Merhabalar! Sizlere günaydınlar, bana iyi geceler <3
Şimdi! Benim sizlere güzel bir haberim var açıkçası ben bu durumdan çok mutluyum. Merve (-Mrve-) ile çok tatlı bir röportaj yaptık. Cumartesi günü yani bugün gün içerisinde yayınlanacak! Benim ilk röportajım! Beni yalnız bırakmazsanız çok mutlu olurum <3 Ve hemen nereden bulabileceğinizi belirtiyorum. Bölümü zaten Merve'ye ithaf ettiğim için profiline girerek; 'Kitap Kokan Kadınlar' adlı başlık altından röportaja ulaşabilirsiniz. Sizleri bekliyorum <3 Bence kütüphanenizde bu etkinliği tutmalısınız çünkü çok güzel röportajlar gelmeye devam edecek! Ve Merviş'im böyle güzel bir organizasyonda bana da yer verdiğin için çok çok teşekkür ederim, seviliyorsun <3
Görsel kısmında görmüş olduğunuz güzel mi güzel afiş çalışması Emoş'um tarafından yapılmıştır. Ben çok sevdim! Ellerine, emeğine sağlık bebeğim. Çok çok teşekkür ederim ve kocaman öperim :* <3
Keyifli okumalar dilerim :* <3
****
Selin'in kulağımı tırmalayan sesiyle uykumun ağırlığından uzaklaşmıştım. Kalbim kulaklarımda atmaya, ellerim heyecandan soğumaya başlamıştı. İçimden çok kötü bir şey olmamasını diledim. Bugün kızlar beraber kalacaktı başlarına bir şey gelmemiş olmasını diledim.
"Selin! Bir şey mi oldu? Beni... Korkutuyorsunuz." Sedef'in arkadan gelen sevinç dolu çığlıklarını duyunca içim birden ferahlamıştı.
"Sakin ol minnoşum! Sen buraya gel yeter, kötü bir şey yok. Hadi gel, bekliyoruz." Sözlerini tamamladıktan sonra öpücük sesleriyle bana veda etmişti.
Yataktan çabucak kalkıp saçlarımı düzeltip üzerime kahverengi uzun montumu geçirdim. Çantamı da aldıktan sonra henüz uyumamış olan anne ve babamın yanına salona indim.
"Baba, Selin aradı da beni çağırıyorlar. Gidebilirim değil mi?" Gözleriyle beni şöyle bir süzdü... Bu bakışlar gönlünün pek razı gelmediği ama yine de beni kıramayacağını belirten bakışlardı.
"Bu saatte gittiğine göre orada kalacaksın değil mi?" Onu onaylayarak başımı salladım. "Tamam kalp ışığım gidebilirsin. Gidince de bana haber ver."
Babamı öpüp salondan çıktığımda annem de peşime takılmıştı. "Bir şey olmamış değil mi?" Ayakkabılarımı giydikten sonra anneme döndüm.
"Yok gayet neşeliydiler. Sabah da oradan şirkete geçerim." Annem yanaklarımdan öptükten sonra beni uğurlamıştı.
Arabaya geçtikten sonra Pars'a, Selin'e geçtiğimi belirten bir mesaj yolladım...
Gece olmasının verdiği rahatlıkta sahilden hızlıca gidebiliyordum. Keşke yollar hep böyle sakin olabilseydi...
Evlerinin sokağına girdiğimde arabayı boş bir yere park ettim. Kalbim öğreneceklerim yüzünden gümbür gümbürdü, sebepsizce ürperdim...
Apartmanın bahçesinden dolanıp; bahçe kapısından direk salona girdim. Kapıdan girdiğim an Selin yüzüme küçük bir şey fırlattı... Selin kesinlikle deliydi!
"Selin! Bu ne Allah aşkına?!" İkisi beraber kıkırdıyorlardı. Selin koltuktan kalkarak yanıma geldi ve kollarını belime doladı.
Elimde tuttuğum beyaz çubuğu ters çevirdi... Bu gebelik testiydi ve pozitifti! Şaşkınlıkla, içimde gittikçe kabarmakta olan bir sevinçle gözlerim onun gözlerini buldu. Her zaman şeytani parıltıları barındıran gözleri saf duygularla doluydu ve yaşlarını dökmeye hazırdı. Annelik duygusunu küçücükte olsa hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA ESARET
Romance"Kolay mı sanıyorsun? Denedim hem de defalarca ama daha fazla yara aldım. Bunun adı zaten artık aşk değil!" "Ne o zaman? Madem aşk değil ne?" Gürlüyordu sanki derin bir nefes alıp, sorusunu yanıtladım. "Bunun adı aşka esaret..." Yıllar önce hızla ça...