bir tatlı varsa söyle yapayım."
Hımm. Tüm tatlıları severdim ama...
"Çikolata pınarı ve şekerpareye hayır demem."
"Oldu bil. Başka bir şey?"
"Mesela?"
"Tuzlu bir şey yapabilirim mesela."
"O zaman çiğ börek olsun. Bir de senin özel limonatan olursa süper olur. Bugün yapabilir misin?"
"Tabi ki yaparım, güzelim."
Babam şakayla karışık kıskanmış sesiyle konuşmaya başladı.
"Birileri bayram edecek herhalde."
"Hem de ne bayram, baba."
"Sana da getiririm, hayatım. Ben seni hiç unutur muyum?"
"Unutmazsın tabi sevgilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA ESARET
Romance"Kolay mı sanıyorsun? Denedim hem de defalarca ama daha fazla yara aldım. Bunun adı zaten artık aşk değil!" "Ne o zaman? Madem aşk değil ne?" Gürlüyordu sanki derin bir nefes alıp, sorusunu yanıtladım. "Bunun adı aşka esaret..." Yıllar önce hızla ça...