Bölüm ithafları;
@selenaswarrior ♡
@lovatic_aysem ♡
@onesonella ♡
@stunninghorner ♡
@1DSimge ♡
@aycabldr ♡
@maylinindili123 ♡
@ElnurBatmaz ♡
@unutulmazz ♡
@naneliZayn ♡
@itsezylan ♡
@nutellamalik ♡
@FATMAZ1D ♡
@sellydice ♡
@gizemOD ♡
@kingofmalik ♡***
Telefon bir kaç defa çaldı ama onun sesi kulaklarıma bir türlü dolmadı.
Kendime itiraf edemesem bile onu öyle çok özlemiştim ki bir umutla onu görmeyi bekliyordum.
Telefonu tam kapatacağım sırada aniden onun erkeksi sesini duydum.
"Avery." diye soludu hemen. "Ne var, neden aradın?"
Umutlarım hava dolu büyük bir balon iken bir anda onun sayesinde patladı ve beynimde bu konuşmanın kötü olacağı ile ilgili bütün düşünceler teker teker doğrulanmış oldu.
"Ben." diye mırıldandım zorlukla. O böyle kaba bir başlangıç yaptığı için konuşmak zordu ve en çokta ne demeliydim bilmiyordum.
"Zayn, ben." Söylemem gereken kelimeler bir türlü dudaklarımdan çıkamadı.
Sakin olmak için derin bir nefes aldığım sırada Zayn'in "Evet, sen?" diye sorduğunu duydum.
Gözlerimi yumdum ve bekledim. Neden böyle yapıyordu ki? Neden bu kadar kabaydı? Canımı yakmak hoşuna gidiyordu belkide.
"Nasılsın?" diye sordum onu umursamamaya çalışırken.
Kızgın nefes sesi telefonun diğer ucundan duyuldu.
"Önce beni terk ediyorsun, sonrada nasıl olduğumu öğrenmek için arıyorsun? Bu ne sikim Avery?" Sinirle konuştuğunda bu aramanın yanlış bir eylem olduğunu tekrar anlamış oldum.
"Sadece seni merak ettim." diye mırıldandım mantıktan oldukça uzak şekilde.
"Etme." diye tersledi Zayn. "Ben seni veya bebeğini merak ediyor muyum? Sende beni etme."
Seçtiği kelimelerin uçları o kadar sivriydi ki kalbim milyonlarca kez olduğu gibi tekrar yaralandı.
"Pekala." diye mırıldandım göz yaşlarımı tutmaya çalışırken. Onun için daha fazla ağlamak istemiyordum ama yinede olmuyordu.
"Liam senin kötü olduğunu söylediği için durumunu merak etmiştim ama sen hâlâ aynısın." Elimle karnımı okşarken devam ettim. "Hâlâ hiç düşünmeden kalp kırıyorsun ve hâlâ kendi bebeğini istemeyecek kadar duygusuzsun Zayn. Biliyor musun daha fazla senin yanında kalmadığım için şanslıyım."
Konuştuktan sonra derin bir nefes aldım. Söylediğim kelimeler doğruydu ama kalbim bundan ne kadar memnundu bilinmez.
Zayn'in konuşmasını beklediğim sırada alay dolu gülüşü duyuldu. "Bende siz gittiğiniz için mutluyum." dedi öylece. "Bu şekilde çok daha rahat."
Herne kadar istemesem de gözlerimi yumduğum o saniyede onun acıttığı kalbimin bir damla göz yaşı yanaklarıma doğru süzüldü.
Göz yaşlarım şuan da güçsüzlük değildi.
Sadece acıyan kalbimden kopan bir parçaydı.
"Zayn." diye seslendim ona. "Sen piç herifin tekisin biliyorsun değil mi?."
Tekrar güldü. Bu sefer arada hırsı ve nefreti de yoğun tonda hissettim.
"Biliyorum." diye bildirdi dalga ile. "Sende çok inatçısın, biliyorsun değil mi? Hâlâ o bebeği istemen akıl alır gibi değil." Sesinden ve yanlış telaffuz ettiği kelimelerden sarhoş olduğunu biraz biraz kavrarken yutkundum. Onun bu sözlerine vermek istediğim bir cevap yoktu.
Bir süre sadece susarak bekledik.
Aslında söylenecek çok kelime vardı.
Söylemek istediğim çok ama çok kelime vardı ama o kadar cesur değildim.
Belki o öyleydi ama ben değildim.
Sesimi bulduğum bir zamanda "Senden nefret ediyorum." diye fısıldadım. Göz yaşlarım birer birer akarken ise tekrarladım. "Senden nefret ediyorum."
"Biliyorum." diye mırıldandı. "Fakat ben seni seviyorum Avery. Ama sadece seni, bebeğini değil."
Boğazıma yer edinen rahatsızlıkla daha fazla onunla konuşamayacağımı düşünüyordum.
Söylediği her kelime sivri ve kurduğu her cümle can yakan cinstendi.
Göz yaşlarım bile acımı içimden atmam için çözüm olmuyorken aldığım nefes bile beni fazlalık gibi hissettiriyordu.
Oysa karnımda sadece bir bebek vardı.
Minik bir can.
Zararsız, masum ve ikimize ait bir parça.
Ondan bu kadar nefret edeceğini asla ama asla tahmin etmemiştim.
Göz yaşlarım yanaklarımdan boynuma doğru ilerledi.
Dudaklarımı araladığım sırada "Sana ihtiyacı olacak." diye fısıldadım. "Bizim sevgimize muhtaç Zayn, küçücük bir beden ikimize de muhtaç. Yanımda olmalısın."
Bıkkınlıkla dışarı verdiği nefesi duydum. "Ona iyi bir baba olamam." dedi. "Onun bana ihtiyacı olacak ama ben onu istemiyorum güzelim. Bunu çok iyi biliyorsun. Onu istemiyorum."
"Biliyorum." diye fısıldadım kendi kendime. Biliyordum.
"Yarın, gel." dedi Zayn hattın diğer ucundan. "Yarın gel ve kalan eşyalarını da al Avery."
Gözlerimi yumup, göz yaşlarımı serbest bıraktığım o an, kalbimin asla birleşmeyeceği o an'dı.
Artık içimde kırık cam parçalarına benzeyen küçük parçacıklar vardı ve onlar nefes aldığım her saniye göğüs kafesime tek tek saplanıyordu.
*
Sınır ; +50 oy, +25 yorum.
Niye her bölüm dram yapıyorum bilmiyorum lan. Kıza acıdım ya her bölüm ağlıyor, birde hamile.
Zayn ne piçsin? Ben yazıyorum ama yani karakter icabı öyle.
Ve yorumlarınız bazen bir biri ile bağlantılı oluyor, benim için okumak çok keyifli teşekkür ederim!
Diğer kitaplarıma bakın lütfen. Little Malik dışında bir çok hikayem var!
Sizi seviyorum.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Malik
Fanfiction"Hislerimi yok etmek için çabaladığın her saniyede kollarımı bebeğime daha çok saracağım. Ondan nefret ediyor olabilirsin, ama bizi bir bütün olarak seveceksin."