Yatağımıza uzanmış şekilde telefonumu kurcalarken Zayn yavaş adımlarla odaya girdi.
Ona çok fazla bakmadım ve instagram da dolaşmaya devam ettim.
Yanıma uzadıktan sonra da tıpkı odaya girerken olduğu gibi sessiz kalmayı tercih etti.
Aramızda küçük çaplı soğuk rüzgârlar esiyordu ama bu konuda asla suçlu olarak kendimi göstermeyecektim. Ben verdiğim tepkilerde haklıydım, oysa o benden bir şeyler saklamayı seçmişti.
Bana sırtını dönüp yattığı sırada nefesimi bıkkınlıkla dışarı verdim. Bunu duymuş olsa da hiç bir tepki vermedi.
"Pekala." diye mırıldandım kendi kendime. "Hiçbir şey olmamış gibi davranmak elbette daha kolay olacaktır."
Bir süre sonra o konuştu.
"Eğer yaptıklarına bir tepki verseydim emin ol bunu söylediğin için pişman olurdun."
"Ne yaptığımı gerçekten merak etmeye başladım doğrusu."
Ani bir hareketle bana doğru döndüğünde heycanlandım.
"Şaka mı yapıyorsun?" diye sordu. "Yoksa son günlerde yaptığın sikik davranışları unuttun mu Avery?"
"Düzgün konuş." diye tısladım bir anda. Ardından derin bir nefes daha aldım.
"Benden birşeyler saklıyorsun. Ve ben söylemeyeceğini bile bile sessizce bekleyemem."
"Senden hiçbir b*k saklamıyorum, saklamam da. Senden korktuğumu falan mı sanıyorsun?"
Gözleri sert bir tavırla bana odaklanmışken içimde ki ağlama isteğini bastırmaya çalıştım.
"Zaten niye korkasın ki?" diye sordum ona. "Zaten senin için hep arka planda oldum değil mi? Hep avuçlarının içindeydim ve hep değersizdim."
Saçlarını çekiştirdi. "Yine saçmalamaya başladın güzelim."
"Hayır." diyerek karşı çıktım ona. "Şu an yanında olmam senin için mi sanıyorsun Zayn? Ben olmadan yapamayacağın yalanlarına inandığım için mi? Ya da seni sevdiğim için mi hâlâ bu evdeyim?" Kafamı iki yana salladım. "Sadece oğlum için. Yoksa o kadar şeyden sonra bu evde işim ne değil mi? Yaptığın o kadar piçlikten sonra bana değer vermeyen bir adamın yanında niye durayım?" Sözlerimin ardından yutkundum. "Sadece oğlum için."
Yalanlarım ne kadar da kolay kurtulmuştu dudaklarımın arasından.
Oysa kalbim ondan uzakta ateşler içinde yanmıyor muydu?Sadece oğlum için değil de, kalbimde o olduğu için burdaydım.
Onsuz yarım hissettiğim için.
Ve onsuz asla kendim olamadığım için.
Söylediğim yalanlar yine beni boğacaktı. Yine yaraları kanayan sadece benim kalbim olacaktı. Bu düzenek hiç değişmez miydi?
Zayn afallamış şekilde bana bakarken birkaç saniye sadece susarak bekledi.
Sessizlik içimi biraz daha parçaladı.
O kadar duygusal hissediyordum ki daima ağlamaya hazırdım.
Zayn dudaklarını araladı.
Kalbim heyecanla çarparken aralanan dudaklarını kapattı ve yavaşça soludu.
İçimi kaplayan değişik duygulara bir ad koyamıyordum.
Sözlerim doğru değildi belki ama o da bana haksızlık ediyordu.
Ela gözleri gözlerimle buluştu.
"Allison'la lisedeyken arkadaştık. Çok özel biri değildi ama biraz takılmıştık. Şimdi ise sadece eski bir dost olduğum için aramış. Başka hiçbir şey yok."
Sonra sustu.
Gözlerimi ondan kaçırdım. Gecenin bu vaktinde yaşadıklarımıza anlam kazandıramazdık.
"Hepsi bu." dedi. "Bu kadar sikik konular yüzünden içinde sakladıklarını söyledin Avery. Belki bir süre daha saklayabilirdin ve belki başka bir zaman onları daha iyi şekilde yüzüme vururdun."
Gözlerimi kapatıp açtım.
"Bu kadar basitse daha önceden de söyleyebilirdin."
Sinirle güldü. "En azından senin içini dökmene yardımcı oldum."
"Hatalı olduğunu zaten biliyordun."
"Ve sen de bunu hatırlatmayı seviyorsun."
Yataktan kalkıp odadan çıkmak için adımladığı sırada "Zayn." diye fısıldadım. Sesim güçsüzdü ve o beni es geçip odadan çıktı.
Beni çıkmaza sokmayı seviyordu. Ben hep çaresiz hissetmeye mecbur olandım. Ve onun attığı kördüğüm olarak kalacaktım.
Onun arkasından bende kalktım ve hızlı adımlarla onu takip ettim.
Aşağı inip koltuklardan birine oturduğunda taşıdığı öfke etrafa yayılıyordu.
"Sinirlendim." dedim ona yaklaşırken. "Sinirlenince ikimizde kaba konuşabiliyoruz." Yanına oturdum. Verdiğim tepki gerçekten gereksizdi ama ani gelişmişti ve engel olamamıştım.
"Kaba değildin." dedi. "Bunlar gerçeklerdi."
"Hayır." dedim. "Hepsi gerçek değildi." Kalbimden akan bir kaç damla yaş yanaklarıma süzüldü.
"Sen hata yaptın ve beni çok yaraladın ama ben kalbimin seni sevmesine hiçbir zaman engel olamadım."
Gözleri gözlerimle buluştuğu zaman etrafı biraz daha buğulu görüyordum ve başımı omzuna yaslayıp gözlerimi yumdum.
"Sana öyle bağlıyım ki, ne olursa olsun sensiz nefes alamıyor gibi hissediyorum. Yaşanan herşeye rağmen bu o kadar sikik bir durum ki. Her seferinde, her ihtimal de, senden uzakta ya da seninle ceza çeken hep ben oluyorum."
Elleri saçlarımı okşamaya başladığında gözlerimi yavaşça araladım.
"Seni seviyorum." dedim ona. "Bu bana acı verse bile seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Malik
Fanfiction"Hislerimi yok etmek için çabaladığın her saniyede kollarımı bebeğime daha çok saracağım. Ondan nefret ediyor olabilirsin, ama bizi bir bütün olarak seveceksin."