"Bugün daha iyi misin?" diye sordu Zayn telefonun diğer ucundan.
Konuşmadan önce titrek bir nefes aldım.
"Daha iyi." dedim. "Öyle olmakta zorundayım."
Bir süre sustu ela gözlü adam. O da tıpkı benim gibi düşüncelerinde boğuluyor muydu merak ettim.
Kısa bir süre sonra "Avery." diye seslendi hattın diğer ucundan. "Sadece bebeğimiz için değil benim için de iyi ol."
Dudaklarım alayla hafifçe kıvrılırken "Bunu istiyor musun?" diye sordum. Sadece o kadar karışık bir dönemdeydik ki ne hissetmem gerektiği konusunda dahi ikilemdeydim.
"Herşeyden çok." dedi Zayn. "Herşeyden."
"Kalbim seni seviyor." dedim ona. "Aynı zamanda da senden nefret ediyor. Tek çarem sen değilsin biliyorum. İstersem çözümü başka bir kalpte de bulabilirim. Gerçekten bebeğim senden başkasına baba diyebilir, ve ben başkasının yanında uyuyabilirim Zayn. Ama kalbim yapamaz gibi geliyor, bu sana değil de bana ceza olur." Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Beni affet Avery. Sadece bu kadar. İnan bana ondan sonra seni yaralamayacağım. Doğuma aylar kaldı ve ikimizinde birbirine ihtiyacı var. Duygularımın değiştiğini bil, artık baba olmaya hazır hissediyorum. Bunu anlamam çok geç oldu biliyorum. Eğer en başında böyle olsaydı şu an bedenin olması gerektiği yerde, yanımda olurdu. Ama hâlâ tam olarak geç kalmış sayılmayız Avery. Biz anahtarı bulduk. Bundan sonra bana güven, elimi tuttuğuna pişman olmayacaksın güzelim."
"Kelimelerinin süslü yalanlar olma ihtimali beni ürkütüyor. Artık sadece unutmak istiyorum. Birde rahatça gülümseyebilmek. Aldığım her yara da gülüşlerimi de öldürdün sanki."
"Gelecek parlak, inan bana. Bunlar süslü yalanlar da değil Avery. Sadece pişmanlıkla yanan bir kalpten düşen cümleler. Herkes hata yapar. Bana bir şans daha ver sevgilim. Son bir şans. Bu bizi boşluğa düşmekten kurtaracak."
Birkaç saniye bomboş şekilde saklandı bulutlara.
Sustu, sustum.
Ona çok şans vermiştim.
Hemde çok fazla.
Daha fazlasını hak ediyor muydu bilmiyordum ama buna ikimizin de ihtiyacı vardı.
Ben onunla geçirmiştim yıllarımı ve sadece bu yıl beni bu kadar incitmişti.
O, bazen olması gereken değil de olmayı hırs haline getirdiği kişi olurdu.
Ama onu tanıyordum.
Onu çok iyi biliyordum..
Nefesim o'ydu benim.
Kalbimi kıran da o'ydu, parçalarını geri takabilecek olanda.
"Unutabilirim." diye fısıldadım elimle karnımı okşarken. "Bunu yapabilirim."
Bir süre sustum. Onun nefesini dinledim.
"Bir daha." diye mırıldandım sonra sessizce. "Sakın elimi bırakma Malik."
**
Avery affetsin, affetmesin. Herkes sıkıldı artık barışsınlar. Çok kısa. Geç geliyor. Hızlı bölüm yükle vs. gibi yorumlar yapacaksınız lütfen hiç yapmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Malik
Fanfiction"Hislerimi yok etmek için çabaladığın her saniyede kollarımı bebeğime daha çok saracağım. Ondan nefret ediyor olabilirsin, ama bizi bir bütün olarak seveceksin."