Episode 37

3.4K 290 50
                                    

Koyu kırmızı.

Üzerime oturan hatta göğüslerimi sıkan elbisenin rengi tam olarak buydu.

Alevlerin içinde ki en karanlık renk gibi hissettiriyordu.

Rahatsız edici  derecede bir kısalığı ya da dekoltesi yoktu. Saçlarım düz bir şekilde sırtımdan aşağı uzanıyordu ve ensem sıcaklamıştı.

Arabadan inip, Zayn'in elini tutarak attığım her adımda küçük nefesler alıp veriyordum.

Güzel bir yerdi. Kulaklara hafif müzik sesi doluyordu ve bir parti gibi değilde daha çok sıkıcı bir kutlama gibi gözüküyordu.

İnsanların kalabalıklaştığı ve konuşma seslerinin müziği biraz biraz bastırdığı asıl alana gelmiştik.

Etrafta genel olarak genç insanlar vardı. Hatta çoğu kişi çift olarak gelmişti.

Güzel kıyafetler ve boya dolu suratlar etraftaydı.

Zayn elimi daha sıkı kavrarken burada olduğu için mutlu gibi gözüküyordu. En azından onun gülüşü için bu geceye katlanabilirim, diye düşündüm.

Ela gözlerini bana doğru çevirdiğini hissettim. Siyah pantolon ve klasik olarak beyaz bir gömlek giymişti. Saçları her zaman ki gibi yapılı duruyordu ve onun büyük farkı beyaz gömleğinin açık düğmelerinden ve kıvırdığı kollarından kendini belli eden dövmelerdi.

"Clara tam karşımızda." diye bildirdi. "İstersen önce onunla tanış." 

O cevap beklemeden ileri doğru ilerlerken elimi tuttuğu için zaten adımlarım direk onu takip ediyordu.

Gözlerimi tam karşımıza çevirdiğimdeyse o kadını gördüm.

Koyu kahve saçlarını yukarıdan büyük bir topuz şeklinde toparlamıştı. Üzerinde koyu yeşil, derin göğüs dekolteli bir elbise vardı. Kısa boylu ve çok zayıftı. Ondan daha uzun ve kilolu olduğumu tahmin edebiliyordum. Çocuksu bir gülüşü vardı. Kadın gibi değilde daha çok küçük bir kız çocuğu gibi gözüküyordu ama yirmi beşlerinde olduğunu düşündüm. Yaşının çokta küçük olduğunu sanmıyordum.

Gözleri biz ona doğru ilerlerken önce Zayn'i buldu. Onu süzdüğünü ve gülümsemeye devam edişini seyrettim.

Birbirine sarılmış ellerimizi gördüğündeyse gözlerinin içinde ki parlaklığın söndüğüne yemin edebilirim.

Göz göz geldiğimizde bana da hoş bir gülüş sergiledi.

Onu kıskanmamı gerektirecek kadar güzel olduğunu düşünmüyordum. Sadece elbisesi göğüslerini çok ortaya çıkarmıştı ve Zayn'in ona bakmasını istemiyordum.

"Merhaba." Önce neşeli sesini duydum. Ona yaklaştığımızdaysa elini bana doğru uzatıp "İsmim Clara." dedi. Sürekli gülümseyecek gibi bir izlenim veriyordu. Elini sıktım.  "Avery. Memnun oldum Clara." Yüzüme samimi gözükecek bir gülümseme takınmaya çalıştım. Ne kadar başarılı olduğundan emin değilim.

Zayn'in boşta olan elini de sıktıktan sonra ona bakıp gülümsüyordu. Bu kutlama için çok uğraştığından ve bu gecenin bizim için güzel geçmesini dilediğini ifade eden bir kaç cümle kurdu. Onu dinlemekten çok Zayn'in ona nasıl baktığını izledim. Çok ilgili gözükmüyordu ama dinliyordu. Elalarını etrafta gezdirip bir adamın ona başıyla selam verdiğini gördüm. Genç, kumral bir adamdı. Onu tanımıyordum ama adam Zayn'e dost canlısıymış gibi bakıyordu.

Clara bakışlarını bana doğru çevirdi. "Bir oğlunuz olduğunu duydum. Keşke onu görebilme fırsatım olsaydı."

Klaus aklıma geldiğinde derin bir nefes aldım. Onu buraya gelirken anneme bırakmıştık ve  şimdiden çok özlemiştim. Annemin ona iyi bakacağından şüphem yoktu, eminim benden bile daha iyi ilgilenecekti ama onu daha küçücükken bırakıp bir yere gitmek pek rahat hissettirmiyordu.

Little Malik  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin