Episode 49

2.2K 134 22
                                    

🎼 Lana Del Rey - Love

Attığım her bir adım yüzümde ki gülüşün biraz daha büyümesine sebep oluyordu.

Kalbimi sarmalayan o güzel heyecanın tüm bedenimi kaplayışını hissederken dahi gözlerimi onlardan bir türlü ayıramıyordum.

Etrafta ki tanıdık insanların bana bakarken ki gülümseyişleri bu atmosferi daha da büyüleyici kılıyordu.

Ama benim kalbimi böylesine büyüleyen, ruhumun kendi için seçtiği kumsalda sevinçle dansına devam etmesini sağlayan adımlarımın sonunda beni bekleyenlerdi.

Soluklarım birbiri ardında düğümlenirken, üzerimde ki beyazlığın aksine zihnimde canlanan yeni simgeler vardı. Her biri ona aitti, her şey bize aitti ve sanki bugünden sonra hep öyle olacaktı.

Bizi birbirimize bağlayan bağlar git gide daha da güçleniyordu.

Ve ben gözlerimi sadece onlara sabitlemiştim.

Benden bir kaç adım uzakta, gecenin en sevdiğim karanlığıyla süslenmiş saçları, parlayan ela gözleri ve kucağında onunla aynı beyaz smokini giymiş oğlumuzla birlikte duran o güzel adam vardı.

Ben onlara doğru attığım her adımda heyecandan bayılmamak için kendimi sıkıyordum. Ruhum için çalan şarkılar öylesine güzeldi ki, her şeyi unutmuş sadece sahip olduğum iki erkeğin manzarasını seyrediyordum.

Geçen her saniye, geçmişte kalbime atılan çizikleri bir bir siliyormuşçasına değerli kılıyordu sahip olduklarımı.

Yavaş yavaş atmıştım tüm adımlarımı. Tüm o yavaşlık gözlerimin bu güzel fotoğrafı son kez kapanana kadar saklaması içindi sanki.

Hislerimi anlatmak için kullanmam gereken kelimeleri bulamıyordum belki ama Zayn'nin gözlerine baktığımda tüm kelimeler anlamını yitiriyor ve bambaşka dünyaları seyrettiriyordu bana. Bu her şeye değerdi zaten.

Zihnimde ki tüm kötülükleri, endişeleri yakıp sadece güzelliklere odaklanıyordum.

Ve sonunda bende onların yanına ulaştığımda Klaus'un babasının boynuna dolanan küçük ellerini görerek daha da gülümsedim. Hatta öyle ki gülümsemekten çenem ağrımıştıda denebilirdi çünkü sahip olduğum mutluluk öylesine saftı ki...

Tüm o saniyeler boyunca kim ne dedi duymadım, onun ela gözlerinden başka.

Gülüyordum. Sanki hayatımda bir daha hiç gülümseme şansım olmayacakmış gibi.

Akıttığım tüm o göz yaşlarının, kalbimin tüm çığlıklarının susacağı gün bugünmüş gibi bir his yayılmıştı içime.

Ve onun, her zerresine muhtaç olduğum o adamın, kucağında oğlumuzu tutarken yemini için gerekli kelimeleri teker teker soluyuşunu duydum.

"Biz ikimiz kör ve sağırız.
Birbirimizden başkasını görmeyecek gözlerimiz.
Kulaklarımıza başkalarının fısıltıları erişmeyecek.
Birbirimize göz kulak olacağız.
Bizim için hayır duası edin."

Bana bakarken o da tıpkı benim gibi gülümsemeye devam etti. Tüm yüzünü kaplayan o aydınlık, benim gökyüzümdü.

Little Malik  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin