Episode 8

10.6K 656 92
                                    

Sadece onun bu sözlerini bütün samimiyeti ile söylemiş olmasını bütün kalbimle diliyordum çünkü böyle bir durumda yalnız kalmak dayanılanacak birşey değildi ve benim ona ihtiyacım vardı.

Ona gerçek anlamda ihtiyacım vardı.

Derin bir nefes alırken yatakta Zayn'e doğru döndüm.

Annemi aramış ve Zayn ile birkaç gün kalacağımı söylemiştim. O buna sevinmişti ama hamile olmasam buna asla izin vermezdi. Bana sert tepki vermemesinin tek sebebi onunda bebeğimin yanında babası ile büyümesini istediği içindi. Yoksa şuan Zayn ile aynı odada yatıyor olamazdık.

Aslında bugün çok fazla dialog kuramamıştık ama yinede onun eskisi kadar karamsar ve duygusuz halde görmediğim için mutluydum.

En azından bana umut vermişti ve benim bu umudu asla kaybetmeye niyetim yoktu.

Zayn'in ince parmaklarının belimi sardığını ve beni yavaşça kendine çektiğini hissettim.

Başımı onun göğsüne yaslayıp gözlerimi yumduğum sırada alnıma ufak bir öpücük bıraktı ve bu beni hafifçe gülümsetti.

"Avery." diye bana seslenişini duyduğumda gözlerimi açıp ona baktım. Gözleri çözemediğim duygularla bana bakarken "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu. "Yani karnında onun olduğunu bildiğinden beri."

Elimi yüzüme yerleştirdiğimde tebessüm etti. Ela gözlerine odaklanmışken konuştum. Merak etmesi hoşuma gitmişti. Bana göre bu da bir adımdı.

"İtiraf ediyorum en başta biraz korkunçtu. Karnımda başka bir can taşıdığımı bilmek biraz ürkütücü ama tahmin edemeyeceğin kadar güzel Zayn. Ona bağlanmış oluyorsun ve onu hissediyorsun. Aslında ben şuan onun hareketlerini pek hissedemiyorum ama onun varlığını bilmek bile beni mükemmel hissettiriyor. Bu çok güzel bir duygu."

Elimle karnımı okşamaya başladığımda gülüşüme engel olamıyordum.

Gerçekten böyle hissediyordum ve şu an mutluydum. Kabul etmek gerekirdi ki şuan da ki mutluluğumun en büyük sebebi kollarında olduğum bu adamdı.

Biraz bekledikten sonra"Sence cinsiyeti ne olacak?" diye sordu Zayn.

Kısa bir süre düşündüm. Zayn'e benzeyen küçük bir oğlum olsun da isterdim, onun minik halinde küçük bir kızım da. Ama en önemlisi onun sağlıklı olmasıydı. Bu herşeyden daha mühimdi.

"Önemli olan tek şey onun sağlıklı olması değil mi?" diye sordum Zayn'e bakarken. "O iyi olsun bana yeter." Bu gerçekten çok doğruydu.

"Elbette." diye mırıldandı Zayn kısık seste. "O iyi olsun."

Zayn gözlerini benden kaçırmış, odanın bir köşesine kilitlemiş düşünceli hâlde dururken bir süre onu izledim.

Aslında onunla daha fazla konuşmak isterdim ama herşeye rağmen biraz korkuyordum ve çekingendim.

Bundan önce ki günlerde kalbimi o kadar çok yaralamıştı ki tekrar canımın yanmasından korkuyordum.

O böyle bir dengede iken de davranışlarının ne yönde olacağını kestiremiyordum.

En sevmediğim özelliği de buydu.

Çok çabuk tutum değiştirebiliyordu ve bu ister istemez beni ona karşı çekingen kılıyordu.

Kendim için gerekli olan oksijeni ciğerlerime doldururken "Onu çok seviyorum." diye bildirdim. Şuan da tek konumuz elbette miniğimdi ve onu düşünüyordum.

Zayn ellerini saçlarımda gezdirmeye başladığında yüzünü yüzüme yaklaştırdım.

"Onu en çokta senden bir parça olduğu için seviyorum Zaynie."Elalarına bakarken fısıldadım. "O sadece ikimize ait sevgilim, sadece ikimize."

Güldüğünde gözleri kısıldı ve bu onu sevimli bir havaya soktu.

Dudaklarının üstüne dudaklarımla birkaç saniye örttükten sonra geri çekildim.

Onu özlemiştim. Ondan uzak durmam gerekse bile ondan vaz geçmek o kadar zordu ki benim için. Ondan uzakta aldığım nefes bile yanlış gibi hissediyordum. Çok yanlıştı ama beni kendine o kadar bağlamıştı işte.

Gözlerime kilitlenmiş ve karanlıkta ışık gibi parlayan ela gözlerde ki dalgalarla mücadele ederken zaman durmuş gibiydi.

Sanki sadece gözlerimiz işlevini yapıyordu ve onun koyu renk elaları beni girdabına çekmek için çabalıyordu. Bakışları her zaman olduğu gibi yoğunken "Özür dilerim." diye fısıldadı. Sadece bunu dedi çünkü özrünün sebebi zaten belliydi.

Birşey demeden bekledim ama dudaklarım ona iyi şeyler söylemek istercesine bir gülümseme şeklinde kıvrıldı.

Sükunet kendi dilinde konuşuyordu.

Birkaç saniye sonra karnımda olan elimin üstünde, birde onun elini hissettiğimde yüzümde ki gülüş kocaman bir hâl aldı.

Elini karnımda yavaş hareketlerle gezdirirken gözleri tepkimi ölçmek ister gibi bendeydi.

Hâlâ çok sıcak kanlı değildi ama en azından öncekine karşın çabalıyordu.

Ve önemli olan da buydu.

Gayret göstermesi ileriyi en çok etkileyecek olan şeydi.

Elleri karnımdaydı, bebeğimizi hissetmek için.

***

Yazık Avery çok mutsuzdu gariban azıcık sevinsin dedim ama bundan sonra gaddar olabilirim. *kötü yazar gülüşü*

Birkaç gündür ilham sıkıntısı çektiğim için bölüm böyle oldu. Daha güzel yazmak isterdim ama bu kadar oldu affedin.

Azıcık acele de oldu ama ancak bu kadar gerçekten kusura bakmayın.

Oy ve yorumlar için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum! Beni çok mutlu ediyorsunuz!!

Sınır ; +70 oy +25 yorum desem? Geçer mi çok merak ettim de. 70 oy ya? Hadi bi güzellik yapında sınır geçsin.

Profilimde hemen hemen her konuda kitap bulabilirsiniz. Bir bakın derim!

Sizi seviyorum.♡

Little Malik  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin