Merhabalar! Mutlu ve huzurlu hafta sonları dilerim <3
Bu bölümü güzel yorumuyla beni çok mutlu eden (sudeexxx)'e ithaf ediyorum. Desteğin için de çok teşekkür ederim! Hoş geldin! Kucak dolusu sevgiler, kocaman öpücükler :* <3
Görsel kısmında Berrak ve Pars bulunuyor <3
Keyifli okumalar dilerim :* Sevgiler!
****
Kolları arasında dönerek bacaklarımı geniş gövdesine doladım. Pars'ın toprak kokulu gözleri merakla kıpırdanmıştı. Sorusunun cevabını her ne kadar tahmin ediyor olsa da sanırım benden gelecek olan cevabı yine de merak ediyordu...
"Gideceğim Pars... Biliyorsun sizin şirkette ne amacıyla çalıştığımı, hem babamın ve benim ortak bir hayali bu. Babamın rüyası bile diyebiliriz, yıllardır benimle çalışabilmek için can atıyor. Sonra da şirketi bana emanet edip emekliye ayrılmayı düşünüyor tabi." Koca elini yüzümde gezdirip, yanağımda durakladı. Eline küçük bir öpücük kondurdum.
"Şirkette senin varlığına fazlasıyla alıştım, sana yakın olmaya da ama elbette hayallerini gerçekleştirmeni isterim."
"Yani..." Bu sefer meraklı bakışlara sahip olan bendim.
"Yani güzelim senin aklında dolanan tilkiler boşuna konuşmasın kızmadım. Hem kızmam için bir sebep yok." Sözleri üzerine kıkırdadım. Kafamda dolanan tilkilere kızmasına bir yandan da sevindim çünkü hala ısrarla susmuyorlardı.
Dudaklarına doğru yaklaşarak uzun bir öpücük kondurdum. Tam dudaklarımı ondan ayıracağım sırada beni ensemden tutup çekerek dudaklarımı tutkuyla kavradı. Gevşekçe gövdesine dolanan bacaklarım istemsizce ona daha sıkı tutundu.
Aceleci dudakları ruhuma dokundu, bedenimi ateşe attı. Ensemdeki elleri sırtıma doğru yavaşça kaymaya başladı ve tenlerimiz buluştu. Onun sıcak elleri; benim heyecandan buz tutmuş tenimi ısıttı. Sütyenimin sınırlarında parmakları bedenimi ürperterek gezindi. Dişleri dudaklarımda hızla gezindi... Odak noktam şaştı...
Ellerini sırtımdan çekerek bacaklarımı kavradı ve hızla koltuktan kalktı. Hala kucağındaki varlığımı sürdürüyordum. Bir kez daha nefes almak adına dudaklarımız ayrıldı ve ben kafamı omzuna gömdüm. "Küçük hanım sahneye çıktı." Erkeksi, gür kahkahası kulaklarımı çınlattı.
"Küçük hanımı sevdiğini düşünüyordum." Elleri yaramazca bacaklarımda gezindi ve merdivenleri tırmandı.
"Seviyorum... Ama dişi kediyi daha bir fazla seviyorum." Ayağıyla kapıyı iterek açtı, koca adımlarıyla yatağa yaklaştı ve beni büyük bir özenle yatağa yatırdı. Kendisi de çok geçmeden üstümdeki yerini aldı. Kalbim son yirmi dakikadır yaptığı gibi yine hızla gümbürdedi.
Elleri kalbimi yavaşça okşadı sonra bir eli tişörtümü özenle üzerimden çıkardı. Gözleri parladı ve dilini dudaklarında gezdirdi.
Sol göğsüme uzun, çok uzun sayılabilecek bir öpücük kondurdu. Sakallı yüzünü tenimde arsızca gezdirdi. "Kalbinin benim için böyle hızla çarptığını bilmek... Farklı hissettiriyor Berrak." Göğüs oluğumdan yukarıya çıkan dudakları aşkla dudaklarımı kavradı.
Dudakları son bir kez daha dudaklarıma sarıldı. "Uyuyalım artık güzelim..." Üzerime tişörtümü geçireceğim sırada Pars kendi tişörtünü büyük bir özenle giydirdi. "Taytınla mı uyumak istersin yoksa çıkarayım mı küçük hanım?" Bana yönelttiği bakışlarında fazlaca yaramaz pırıltılar vardı. Çok fazla... Bu sefer ben de yaramaz olmak istedim. Dünkü ruh halimle şu anki ruh halim arasındaki farka da gülmek istedim. Ruh halim onun aşkıyla fazlaca değişkenlik gösteriyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA ESARET
Romance"Kolay mı sanıyorsun? Denedim hem de defalarca ama daha fazla yara aldım. Bunun adı zaten artık aşk değil!" "Ne o zaman? Madem aşk değil ne?" Gürlüyordu sanki derin bir nefes alıp, sorusunu yanıtladım. "Bunun adı aşka esaret..." Yıllar önce hızla ça...