Episode 30

4.2K 290 13
                                    

"Zayn." diye bağırdım merdivenlerden aşağı doğru  inerken. "Nerdesin?" Sinirle solurken onu koltuğa yayılmış bir şekilde telefonunu kurcalarken buldum.

"Zayn." diye tekrarladım karışısında dikilmeye başlarken. Bana bakmaya tenezzül etmeden "Ne oldu?" dediğindeyse daha çok sinirlenmiştim.

Elinde tuttuğu  telefonu  hızla çekip aldığımda bir anca kızgınlaşan ifadesiyle bana baktı.

"Defterim." diye tısladım dişlerimin arasından. "Defterimi okumuşsun."

"Ne olmuş yani?" Umursamazca sorduğunda bıkkın bir nefes verdim.

"Onu oğlum için yazdığımı söylemiştim."

"İçinde daha çok benden bahsediyordun ama." Kaşlarını çatmış şekilde bana bakarken kendimin haklı olduğunu biliyordum. O bana ait özel bir şeyi okumuştu. O defteri sadece oğlum için yazmışken onun benden gizli gizli olduğunu anlamıştım. Defteri bıraktığım şekle özellikle dikkat etmiştim.

"Okumaman gerekirdi. Orada yazanları ilk okuyan oğlum olacaktı."

"Benim okumam neyi değiştirir ki? Abartma Avery, sadece bir kaç sayfa yazı."

"Ama onlar benim düşüncelerim. Orada yazanlar sadece bana özeldi."

"Ama okudum ve artık tartışacak bir şey kalmadı?" Kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakarken kafamı iki yana salladım.

"Bir daha benim ve oğlum arasında olan şeylere daha fazla karışma."

"Bugünlerde çok fazla oğlunu düşündüğünün farkında mısın Avery? Oğlum için yazıyorum, oğlum için çiziyorum, oğlumu düşünüyorum. Bende burdayım değil mi?"

"Daha anne karnında olan küçük bir bebeği kıskandığını söyleme bana." Şaşkınca konuştum. Saçmalıyordu ve bu komikti.

"Bu kıskançlık değil." dediğini duydum. "Sadece beni artık unutmuş olman üstelik beni şimdiden unutmuş olman canımı sıkıyor."

"Yapma." Ona yaklaştım. "Oğlumun babası sensin."

Nefesini sesli ve öfkeli bir şekilde dışarı bıraktı. "Sadece oğlunun babası değilim."

"Evet değilsin, aynı zamanda aşık olduğum adamsın."

Bende kızgındım ama bu saatten sonra ikimizinde kızgın bir şekilde bir diğerimizi incitmesine izin vermeyecektim.

"Aşık olduğum adam." diye fısıldadı sözlerimi. "Bazen bunu unuttuğunu düşünüyorum."

'Ah' diye yakındım bu küçük çocuk hallerine gülerek. "Sanırım benim iki tane bebeğim var."

Ve gülüşüm yarıda kaldı.

İki tane bebek.

İkizler.

Bir süre nefes alamadığımı hissettim.

Kalbim aniden o bilindik sancıyla burkulmuştu.

Sessizce yutkundum.

Zayn elimi elleri arasına alırken "Avery." diye soludu. "Özür dilerim bir daha defterini okumayacağım." Konuyu dağıtmak isteyen cümleler kurduğunda gözlerimi yerden ayırmıyordum.

Little Malik  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin